Uykusunu alamayanlar dikkat! Bu hastalıklar kapınıza dayanmış olabilir

Uykusunu alamayanlar dikkat! Bu hastalıklar kapınıza dayanmış olabilir
Çağımızın sorunu olan uykusuzlukla ilgili dikkat çeken detaylar ortaya çıktı. Özellikle de hastalıklarla uykusuzluğunun ilişkili çıkması korkuttu.

Uyku bozuklukları ve sağlık sorunları arasındaki bağlantıyı anlatılması dikkat çekti.

Uzmanlar, sağlıklı bir yaşam için her gece 7 ila 9 saat arasında uyumanın önemini vurguladı.

Ancak uyku süresinden daha önemli olan bir faktör de uyku kalitesi olduğu bildirildi.

Uyku kalitesini etkileyen pek çok faktörün bulunduğu biliniyor.

Bunlardan bazıları şunlardır:

- Uyku düzeni: Her gece aynı saatte yatıp kalkmak, uyku kalitesini artırır. Uykusuz bir geceden sonra bile uyku düzenini bozmamak gerekir. Uykuya dalmakta zorlanıyorsanız, yatakta beklemek yerine kitap okumak gibi rahatlatıcı bir aktivite yapın.

- Beslenme: Kahve, çay, enerji içecekleri gibi kafeinli içecekler uykuya dalmayı ve uyku süresini olumsuz etkiler. Ayrıca yatağa aç ya da tok gitmemek de önemlidir. Aç hissediyorsanız, yatmadan 1 saat önce yoğurt gibi hafif bir şey yiyebilirsiniz.

- Yatak odası: Yatak odası sakin, sessiz, karanlık ve rahat olmalıdır. Yatak odasında televizyon, bilgisayar, telefon gibi elektronik cihazlar kullanmamak da uyku kalitesini artırır.

- Egzersiz: Gün içinde düzenli egzersiz yapmak, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığa faydalıdır. Ancak egzersizi yatmadan 3 saat önce bitirmek gerekir. Aksi takdirde vücut ısısı yükselir ve uykuya dalmak zorlaşır.

Uyku bozuklukları sadece yorgunluk, halsizlik, konsantrasyon eksikliği gibi sorunlara neden olmakla kalmaz, aynı zamanda çeşitli hastalıkların da habercisi olabilir. Uyku bozuklukları ile ilişkili olan bazı hastalıklar şunlardır:

- Parkinson hastalığı: Bu hastalıkta beyindeki sinir hücreleri yavaş yavaş kaybolur ve hareket bozuklukları ortaya çıkar. Parkinson hastaları genellikle gece boyunca uyanma eğilimindedirler.

- Depresyon: Bu hastalıkta kişi sürekli üzgün, mutsuz, umutsuz ve değersiz hisseder. Depresyon ve uyku bozuklukları birbirini tetikler. Depresyonda olan insanların çoğu uykusuzluk çekerler.

- Tiroid problemleri: Tiroid bezinin fazla çalışması hipertiroidizme neden olur. Bu durumda vücuttaki metabolik faaliyetler hızlanır ve kişi huzursuz, sinirli ve gergin olur. Hipertiroidizmde uyku bozuklukları sık görülür.

- Kalp hastalığı: Kalp damarlarının daralması veya tıkanması sonucu kalp yeterli kan pompalayamaz.

Bu da kalp yetmezliği olarak adlandırılır. Kalp yetmezliği olan insanlarda uyku bozuklukları yaygındır.

Uyku sırasında nefes darlığı, öksürük, çarpıntı gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

- Menopoz: Kadınlarda üreme çağı sona erdiğinde menopoz başlar. Bu dönemde kadın hormonları değişime uğrar ve uyku bozuklukları görülebilir. Progesteron adlı hormonun azalması uykuya dalmayı zorlaştırır. Ayrıca sıcak basmaları da uykuyu bölüp rahatsız eder.

- Alerjiler: Polen, toz, hayvan tüyü gibi alerjenler burunda iltihaplanmaya ve tıkanıklığa neden olur. Bu da solunumu zorlaştırır ve uykuya dalmayı engeller. Alerjiler aynı zamanda horlamaya da yol açabilir.

- Reflü: Midedeki asidin yemek borusuna kaçması reflü olarak adlandırılır. Reflü olan insanlarda yatarken yanma, ekşime, öksürük, boğulma gibi belirtiler görülebilir. Bu da uykuyu bozar ve kalitesini düşürür.

- Uyku apnesi: Bu uyku bozukluğunda kişi uyurken nefes almayı durdurur. Bu durum birkaç saniye veya dakika sürebilir. Uyku apnesi olan insanlar genellikle güçlü ve kronik bir şekilde horlarlar. Uyku apnesi, kalp, beyin ve şeker hastalığı gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.

- Huzursuz bacak sendromu: Bu uyku bozukluğunda kişi bacaklarında karıncalanma, yanma, ağırlık gibi rahatsız edici hisler duyar. Bu hisler uykuya dalmayı zorlaştırır ve uykuyu bölüp kalitesini düşürür.

Uyku bozuklukları yaşayan insanlar, uyku kalitesini artırmak için yukarıda belirtilen ipuçlarını uygulayabilirler. Ancak uyku bozuklukları devam ederse, bir doktora başvurmak gerekir. Uyku bozuklukları, altta yatan başka bir sağlık sorununun işareti olabilir. Erken teşhis ve tedavi, sağlığınızı korumanızı sağlar.

İlgili Haberler