A. F. Başgil nezdinde politikacılara bir ders

Elimde "Cemil Gökçe'ye Mektuplar"  başlıklı bir kitap var. Edebiyatçı Rasih Selçuk Uysal hazırlamış. (Post Yayınları). Cemil Gökçe (1911-2004), adı duyulan insanlarla temas kurmayı, takdirlerini ve tenkitlerini bildirmeyi âdeta kendisine vazife edinmiş. Refik Halit Karay, Yusuf Ziya Ortaç, Safiye Ayla, Cemal Kutay, Mesut Cemil Tel'le mektuplaşmış. Mektuplaştıkları arasında Ali Fuad Başgil de var. İlk defa yayınlanan bu mektupların her biri tarihî bir hüviyet taşıyor.

Rejim değişikliğine gidildiği şu zamanda, 27 Mayıs 1960 Darbesi'nden sonra ilk seçimde senatör seçilen, tehditle cumhurbaşkanlığı adaylığından vazgeçirtilen Ord. Prof. Dr. Başgil'le Cemil Gökçe'nin mektuplaşmaları, ilim adamlarına ve siyasîlere bir ders niteliğinde... Önce Cemil Gökçe'nin mektubu:

"...Zaman zaman gazete sahifelerinde politikaya atılacağınıza dâir çeşitli ha­berler okumaktayım. Hakikaten işa'a olunan haberler doğru ise 'sâha-i ilim' nâmına büyük bir kayıptır. Bilhassa memleketimizin 'ilim otoriterlerinin azlığı mülahaza edilirse endişemin yersiz olmadığını -her vatansever- tes­limde tereddüt etmez. Dünyadaki bütün mesleklerin en menfuru, en melûnu, en sakimi politika ile iştigâldir. Yaprak-ı tarihin sahifelerini insaf ile tedkik ettiğimiz zaman, Köprülüzâde Mehmet Fuat Bey'in- siyâset gayyasında bo­ğulduğu, o mukaddes ve muhteşem kürsüsünden mahrum kalmakla memle­ketime ne kadar zarar irâs eylediğini gördük.

Şu halde; temiz, asıl, necîp ve mukaddes kürsüden ayrılmak,- yanılmıyor­sam- bir nev'i intihardır. Sade intiharla iş bitse yine efdaldir; fakat mensubu olacağınız partinin karşısındaki muhalif bir partiden bilgi, görgü, terbiye ve ahlâk hasletlerinden mahrum bir zibidi kılıklı biri çıkacak, sizlere yaptığı ha­karet, atmadığı çirkâb bırakmayacak. Politika ile iştigâl edenlerin bu tür bu fena ihtimâlleri dikkate almaları lâzımdır.

Sizler ise daima islâm nurunun feyzi ile yetişmiş o temiz ve asîl havayı teneffüs etmiş olmanız dolayısıyla bütün bunlara nasıl tahammül edeceksiniz?

Ben, bu vatanın bir ferdiyim. Naçiz görüşlerime, düşüncelerime, küçük fi­kir kırıntıları halinde sizlere arz etmiş olmakla bir millî vazifeyi yerine getir­miş olduğuma inanıyorum. Son olarak da politikayı nasıl anladığımı arz ede­yim. 'Politika sahtekârdır, taklit satar, aldatır, bin dereden su getirir, çirkâb yapıp bastırır. Sırma saçlı zannedersin, kel başı açtırır. Bu meydandan kendi kaçar, dostlarını astırır.'

Kıymetli vakitlerinizi aldığım için özür diler, hürmet ta'zimlerimi suna­rım üstadım."

Cemil Gökçe

Buca Posta Müdürü

 

Ali Fuat Başgil'in 30 Ağustos 1961 tarihli cevabı:

"Azîzim Efendim,

Lütfettiğiniz nefis mektubu zevkle okudum. Esasen refikam parti ve poli­tika işlerine karışmama öteden beri muarız olduğu için mektubunuzu bilhassa refikam hem kendisi tekrar tekrar okudu, hem de başkalarına okuyup dinletti.

Efendim, buyurduğunuz doğrudur. Ve ben şimdiye kadar politikadan dâima kaçtım. Fakat bu defa kendimi kurtaramadım. Hayırlısı olsun.

Hizmette bulunabilirsem, bahtiyar olurum.

İltifatlarınıza teşekkür eder, hürmet ve selâmlarımı yollarım."

Ali Fuad Başgil

Yazarın Diğer Yazıları