Son yıllarda küresel bir halk sağlığı meselesi haline gelen D vitamini eksikliği, uzmanların "sessiz pandemi" olarak nitelediği bir boyuta ulaştı.
Vücudun temel fonksiyonlarını sürdürmesi için hayati önem taşıyan bu steroid hormonunun yetersizliği, beklenen kemik sorunlarının ötesinde, üç kritik ve şaşırtıcı belirtiyle kendini gösterdi.
1. Kronik Yorgunluk ve Kas Zayıflığı: Gündelik Hayatın Tuzu Kaçtı
D vitamini eksikliğinin en belirgin ama en çok ihmal edilen belirtilerinden biri, nedeni açıklanamayan sürekli yorgunluk ve kas güçsüzlüğü oldu.
Harvard Tıp Fakültesi'nden (Harvard Medical School) Prof. Dr. Michael F. Holick, vücuttaki her hücrenin D vitamini reseptörüne sahip olduğunu ifade etti.
Prof. Holick, konuyla ilgili yaptığı bir açıklamada, "İnsanlar genellikle yorgunluklarını iş yoğunluğuna bağlar. Ancak D vitamini, mitokondrilerin enerji üretiminde kritik bir rol oynar. Eksiklik durumunda, kas hücrelerinin optimal çalışması engellenir, bu da belirgin bir güç kaybı ve bitkinlik hissi olarak geri döner" şeklinde konuştu.
Amerikan Beslenme Akademisi'nin (Academy of Nutrition and Dietetics) yayımladığı bir rapor, D vitamini takviyesi alan bireylerin, plasebo grubuna göre yorgunluk skorlarında anlamlı ölçüde iyileşme kaydettiğini gösterdi.
2. Sık Hastalanma ve Zayıflayan Savunma Hattı
Vücudun bağışıklık sisteminin ön cephesini oluşturan T hücrelerinin aktivasyonu, D vitaminine bağlı bir süreç. Eksikliğin ikinci kritik sinyali ise, tekrarlayan enfeksiyonlara karşı vücudun savunmasız kalması.
İngiltere'deki Oxford Üniversitesi'nde görevli immünolog Dr. Eleanor J. Davies, D vitamininin bağışıklık tepkisini düzenleyen kilit bir modülatör olduğunu belirtti.
Dr. Davies, "Düşük D vitamini seviyeleri, solunum yolu enfeksiyonları ve grip gibi rahatsızlıkların sıklığını ve şiddetini doğrudan artırdı. Vitamin, bağışıklık hücrelerinin patojenlere karşı hızlı ve etkili bir yanıt geliştirmesini sağlayan bir anahtar görevi gördü" ifadesini kullandı.
The Lancet dergisinde yayımlanan kapsamlı bir meta-analiz, takviye alan kişilerin akut solunum yolu enfeksiyonu riskinin, almayanlara kıyasla ciddi ölçüde azaldığını bilimsel verilerle kanıtladı.
3. Ruh Halinde Kırılmalar ve Depresif Eğilimler
D vitamininin beyin fonksiyonları üzerindeki etkisi, eksikliğin üçüncü ve belki de en endişe verici belirtisi oldu: ruh halinde belirgin değişiklikler ve depresif semptomların artması.
California Üniversitesi'nden (University of California, San Diego) nörobilimci Prof. Dr. Stephen B. Salloway, D vitamininin beynin ruh hali, uyku ve ağrı algısından sorumlu bölgelerinde yoğun reseptörlere sahip olduğunu aktardı.
Prof. Salloway, "D vitamininin eksikliği, serotonin (mutluluk hormonu) üretimini ve regülasyonunu olumsuz etkileyebilir. Klinik çalışmalar, düşük D vitamini seviyelerine sahip bireylerde majör depresyon tanısının daha sık konulduğunu açıkça ortaya koydu" şeklinde görüş bildirdi.
Hollanda'da yaşlı yetişkinler üzerinde yapılan geniş çaplı bir kohort çalışması, D vitamini seviyesi düşük olan katılımcıların, optimal seviyedekilere göre depresyon geliştirme riskinin iki kat daha fazla olduğunu göstererek bilim dünyasında dikkat çekti.