Washington merkezli sivil toplum kuruluşu Çin İçin Vatandaş Gücü Girişimleri Kurumu, "Sincan'daki Zorla Çalıştırılan Mahkumlar" konulupanel düzenleyerek,Çin'inDoğu Türkistan Uygur Özerk Bölgesi'nde uyguladığızorla çalıştırma politikalarını ele alan bir rapor paylaştı.
Kurumun Başkan Yardımcısı Lianchao Han, Çin'in Doğu Türkistan'da uyguladığı baskıcı politikalara ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, şunları ifade etti:
"Çin,Doğu TürkistanUygur Özerk Bölgesi'ndeki muhalifleri cezalandırmak için çok sayıdaçalışma kampları kurdu. Bu sebeple, lokal ve uluslararası tekstilsektöründe büyük rol oynayan Sincan'da üretilen pamuk, Çin'in toplam pamuk üretiminin yüzde 84'üne tekabül eder hale geldi.Üretimdeki bu yüksek oran,ülke geneline göre en fazla hapishanenin bulunduğuSincan'daki binlerce insanın uzun ve zorlu şartlarda çalıştırılmasıiledoğrudan ilişkili."
Ayrıca, Çin Komünist Partisi (CCP)tarafındankendi internet sitesinde yayımlanan ancak kısa bir süre sonra silinenbir veriye atıfta bulunan Han, Çin'in Doğu Türkistan'da uyguladığı bu politikadan "masrafsız ekonomik kazançve Sincan'da politik istikrar sağlamak" hedefigüttüğünü belirtti.
KARIN TOKLUĞUNA ÇALIŞTIRILIYORLAR
Doğu Türkistan'daki çalışma kamplarında mahkum olarak bulunanDoğu TürkistanlıTahir Hamut, panelde söz alarak, kampa ve oradaki yaşam koşullarına ilişkin tecrübelerini paylaştı.
Kendisinin üniversite okumak üzere Türkiye'ye giderken"dışarıya hassas bilgiler çıkarttığı" iddiasıyla ülke içinde tutuklandığınıve Doğu Türkistan'daki toplama kamplarına götürüldüğünü anlatan Hamut, beraberindeki mahkumlar ile pamuk tarlalarında ve tuğla fabrikalarında karın tokluğuna zorla çalıştırıldıklarını kaydetti.
Hamut, "Benim kaldığım koğuşta çoğu siyasi 250mahkum vardı. Yaşam koşulları ve çalışma şartları çok ağırdı.2 metrekarelik odalarda kalıyor ve sadece Pazar günleri dinleniyorduk. Bu şartlarda herkes hastalandı ve kalıcı hasarlar gördü. Üstelik bu çalışmalar karşılığındapara almıyorduk." şeklinde konuştu.
ÇİN, UYGUR TÜRKLERİ'Nİ DENEY OBJESİ OLARAK KULLANIYOR
Ayrıcapanelde söz alan Uygurİnsan HaklarıProjesi Dış İlişkiler Direktörü Louisa Greve ise Disney, Adidas, Ralph Lauren, Tommy Hilfiger, Nike, Gucci, Armani gibi birçok ABD ve Avrupa menşeli tekstil firmalarınınDoğu Türkistan'da üretilenpamukları almaya devam ettiğini vurguladı.
Greve, "Aldıkları pamuğun ne şartlar altında üretildiğini öğrenenbazı markalar,Çinli toptancılar ile yaptıkları ticareti sonlandırdılar ancaktoptancılar bu kez isim değiştirmek suretiyle gizlenerek pamuk satmaya devam etti. ÜstelikÇin hükümeti de bu toptancılar tarafından işlenen zorla çalıştırma suçunu gizlemeye çalışıyor." dedi.
Öte yandan, Doğu Türkistan'daki toplama kamplarına ve Uygur Türklerinin yaşadığı günlük sorunlara dadeğinen Greve,"Sincan'ı laboratuvar ve bedava işçilik olarak gören Çin,Uygur Türklerini deney objesi olarak kullanıyor.Yeni üretilen yüz tarama sistemleri,takip cihazları ve kamera kayıt yöntemleri gibi birçok denenmemiş hassasteknolojiler Sincan'da deneniyor." ifadelerini kullandı.
ULUSLARARASI KURULUŞLARIN TEPKİSİ DEVAM EDİYOR
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) tarafından konuya ilişkin yayımlanan bir raporda, son 2 yılda Doğu Türkistan Uygur Özerk Bölgesi'nde çok sayıda kişinin "önleyici polisiye tedbir" adı altında suçsuz yere alıkonulduğu ve siyasi bakımdan tehlikeli olarak değerlendirilen bireylerin herhangi bir yargı kararı olmaksızın toplama kamplarına gönderildiği belirtiliyor.
Çin ise uluslararası kamuoyunda "toplama kampları" şeklinde adlandırılan yerlerin "mesleki eğitim merkezi" olduğunu ve buralarda tuttuğu kişileri "aşırıcı fikirlerden arındırarak topluma kazandırmayı" hedeflediğini iddia ediyor.
BMve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi. Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini geri çeviriyor.