Gazeteci Ardan Zentürk, YouTube kanalında yaptığı açıklamada Türkiye’nin savunma reflekslerini geçmişten örneklerle değerlendirdi. Günümüzdeki stratejik sessizliği eleştiren Zentürk, İsrail’in Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne Limasol Limanı üzerinden sevk ettiği Barak MX hava savunma sistemine dikkat çekti.

“Eski Türkiye” söyleminin Cumhuriyet’in sürekliliğini görmezden geldiğini belirten Zentürk, 1997’de Rusya’dan alınan S-300 füze sistemlerine karşı Kıbrıs Rum Yönetimi’ne Türkiye’nin gösterdiği sert tavrın, bugün İsrail’in Kıbrıs’a konuşlandırdığı Barak MX hava savunma sistemine karşı gösterilmediğini söyledi. Zentürk, asıl tehdidin, bu sistemin radarı olan ELM-2084’ün Türkiye’nin tüm askeri hareketliliğini izleyebilecek kapasitede olması olduğunu belirtti.

ardan-zenturk.jpg

Zentürk, sistemin radarı olan ELM-2084’ün 1000 kilometrekarelik alanı tarayabildiğini ve aynı anda bin hava unsurunu teşhis edebildiğini söyleyerek, bu radarın doğrudan İsrail Genelkurmayına veri aktardığını iddia etti.

Zentürk, “Bugün de aynı kararlılığa ihtiyaç var. Barak MX’in füzeleri değil, radarı tehdit oluşturuyor. İsrail, Türkiye’nin askeri hareketliliğini evinin içini izler gibi izliyor” ifadelerini kullanarak şöyle konuştu:

Hükümete yakın duran, gazeteci görünümlü, propagandist kimlik taşıyan şahısların çok kullandıkları bir tanım var, “Eski Türkiye” bununla şunu kastetmeye çalışıyorlar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyeti belli bir noktaya kadar geldi. Farklı bir pozisyondaydı. Başarısızdı. Sonra bir şey oldu. Bir seçim kazanıldı ve ondan sonrasında her şey daha iyi oldu. Bunu ne kadar inanarak söylüyorlar bilmiyorum. Sonuçta itibariyle ekmek parasıdır ama böyle bir şey yoktur. Eski ve yeni Türkiye diye bir şey yoktur. Eski Türkiye ve yeni Türkiye bir bütündür. Eski Türkiye'de şu olur muydu, bu olur muydu, bu şimdikiler ne yapıyor? Bu tartışmaya da girecek halim yok. Ama eski Türkiye dediğiniz Türkiye, 1974 Kıbrıs Barış Harekatını yapmış. Eski Türkiye dediğiniz Türkiye Yunanistan'ın Nairobi Büyükelçiliğine sığınmış Abdullah Öcalan'ı İmralı'ya tıkmış bir Türkiye'dir. Hiç bu konuları fazla tartışmaya gerek yok. Yapabiliyorsanız yapın. Bu çerçevede baktığınız zaman eski Türkiye dediğiniz Türkiye 1997 yılında, dün gibi hatırlıyorum Kıbrıs Rum Yönetiminin Rusya'dan aldığı S300 füze sistemleri daha adaya gelmeden “Gelirse bombalarım. Canınızı okurum, Kıbrıs kalmaz, sakın” diye seslenmiş. Bunun sonucunda da parası verilmiş, alınmış olan S300'ler Yunanistan'a teslim edilmiş. O da Türkiye'den çok uzak bir mesafe de olan Girit'e koymuştur. Sonra NATO'ya çok yararlı oldu. Yani bizim sayemizde NATO da biraz nemalandı.

TÜRKİYE'YE O FÜZEYİ KULLANMAK İÇİN MANGAL GİBİ YÜREK LAZIM

Türkiye 1997 yılında S300 hava savunma sistemini, o hava savunma sistemi bir gün bana karşı kullanılabilir. Onun füzesinden ben zarar görürüm diye karşı çıkmadı. Ona mangal gibi yürek lazım Türkiye'ye o füzeyi kullanmak için. Bugün de mangal gibi yürek lazım. Sovyetler Birliği yeni dağılmış. Sovyet yapımı o dönemin en güçlü hava savunma sisteminin radarından çekindiği için dedi ki o radar oraya gelemez. Çünkü S300'ün radarı eğer Kıbrıs'a yerleştirilseydi Türkiye'nin bütün sahil İzmir'e kadar ve Antalya ve Adana, İncirlik yani Doğu Akdeniz bütün hava hareketlerini takip edebilecek bir kabiliyet sergileyecekti. Onun için Türkiye o radarı Kıbrıs’ta istemedi.

i.jpg

HER ŞEY ORTADA, ADAM BİZİ İZLİYOR

Son zamanlarda çok konuşulan konu İsrail'in Kıbrıs Rum yönetimine Limasol Limanı üzerinden sevk ettiği Barak MX hava savunma sistemi. 1997'de S300'leri Kıbrıs'a aldırmayan Türkiye neden İsrail'in Barak MX hava savunma sistemine karşı çıkmadı? Doğru bir soru. Bu sorunun temelinde İsrail'in oraya koyduğu hava savunma sisteminin füzelerinin bir gün bizim dronları, sihaları veya F16'ları vurmasından kaynaklanan bir problem yok. Yapamazlar onu. Ama İsrail'in oraya koyduğu Barak MX sisteminin radarı ELM-2084 çok özel bir radardır. Orada şimdi daha önce Rumlarla İsrailliler arasında demir kubbe meselesi konuşuldu. Demir kubbe Lübnan'dan, Filistin'den falan atılan füzelere karşı daha detay şey küçük bir kubbe. Sonra birdenbire İsrail, “Size bu yetmez, demir kubbe sizi kurtarmaz” dedi. Bu Barak MX lazım dediler. Çünkü İsrail Türkiye'nin bütün hareketinin şu an itibariyle aynı böyle evini içini seyreder gibi seyrediyor. ELM-2084'ü orada çalıştırdığı an Rumlar mı bir tek bilgi sahibi olacak zannediyorsunuz? Oraya konulan sistem doğrudan İsrail Genelkurmayına iniyor. Bizim İsrail'in o sistemini oraya koydurtmama gerekçemiz bu radardır. İnanılmaz güçlü bir radardır, o sistemin füze sistemleri 15 km ile 150 km menzillidir. Ama sistemin radarı 1000 kilometrekareye kadar tarar. Aynı anda bu radar İsrail radarı havada uçan bin ayrı unsuru teşhis ediyor. Biz esasında hiç sesimizi çıkartmadan İsrail'in Kıbrıs adasına en güçlü istihbarat aracını koymasına izin verdik. Hikaye budur. Ne yapacağız şimdi biz? Her şey ortada, adam bizi izliyor.

ii.png