ÇANAKKALE- Hani herkes istediği gibi konuşabilirdi? Hani referandumda "evet" diyenler de "hayır" diyenler de kanunlar çerçevesinde istedikleri gibi propaganda yapabilirlerdi?

Meral Akşener yine yollarda... Mehmet Gül, Okan Bey, Nuri Bey, Asuman Hanım'la birlikte yol alıyoruz. Bu defa Çanakkale'de, daha yolda bir haber geliyor: Konuşma yapılacak salonu sahibi vermiyormuş. "Yukarı"dan baskı yapılıyormuş.

Meral Akşener ve beraberindeki arabalar Gelibolu'daki karşılama sonrası yanımızdan süratle geçti. Gelibolu'da arabalı vapura birlikte bindik... Vapurda Meral Hanım'la görüştük. Morali çok yüksek... Hiçbir geri adım emaresi göstermiyor.

Bana sağ elini açıp gösterdi... -Eline kına ile ayyıldız yaptırmış- Herkes elinin fotoğrafını çekmek için yarıştı... Çekilen resimler hemen facebooklara yükleniyor. 

Neden kına yaktığını karanlık salonda açıkladı: "Vatana kendimi feda ettiğim için kına yaktım!"

Biliyorsunuz askere gönderilenlere kına yakılır. Çanakkale'de, Kınalı Hasan'ın hikâyesi meşhurdur. Yozgat'tan anası kına yakıp göndermiş, vatan için feda ettiğini göstermişti.

Meral Hanım'ın kınası çok anlamlıydı.

Ankara'da "muktedirler" Meral Hanım'dan korkmasalar, salonu iptal ettirmek isterler miydi!

Deniz kenarındaki otele geldik... Her yer ışık... Salona geçiyoruz... Her yer karanlık... Elektrik kesik.. Salonu tutan Milliyetçi Hareketçiler'in elinde sözleşme var.

Nasıl ülke yönetiliyor ki, sözleşme, sabaha karşı Ankara'dan gelen bir telefonla tek taraflı iptal ediliyor?!

Televizonlarda canlı seyredenler görmüşlerdir... Her taraf  tıklım tıklım...

Karanlıkta Meral Hanım elinde bir megafon... Halka hitap ediyor.

Devleti yönetenler neyi engellediklerini düşünüyorlar mı?! Halk daha hınçlı, daha kararlı... Meral Hanım'la  15 Temmuz öncesi birçok il'e gitmiştim. Allah sizi inandırsın, bu derece heyecanlı, bu derece kalabalık görmedim.

Halk çoktan kararını vermiş... Eğer bir oyun oynamazlarsa kesinlikle "Hayır" çıkacak... Ciddi kamu yoklamalarında en az yüzde 55 "hayır" deniyor.

Meral Akşener'in neden toplantı yapması istenmiyor?

Korktukları için değil mi?

Eğer bir endişeleri olmasa, Milliyetçi Hareketçiler'i engellemek isterler mi?

(Balgat MHP'sinin Milliyetçi Hareket'le bir ilgisinin olmadığını daha önce kaç defa yazdım.)

Meral Hanım, salonu coşturdu...

Sloganı hemen tuttu... 80 milyon olan nüfusumuza atfen "80 milyon kere Hayır!" diyor... Bu haykırışını birkaç defa tekrarladı. Salon hep beraber "Hayırrr!" çekti.

Salonun ışığı yarım saat sonra geldi... Önce çıkış kısmın gösteren lambalar yandı... Ardından salon aydınlatıldı.

"Muktedirler" canlı yayında rezilliklerini gördüler, mecburen emir verip ışıkları yaktırdılar.

Utanç verici...

Halkımız bunları fark etmiyor mu sanıyorlar! 

Meral Hanım, "Salonun ışığını kesersiniz ama ev ev gezerim, dükkân dükkân gezerim, evlerin zillerinin, dükkânların lambalarının elektriklerini de kesecek misiniz!" dedi.

Salon bu sözlerle yıkıldı.

Meral Hanım Recep Tayyip Erdoğan'a seslendi... "Tarih tekerrür ediyor. Önünüz kesildi, hapse atıldınız ama cumhurbaşkanı oldunuz... Aynı şeyleri şimdi bize uyguluyorsunuz... Kadınlarımızın, erkeklerimizin, çocuklarımızın ışığıyla bu salon aydınlanır!"

Yine çok büyük alkış...

Meral Akşener, "hayır!" kampanyasını, yeni düvelin durdurulduğu Çanakkale'den başlattı...

Abartısız yazıyorum...

"Muktadir/muktedirler" Anadolu halkının azmini, kararını görünce belki "evet" kampanyasından bile vazgeçerler!

Çanakkale'de "diktatörlüğe dur!" diyen ses, bütün Türkiye'yi kaplayacak.