Son yıllarda bilinçli olarak Türklüğün üzerine oyunların oynandığına üzülerek şahit oluyoruz. Neredeyse biz Türkleri öz vatanımızda parya durumuna düşürmenin alt yapısının taşlarının döşendiğini apaçık görüyoruz. Hepimiz her şey olduk! Bir tek Türk olamadık! Sanki Türk’üm demek suç ve ayıp, onun haricinde olanlar çok makbul algısı yaratılmaya çalışılıyor!

Millet olma bilincimiz tehlike altında!

Biz iyi günde ve kötü günde, varlıkta ve yoklukta, sağlıkta ve hastalıkta birbirine yardım eden, komşusu için her iyiliği yapan bir millet iken günümüzde birbirimizi boğazlar olduk. Hani kardeşliğimiz? Ekmeğimizi bölüşen bizlere neler oluyor? Bu kadar birbirimizle olan kavgalar, cinayetler, özellikle birbirimize karşı olan güvensizlik ve sevgisizlik, korkunç ve ürkütücü boyutta!

Millet olma bilincimiz yok ediliyor!

Savaşlarda, cephelerde, ölmede hep en öndeyiz ama adil bölüşümde hep en arkada bırakılıyoruz! Bu ülkede, kanunlar önünde hiçbir etnik kökenin diğerine bir üstünlüğü zaten yoktur ancak herkes kendi etnik kökenini rahatça söyleyip, iftihar ederken sıra ben Türk’üm demeye gelince ırkçılıkla hatta faşist olmak gibi saçmalıklarla itham edilir olduk! Burada başka bir gaye olduğu kesindir!..

Nasıl ki her birimiz doğduğumuz şehirler ile plakalarımızla, akrabalarımızla, sülalelerimizle övünebiliyorsak Türklüğümüz ile de iftihar etmek, övünmek neden ırkçılık olsun? Herkesin bir ailesi, sülalesi ve soyu sopu vardır ve bununla anılmaktan gurur duyulur. Peki o halde nedir bu "Türk ve Atatürk" düşmanlığı?

Buradaki asıl gaye ise: Ben Türk’üm diyenleri sindirmek, kaba ve şovenist yaftalarıyla karalamaktır. Oysa bunları yapanların kendilerinin ırkçı ve faşist duygulara sahip olduklarını yaptıkları eylemlerden biliyor ve tanıyoruz. Hiç kimsenin doğuştan kazanılan etnik kökene bir itiraz olamaz. Ancak bu milletin adı Türk olup, bu vatanın adı da Türkiye Cumhuriyeti'dir!

Türk ve Atatürk düşmanları amansız bir düşmanlık içindedirler. Her fırsatta da bu düşmanlıklarını dile getirmektedirler. Tüm dünyada hemen her devletin vatandaşları kendi adıyla anılıyor. Örneğin ‘’Ben Alman’ım.’’, ‘’Ben İngiliz’im.’’, ‘’Ben Fransız’ım.’’ vb. örnekler ortadadır. ‘’Almanyalım.’’, ‘’Fransalıyım.’’, ‘’İngiltereliyim.’’ denilmiyorken bizde Türkiyeliyim safsatası bilinçli olarak kullanılmaktadır.

Tarih boyunca bu oyunların propagandası hep yapılıp yaşanmıştır. Türk ve Türklük şuurunu, şanlı geçmişi olan bu milleti kabul etmemek acizliğin göstergesidir. Türklerin savaşlarda bile yaşlılara, kadınlara ve çocuklara dokunmadığını hatta düşmanına dahi yardım elini uzattığını bilmeyen yoktur fakat kabul etmeyenler vardır!

Özellikle genç nesillere, kardeşlerimize sesleniyoruz! Türklüğünüz ile övünebilirsiniz! Türk demek medeniyettir! Türklük asla vurmak, kırmak ve kötülükler yapmak değildir! Elbette canına, namusuna ve malına düşmanlık edenlere gereken tepkiyi gösterir! Bunun da ayıplanacak, kaba ve vahşi gösterilecek bir yanı olamaz! Çatışma ve savaş ortamında bu yapılanlar, insanın doğasında olması gereken karşı tepkilerdir.

Türklüğün şanlı geçmişi insanlığın teminatıdır!

Bugün ise Türk gençliğini uyuşturucu, fuhuş ve kumar gibi bataklıklara düşüren kötü gidişatın acilen önüne geçilmelidir! Çünkü bu sayede insanları kendi vatanına ihanet eder hale getirmektedirler. Vatan kavramı biz Türkler için en kutsal kavramdır! Bataklıklara düşürülmesi ve yoksulluklara mahkûm edilmesi Türk evlatlarının vatanına birer düşman olarak yetiştirilmesi demektir!

Türklerde en önemli kurum ailedir. Türklerin ahlaki yaşantısı başka milletlere de rol model olmuştur.

Sözün özü kimliğimizle utanılacak bir durum olmadığı gibi iftihar etmeliyiz.

Bazılarının din kisvesi altında dini alet ederek çeşitli argümanlar ile Türklüğe saldırmaları kasıtlı ve bilinçlidir.

Sözün özü genç kardeşlerim şudur ki bir insan kavmini, soyunu, sopunu, boyunu ve ailesini sevmekle kınanamaz ve de ayıplanamaz. Onun içindir ki göğsümüzü gere gere ‘’Ne Mutlu Türk’üm Diyene!’’ diye her yerde demeye devam edeceğiz.

Sizlere anlatmak istediğim olayları Türk hakanı Emir Timur bakınız ne güzel de özetlemiş:

“Biz ki Melik-i Turan, Emîr-i Türkistan’ız. Biz ki Türk oğlu Türk’üz. Biz ki milletlerin en kadimi ve en ulusu Türk’ün Başbuğuyuz”

Ne Mutlu Türk’üm Diyene!

En kalbi sağlık ve mutluluk dileklerimi sevgili Yeniçağ okurlarına gönderiyorum.