Sokrates kimdir, nasıl öldü, hayat felsefesi nedir?

Sokrates kimdir, nasıl öldü, hayat felsefesi nedir?
Ahmet Kural'ın kendisini savunmak için, "Haksız olmak haksızlığa uğramaktan daha acıdır" demesinin ardından herkes sözün sahibi Sokrates kimdir, hayat felsefesi, sokrates'in sözleri nedir? diye merak ediyor.

Sokrates kimdir? Günün en çok merak edilen sorusu bu oldu çünkü... Ahmet Kural dün sevgilisi Sıla'ya şiddet uyguladığı iddiasıyla adliyeye ifade vermeye gitti. Oyuncu Kural daha sonra gazetecilerin önüne çıkarak kısa bir konuşma yaptı. "Haksız olmak haksızlığa uğramaktan daha acıdır" diyerek kendisini savunmaya çalıştı fakat Sokrates'e ait olan bu sözü yanlış telaffuz etti. Hal böyle olunca Ahmet Kural Sıla kavgasının her ayrıntısını kaçırmayan takipçiler Haksız olmak haksızlığa uğramaktan daha acıdır sözünün sahibi Sokrates kimdir, hayat ahlak felsefesi nedir, nasıl öldü, Sokrates sözleri hakkında bilgi edinmek istiyor. Biz de detayları haberimizde sıraladık. İşte ayrıntılar...

AHMET KURAL'IN İFADESİ İÇİN TIKLA

SOKRATES KİMDİR

M.Ö. kendisi ve halkının ahlakça olgunlaşması için yaşamını adamış ünlü filozoftur. Bütün insanlık tarihinde saygın sofist olarak kabul edilmektedir. Matematik, geometri, astronomi ve politika bilgisi ile felsefe konularında eğitimler vermiştir.

SOKRATES'İN HAYATI

Sokrates, Atina’nın hemen güneyindeki bir kasabada, MÖ 469 yılında dünyaya gelmişti. Babası Sophoniskos adlı bir taş ustası, annesi de Phainarete adlı bir ebeydi. Hayatının ilk dönemi hakkında pek fazla bir şey bilinmeyen Sokrates, antik kaynaklarda mizacı kötü biri diye anlatılan Ksantippe adlı bir kadınla evliydi. Onun bu evliliğinden üç erkek çocuğu oldu.

Sokrates adının Yunan dünyasında duyulmaya başlamasının, MÖ 432 yılında patlak veren Peleponnes savaşıyla olduğu söylenebilir. Anaksagoras’ın öğrencisi Arkhelaos’un derslerine katılan ama sonradan insani problemlere ilgisiz olduğu gerekçesiyle doğa felsefesinden vazgeçen Sokrates, doğa filozoflarında aradığı, sadece beşeri dünya için değil fakat doğal dünya için de geçerli olacak gerekli açıklamayı bulamamıştı. Sokrates doğa felsefesiyle ilgili hayal kırıklığının ve bu arada Atina’da özellikle moral hayat ve politik düzen bağlamında yaşanan gerileme, hatta kriz ile ilgili birtakım tespitlerin ardından tamamen etiko-politik bir felsefeye yöneldi. Otuz beş yaşından itibaren, esas olarak felsefede kendi kendisini yetiştirme yoluna girdiği, “Atinalıları uyandırıp, hayatın anlamı ve kendileri için gerçekten iyi olan üzerine düşünmeye sevk etmek” diye ifade edilebilecek misyonunu, moral reform projesini olgunlaştırmaya başlamıştır. Gerçekten de Sokrates, hayatının bundan sonraki döneminde, kendini Atinalılarla ama özellikle de gençlerle hayatın anlamı, neyin gerçekten iyi olduğu, insanın gerçek amacının ne olması gerektiği gibi soruların belirlediği genel çerçeve içinde felsefi tartışmalar yaparak bir moral reformu gerçekleştirme çabası içinde olmuştur.

SOKRATES NASIL ÖLDÜ

M.Ö. 399 yılında açılan dava ile Yunanistan’a yeni tanrılar getirmeye çalışmakla suçlanmıştır. Bu suçlamalar yüzünden ölüme mahkum edilir. Zehir içerek ölmüştür. Yunan felsefesinin en büyük filozofu Sokrates’in ölümünden sonra, onun anısını canlı tutmak için, eserler kaleme alınmış ve bazı okullar kurulmuştur. Bu okulların arasında Megara, Kinikler, Kirene ve Elis-Eteria okulunu sayabiliriz. Bu okullarda, Sokrates’in düşünceleri geniş bir şekilde anlatılmıştır. Ahlak felsefesinin baş tacı edildiği okullardan Megara, Platon’un Sokrates’den sonra devam ettiği okuldur. Bütün bu okullar, Sokrates’in soylu yaşamını, bu yaşamdan alınacak dersleri ve insan yaşamında felsefenin yerini vurgulamaktadır.

Eski Atina devletinde davalara sayıları davanın önemine göre klanlardan seçilmiş yargıçlar bakardı. Sokrates’in davasına 500 civarında yargıç baktı. Suçlular genelde hitabet yetenekleri ile yargıçları etkileyip beraat ederdi. Bu yüzden ağzı iyi laf yapanlar para karşılığı davalılara savunma yazardı. Sokrates hitabet yerine en iyi bildiği diyalektiği sorgulama yöntemini kullandı. Kendini savunmayı ve yargıçlardan af dilemeyi değil fikirlerini savundu. Ölüm cezasının değiştirilmesini dilemedi. İdamı Atina’nın kutsal günü olduğu için ertelendi. Kendisi zindana atıldı.
Zindanda hiçbir koruma bırakılmamıştı. Öğrencileriyle birlikte sohbet etti. Kaçması teklifini geri çevirdi. Kaçsaydı suçlu ve hain kabul edilecekti. Kaçmadı, ve bitki zehri içirilerek idam edildi. Öldükten hemen sonra Atinalılar yaptıkları hatanın farkına vardılar. Kendisini dava edenlerden birisini yargılayıp idam ettiler diğerini sürgüne gönderdiler. Sokrates’in büstünü yapıp Atina Tapınağına koydular. Davayı izleyen öğrencisi Platon, savunmasını Sokrates’in Savunması adı altında kitaplaştırdı ve bu eser günümüze kadar geldi.

SOKRATES'İN FELSEFESİ

Sokrates ahlak felsefesini ciddi ve kapsamlı olarak ele alan ilk kişidir. Sokrates felsefesi bir ahlak, bir yaşama felsefesidir. Bu felsefe insanlara belli ahlak normları sunmaz, belli yaşama yolları göstermez; o hep eleştirerek, belli normlara, yaşama kalıplarına kapanıp kalmayı engelleyen aydınlanmacı tavırlı bir ahlak ve yaşama felsefesi sunar. Sokrates’in ahlak görüşü iki düşünceden ibarettir:

1- Erdem bir bilgidir.
2-Kimse bilerek kötülük yapmaz.

Sokrates, insanların yüzlerini ve fiziki yapılarını değiştiremeyeceklerini, fakat ruhlarını ve karakterlerini değiştirip geliştirebileceklerini belirtmiştir. Sokrates, insanların ruhlarında saklı halde bulunan ahlaksal yargıların varlığına inanır. Filozofun görevi, bunu ortaya çıkarmaktır. Bu da ancak eğitimle olur. Sokrates’e göre insanı kötülüğe sürükleyen bilgisizliğidir. “kimse bilerek kötülük yapmaz.” Sözü ile kişinin iyi bir yaşam sürmesini bilgi sahibi olmasına bağlamıştır. Bilgi edinen kişi erdeme sahip olacaktır. Erdem ve bilgi Sokrates’e göre özdeştir. Bilgi edinen kişi eylemlerinde iyiye yönelecek, iyi bir yaşam süren kişi erdem sahibi olacak ve erdem sayesinde de mutluluğa ulaşacaktır. Burada mutluluk ahlakını görmekteyiz. Ahlakın amacı mutluluktur, insanın ulaşmak istediği en yüksek iyi de ancak mutluluktur ve mutluluğun yolu da erdemden geçer. Erdem insanın kendini bilmesiyle ortaya çıkan, yaşamı daha iyi hale getiren ve bizi mutlu kılan bilgidir. Bu nedenle Sokrates “kendini bil” sözünü söylemiştir. Kişi kendisini tanımadıkça, kendisi için neyin iyi, neyin kötü olduğunu bilemez. Sokrates’e göre ahlak; amacı iyi ve iyilik olan bir düşüncedir. Herkes kendi iyiliğini istemektedir. Eylemlerimizin ahlaksal başlangıcı da budur.

SOKRATES'İN SÖZLERİ

Kötü insanlar yemek ve içmek için yaşar. İyi insanlar yaşamak için yer ve içerler.
Yalnız bir iyi vardır: Bilgi, bir de kötü: Cehalet.
Sorgulanmamış bir hayat, hayat değildir.
Ben bilmediğimi bildiğim için diğer insanlardan farklıyım.
İnsanlar her zaman her yerde acıkmışlardır. Ama her zaman her yerde erdemli olmamışlardır.
Kendini bil.
Ben bir şey biliyorum, o da bir şey bilmediğimdir.
Fazilet ruhun güzelliğidir.
Galip asker, hiçbir zaman mağlup askerin üzerine eğildiği zamanki kadar yüksek değildir.
Görüp yapan, bilip yapan kadar muvaffak olamadığı gibi, bilip yapan da hissedip yapan kadar muvaffak olamaz.
Hayatta gütmemiz lazım gelen biricik gaye ruhumuzu yükseltmektir; düşüncemizin, ahlaki kudretlerimizin ilerlemesini sağlamak, düşüncemizi her an biraz daha aydınlatmak; kendimizi günden güne daha hür ve mükemmel duymaktır.
Kimse bile bile kötü değildir, her kötülük bilgi sanılan bir bilgisizlikten gelir.
Yeşillikler toprağın çirkinliğini kapattığı gibi, tatlı sözde insanın birçok kusurlarını örter.
Kimseye hiçbir şey öğretemem, sadece onların düşünmelerini sağlayabilirim.
Bir şeyleri değiştirmek isteyen insan önce kendisinden başlamalıdır.
Bir yargıç, iyi niyetle dinlemeli, akıllıca karşılık vermeli, sağlıklı düşünmeli, tarafsızca karar vermelidir.
Kadın erkekle bir kez eşit hale getirildi mi, artık ondan üstün olur.
Tokgözlülük doğal zenginliktir; lüks ise yapay yoksulluk.
Yalnız işsiz olanlar değil, daha iyi işler yapabilecek olanlar da başıboştur.
Hayattan uzaklaştığımız ölçüde gerçeğe yaklaşırız.
Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız, cehaletin bedelini hesaplayın.
İyimser bir insan ayakkabıları çalınınca ayaklarım var ya diyebilen insandır.