CHP’nin tavrı terörle mücadelede net olmalı

31 Mart 2024 Mahallî İdareler seçiminde, PKK uzantısı siyasî güç belli bölgede, yine belediyeleri kazanınca, bildiklerini okuyacaklarını biliyorduk. Daha başlangıçta Türk bayrağı kaldırıldı, İstiklâl Marşı söylenmedi. Tabelaların etnisite diliyle yazılmasını teşvik için vergi indiriminden bahsedildi. Mustafa Kemal Atatürk’ün resmine küfredildi, kaldırılması istendi. Küfreden tutuklandı. Zihnen engelli olduğuna dair haberler var. PKK/DEM tarafı bilmiyorum, adamı kurtarmak için mi böyle bir yolu deniyor? Şu da bir gerçek ki, “düşmanlık” içinde yoğrulmayan biri ne vaziyette olursa olsun böyle bir tavır göstermez/gösteremez.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin mesuliyeti, Ak Parti iktidarından, daha açığı Saray iktidarından çok çok fazla.

Saray iktidarının Mustafa Kemal Atatürk’e nasıl baktığı, geçmişte, neler söylediği kayıtlarda mevcut. (Bizim “Türk Adını Silme Planı” kitabımızda da Mustafa Kemal Atatürk’e Türk’e tavırları belgelerle bir bir kayıtlı.)

Türkiye Cumhuriyeti’ni, ülke bütünlüğünü korumada, kardeşliği pekiştirmede CHP yönetiminin yerini kesin belirlemesi gerekir. “Türkiye ittifakı” gibi yuvarlak laflarla, “Kürt demokrat” gibi, sözün nereye gideceği belli tavırlarla, ülke birliği nasıl sağlanacak?

CHP’nin acar genel başkanı Özgür Özel’in, PKK/DEM’cilerin belediye başkanlığı koltuğuna oturduğu ilk faaliyetlerinde, hedeflerini göstermelerine karşı bir sözü oldu mu? Bayrağımız, İstiklâl Marşı’mız, Atatürk’ümüz kırmızı çizgimizdir, dedi mi?

Recep T. Erdoğan, Irak’taydı. Epey zamandır, Irak’taki PKK yuvalarının dağıtılması için Bağdat’la konuşuluyordu. Barzanî tarafı, PKK’ya tavırlı gözükse de PKK, Barzanistan sahasında da bildiğini okuyor.

Talabanistan tarafında, Celal Talabanî’nin mahdumları Süleymaniye’yi, PKK’nın başşehri ilân edecek neredeyse.

Hatırlatırım... Amerikan askerleri, 4 Temmuz 2003'te, Süleymaniye'deki Türk Özel Kuvvetler Karargâhı'nda, 11 askerimizin başına çuval geçirdikleri sıra, biraz ötede, cibinde oturup sigarasını tüttürerek olanları videoya çeken Celal Talabanî’nin oğlu Kubad’dı. Bu Kubad daha sonra Ankara’da da ağırlanmış, yakın zamanda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la Erbil’de bir araya gelmişti

Kubad, ABD’nin Barzanistan-Talabistan temsilcisi. Aynı zamanda bölgede başbakan yardımcısı. ABD adına bölgenin kontrolünün başı o. PKK’nın Süleymaniye’de at koşturduğuna bakıldığında, asıl nereden güç aldığı çok açık görülür.

Biz daha 11 askerimizin başına çuval geçirilmesinin intikamını almadık. Eğer PKK Süleymaniye ve civarında istediği gibi kümeleniyorsa, bizim PKK’yı bitirme harekâtımızı Süleymaniye’ye kadar uzatmamız da meşru hakkımızdır.

Açıklananların dışında, kapalı kapılar ardından Irak yönetimiyle, PKK’nın bitirilmesi meselesinde neler konuşuldu, nasıl bir yol çizildi, bilemiyoruz. Zaten açıklanmazdı. Ama bir umut verilmeli, kesin bitirileceğine halkımız inandırılmalı.

Ak Parti, bu noktaya deneme yanılma yoluyla geldi. “Çözüm” dediler PKK’ya her türlü kolaylığı gösterdiler. Öyle ki, PKK, Ak Parti’nin akıl almaz müsamahasıyla bölgede “özerklik” ilân etmeye bile kalkıştı. İsyanı bastırmak için çok şehit verdik. PKK’nın uzantısı HDP’ye kapatma davası açıldı. O da havada kaldı ama, öyle bir parti olamayacağı gösterildi.

Özgür Özel, R. T. Erdoğan’ın tecrübesini göz ardı edemez. Her ağzını açtığında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü hatırlatıyorlarsa, “Kürt demokrat” diyerek PKK/DEM’cileri “dost” gösteremez.

Yazarın Diğer Yazıları