Millet zemin ve hedeflemeli işleyişte politik akıl; anlık ya da geçici uzlaşılarla, baskı ya da sahte üstünlüklerle üretilemez. Politik akla; zamanlara yayılmış kalıcı kurum ya da usullerle, haklı nedenler, üstün iyi ve doğrularla erişilebilirdir.
Huzurlu sivil toplumu güçlü devletle biraraya getirme makul yolu, demokrasi ve hukuku bir arada, dengeli yükselterektir. Geniş manada, nesil aşan kararlarınızın saygınlığıyla yine geniş manada kaynak etkinliğinin eşanlı oluşu, böylelikledir.
Saygın kararlarla etkin çıktılar, adil ve işlevsel sivil toplumla devletin, nesiller arası adaleti tesisidir. Nesiller arası adalet, sağlam kurum ve usulleriyle coğrafya, vakıa seri ve sonsuz anlara beceriyle nüfuz etmiş devletin, milleti uzun zamanlara asude yaymasıdır.
Ancak; kısmî, dereceli ve öngörülebilir karar, kurum ve usullerle ilerleme güvenilebilir ve politik akla uygundur. Hal icabı, güç dengesine dayalı, sahte politik aktör/karar/süreçler, milletin zamanlara yayılımına engel, milli politik zekâya da terstir. Yegâne sahiplenebileceği mühlet politikacının ebet müddet devletle rabıtası, kısaca budur.
Politik vicdan; milletle devlet, milletin her bir ferdiyle sivil toplumun kendi içinde ve devletiyle olan temel bağını kopartmamakladır. Politik vicdan millet her bir ferdiyle devleti arasında, eşit ve özgür yurttaşların serbest katılımıyla tesis ettikleri düzen ve ihdas ettikleri yasalarla sınırlanabilen, sınırlamaların da sadece insan hak ve hürriyet temelli olduğu bağdır.
Milletin sivil toplum ve devletiyle güçlü ve adil olma iradesi, milletin özgür ve eşit her bir ferdiyle devleti arasında ebedî sözleşme/taahhüdünü bozmamakladır. Eşit ve özgür, ancak böylelikle haysiyetli bireyle devlet arasında varlık ve bağlayıcılığı yadsınamaz ve ötelemez kutsal sözleşme/taahhüt, Anayasamızın başlangıcında yer almaktadır:
“Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü…” Milleti bir arada tutan ve güçlü kılan devletli hali, nasırlaşmış vicdan kararmış yüreklerce taşınamaz yüktür. Vicdansız ve yüreksiz politikacılarla millet olunamaz. Belki en çok, çeteleşme ve kaosa açık tutulmuş halk kalınabilir.
Politik vicdansızlık, milletin devlet ve sivil toplumla bağını zayıflatarak, çatallaştırarak, kopartmakladır. Politik vicdanın en ağır tahribi, bizzat iktidar eliyle olanıdır. Sivil toplumda dini istismar eden cemaatlerle işbirliğiyle, devletteyse kamu kudretini terör örgütleriyle paylaşarak politik vicdan tahrip edilir.
Küre üstünde milleti ve devleti doğrudan yok etmeyi hedefleyen iktidar üretimi nadirdir. Orta sınıfları niteliksiz ve eğitimsiz kılmak, iletişim evrenini manipüle edip eğip bükmek, vicdansız kara yürek politikacıların ilk hedefidir. Kaideli milli devletle ayrılmazları bağımsız ve tarafsız yargı, düzenli disiplinli ordu, objektif bürokrasi ve katma değerli / uluslararası ticari mallar üretebilen piyasalar ancak, düzgün, işlevsel iletişimle desteklenmiş, nitelikli ve eğitimli orta sınıflarla mümkündür.
Vicdansız ve yüreksiz politikacılar er ya da geç, milleti köleleştirir, dağılmaya teşne eğreti halk topluluklarına dönüştürür. Milletlerin zamanlara yayılımı temin eden kurum ve usulleri paramparça eden vicdan ve yürek yoksunları, devlet-millet bağını acımasızca kopartır. Birliği, bütünlüğü, uzlaşı ve dayanışması tel tel çözülen kaidesiz ve parçalanmaya yüz tutmuş toplum, böylelikledir.
Politik ahlak; zamanlara yayılan politik aklı reddeden, milleti anın kısır döngüsüne hapseden, yurttaşlarla devlet arasında temel bağı kopartan, kamu kudretini terör örgütleriyle ve iktidar iktisadi network/beşli çetelerle paylaşan, şüphesiz, politik ahlaktan yoksundur.
Ayrıca, en temel meselelerde seçimden önce itham ettiğinin zıddını bizzat icra etmenin; milleti aldatmanın, basit, yalın, net izlenebilir ve değerlendirilebilir işletilişidir. Bu vesileyle rahmetli Ahmet Kabaklı’nın Temellerin Duruşması kavram çiftiyle ifade ettiği işleyişten, duruşmaların temellerine savurulmayı nakledelim.
Politik vicdan ve ahlak yoksunu iktidar, milleti anın kısır döngüsüne hapsetmek için, hileyle elde ettiği kamu kudretini paylaşıp FETÖ/PKK gibi terör örgüt tabanlarına yönelebilmiştir. Yahut iktidarını sürdürmek için adaleti araçsallaştırmış, sesi gür kim varsa, Ü. Özdağ, E. İmamoğlu içeridedir.
Ülke, temel prensiplerin tartışılma ve bu tartışmanın ışığına yöneltilmektense, duruşmaların safahatına göre şekillendirilmektedir. Politik kurum ve usuller yerine eğme-bükmeli yargılama/duruşmalarla ülke kaderini şekillendirmek, politik akıldan yoksunluktan öte, vicdansızlık ve ahlaksızlıktır.
Kabaklı’nın Temellerin Duruşması kavram çiftiyle işaret ettiği, ülkenin haklı nedenler üstün doğrularla şekillendirilmesiydi. Küre siyaset tarihinde politik akılsızlığın, vicdansızlığın ve ahlaksızlığın yakın dönem siyasi tarihimizdeki kadar bir arada bu derece işletildiği görülmemiştir.
Jeopolitik aklı ve yönü batı iken boğazı kıble diye güneye döndürülen, gözü kirlilik ve yolsuzlukla örülmüş tülbentle kapatılan, kolu ayağı kendi yününden urganla bağlanan, kanı usulca akıtılan, kanırtılarak kesilen zayıflamış etleri semirmiş itlere dağıtılan kurban, Türkiye'dir. Gerçek Kurban Bayramı geri dönene kadar riyakâr kasapça kör bıçakla kesilen kurban, politik akılsız, vicdansız ve ahlaksızlara zehir zıkkım olsun.