Ramazan ayında tatlılara dikkat

Ramazan ayında tatlılara dikkat
Ramazan ayında hangi tatlının ne kadar tüketileceğinin bilinmesi büyük önem arz ediyor. Uzun süren açlık sebebiyle düşen kan şekeri, iftar sonrası şekerli gıdalara yöneltse de hangi tatlıdan ne kadar tüketileceğinin bilinmesi büyük önem arz ediyor.

Ramazan ayında sofralar şenlenir, yemekler çeşitlenir ancak o da yetmez; türlü türlü tatlılar kendini gösterir. Şerbetlisinden unlusuna, kızartmasından sütlüsüne derken gelenek bozulmasın diye tadımlık bile alınsa durum tehlikeli hale gelebilir.

Mynet'te yer alan habere göre Ramazan ayında doğru tercih, genel olarak mümkün olduğunca tatlıyı beslenmenizde sınırlamak ancak yemek isterseniz de bu detayları bilip tercihinizi ona göre yapmanız.

DONDURMA

Ana maddesi süt olduğundan içerdiği kalsiyum, protein sayesinde hem besleyici hem tok tutmaya yardımcıdır. Ayrıca Ramazan ayında hava sıcaklığının arttığını ve gün içinde bedenin susuz kaldığı düşünüldüğünde iftar sonrası ara öğün saatini şenlendirecek en ferah tercihlerden biri dondurma olacaktır. Peki nasıl ve ne kadar yenmeli derseniz de 2 ya da 3 top, külah tüketilmeden, paketli olmadan, güvendiğiniz bir yerden alınmış olan, gerçek sütten yapılmış bir dondurma tercih etmelisiniz.

GÜLLAÇ

Ramazan denince akla gelen ilk 3’ten biri şüphesiz güllaçtır. Kendine has yufka yaprakları, sütü ve süslemesi ile önce göz doygunluğu sağladığı doğrudur. Aslında Ramazan sofralarında sıkça rastlanan baklava, şöbiyet, künefe gibi şerbetli tatlıları düşündüğümüzde tercihi güllaçtan yana kullanmak akıllıca olacaktır. Diğer tatlılar şeker, yoğun yufka ve en kötüsü de katı yağdan zengindir. Güllaç ile kıyas edildiğinde güllaçtaki sütün proteini ve yağın masumluğu diğer şerbetli tatlılarda maalesef ki yoktur. Bu nedenle, tıpkı Ramazan pidesinde olduğu gibi porsiyon kontrolünü sağlayarak ya da şeker yerine hurma gibi kuru meyvelerden yararlanarak güllaç yapımını daha fit hale getirerek bu lezzetten tadabilirsiniz.

MEYVE YA DA MEYVE TATLILARI

Ramazan ayında gerek öğün sayısının azalması gerekse zaman yetersizliğinden kaynaklı meyve tüketimi azalıyor. Oysa meyveler yüksek posa içeriği ile gün boyu hareketsiz kalan bağırsakları çalıştırmaya yardım ediyor. Aynı zamanda da vitamin, mineral ve sıvı desteği sağlar.

Diğer tatlılara kıyasla fruktoz şekeri dışında eklenti şeker içermiyor olması, un ve yufka kullanılan tatlılara göre de çok daha düşük glisemik indeks ve kaloriye sahip olması meyveleri tercih sebebi yapıyor.
Bir diyetisyen olarak notum, meyve tüketecekseniz daha uzun süre tok tutması adına mutlaka yanına bir protein kaynağı ekleyin. Örneğin bir kase tarçın eklenmiş yoğurt ve bir porsiyon taze meyve. Eğer taze meyve tüketmek istemezseniz, şeker içeriği biraz daha fazla olsa da diğer tatlılara göre oldukça sağlıklı olan kuru meyve seçeneklerini göz ardı etmeyin. Çay ve kahvelerinizin yanına kuru meyveler ve çiğ kuru-yemişler güzel bir ikili oluşturacaktır.

ŞERBETLİ TATLILAR

Diğer tatlılara göre daha cazip görüyorsanız bu gerçekleri gözden geçirip tekrar düşünmelisiniz. Sütlü tatlılara göre şerbetli tatlılar içerdikleri un ve şeker nedeniyle daha fazla karbonhidrat yüküne, daha yüksek glisemik indekse ve kaloriye sahiptirler. Bir de bu şerbetli hamurlu tatlıları kızartılmış/fırınlanmış halleriyle künefe, baklava, şerbetli lokma gibi tüketiyorsanız uzun süren açlıktan sonra bedeninize daha fazla zarar vermiş oluyorsunuz. Bu nedenle protein ve karbonhidratı dengeli, sağlıklı bir tatlı için sütlü tatlılara öncelik vermelisiniz.