Son yıllarda artan kanser vakaları, beslenme alışkanlıklarının kanser riskini nasıl etkilediği konusunu yeniden bilimsel gündemin merkezine taşıdı. Özellikle işlenmiş etler ve aşırı şekerli içecekler gibi yaygın olarak tüketilen bazı gıdaların, hücresel düzeyde ciddi sorunlara yol açtığı bilimsel çalışmalarla ortaya konuldu.

Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu’ndan Dr. Walter Willett, bu konuda yapılan geniş çaplı araştırmaların bulgularını değerlendirdi.

Dr. Willett, "Özellikle sosis, salam ve jambon gibi işlenmiş kırmızı etlerin düzenli tüketiminin, kolon ve rektum kanseri riskini önemli ölçüde artırdığını gözlemledik. Bu ürünlerdeki nitrat ve nitrit gibi bileşikler, sindirim sisteminde kanserojen maddelere dönüşerek DNA hasarına neden oluyor" ifade etti.

ŞEKER VE YÜKSEK YAĞ ORANLARI TEHLİKE SAÇTI

Beslenme ve Kanser Araştırmaları Derneği (NCA) Başkanı, İsviçreli onkolog Prof. Dr. Elizabeth Stern, rafine şeker ve trans yağ içeren hazır gıdaların yarattığı tehlikeye işaret etti.

Prof. Dr. Stern, "Yüksek glisemik yüke sahip gıdaların sık tüketimi, vücutta kronik inflamasyona ve insülin direncine yol açıyor. Bu durum, özellikle meme ve pankreas kanseri hücrelerinin büyümesi için ideal bir ortam oluşturuyor" açıkladı.

Ayrıca, yüksek sıcaklıkta kızartılan veya ızgaralanan nişastalı gıdalarda oluşan akrilamid maddesinin de sinir sistemi ve bazı kanser türleri için risk faktörü olduğu vurgulandı.

ULUSLARARASI UZMANLAR KRİTİK ÇAĞRIDA BULUNDU

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) eski Beslenme ve Gıda Güvenliği Direktörü Dr. Francesco Branca, son açıklamasında küresel bir uyarıda bulundu.

Dr. Branca, tüketicilerin gıda etiketlerini daha dikkatli okuması gerektiğini belirtti.

Dr. Branca, "İşlenmiş gıda endüstrisinin yaygınlığı göz önüne alındığında, halk sağlığı kurumları olarak vatandaşlarımıza net bir mesaj iletmek zorundayız: İşlenmiş etlerden, aşırı şekerli ve yapay katkı maddesi içeren ürünlerden mümkün olduğunca uzak durun. Bitkisel bazlı ve lifli gıdaların ağırlıkta olduğu bir beslenme düzeni, kansere karşı en güçlü kalkanımızdır" dile getirdi.

Uluslararası bilim camiası, bu tehlikenin boyutunu dikkate alarak, kanser riskini azaltmak adına beslenme alışkanlıklarında köklü bir değişikliğe gidilmesi gerektiğini şiddetle savundu.

Gelişmiş ülkelerde başlatılan halk sağlığı kampanyalarının, bu riskli gıdaların tüketimini azaltmaya odaklandığı da gözlemlendi.