Poyraz Gürson: “ABD Kürt kartını açacak”

Poyraz Gürson: “ABD Kürt kartını açacak”
Kocaeli Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Poyraz Gürson, İdlib'de Suriye Ordusu'nun 8 Türk askerini şehit etmesinden sonra Soçi sürecinin sona erdiğini söyledi.

FATİH ERBOZ /YENİÇAĞ

Kocaeli Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Poyraz Gürson, Suriye Ordusu’nun İdlib saldırına ve sonrasında yaşananlara ilişkin açıklamalarda bulundu.

“İSRAİL BAŞINDAN BERİ DESTEKLİYOR”

ABD'nin dünya petrol rezervlerinin yüzde 9'unun bulunduğu Irak'ın kuzeyinden asla vazgeçmediğini ve bunun için Suriye'de Türkiye'nin etkili olmasını istemediğini kaydeden Gürson, "ABD Suriye'nin kuzeyi ile birlikte Irak'ın kuzeyini düşünüyor. Amacı belli. Türkiye'nin orada etkisizleşmesinin ardından, Suriye ve Rusya'ya karşı da Kürt kartını açmaya hazırlanıyor. Aynı zamanda Orta Doğu Barış Planı'nın açıklamasının ardından Suriye'deki çatışmaların Irak'ın kuzeyi başta olmak üzere, İsrail'i rahatsız edecek bölgelere sıçramasını da engellemek istiyor. İsrail zaten başından beri bölgede bir Kürt yapısının varlığını destekliyor” dedi.

“NÜFUSU DERİNDEN ETKİLİYOR”

Gürson sözleri, “Bu petrol kaynakları açısından ABD'nin de işine geliyor. Bu nedenle şu anda İdlib başta olmak üzere Kuzey Suriye'de yaşananların hepsi İsrail ve ABD'nin ileride Orta Doğu planları için oluşturduğu zemine hizmet ediyor. Bu nedenle Kürt yapılarıyla birlikte hiç ortada görünmüyorlar. Türkiye'nin öncelikle buna dikkat etmesi gerekiyor. Bir başka dikkat edilmesi gereken nokta da göç sorunu. İdlib'ten kaçanların sayısı yüzbinlerle ifade ediliyor. Yunanistan da önümüzdeki günlerde Suriyelileri Türkiye'ye iade edeceğini açıkladı. Bunun dışında İran, Orta Asya ülkeleri, Afganistan, Afrika ülkeleri gibi birçok yerden göç alan bir ülke Türkiye var. Dolayısıyla yaşadığı göç sorunu aslında başlı başına bir sorun. Türkiye'nin nüfus yapısını derinden etkiliyor. Önümüzdeki yıllarda çok daha karmaşık bir nüfus yapısıyla karşılaşacağız. Bu nedenle biran önce güvenlikli bir göç politikasının hayata geçirilmesi artık kaçınılmaz” şeklinde devam etti.