Adalet aramak suç mu?

Ak Parti cenahı, ana muhalefet partisi CHP'nin öncülüğünde, "Adalet Yürüyüşü"nü bir türlü adlandıramıyor. Hazmedemediği için adlandıramıyor, kabullenemediği için adlandıramıyor, çare bulamadığı için adlandıramıyor. Ve ne yapacağını bilemediği için adlandıramıyor.

Bu cenahtan kim konuşsa ya FETÖ'ye, ya PKK'ya bağlamak istiyor yürüyüşü... Bir düşünseler, bu basit oyunların aslında FETÖ'ye ve PKK'ya yaradığını hemen anlarlar.

Hükûmet edenler: "Biz varız. Bizden berisi de, bizden ötesi de yoktur. Biz ne kadarını verirsek adalet odur." diyorlar.

16 Nisan Referandumu'ndan önce de "Hayır" diyenleri FETÖ ve PKK'ya bağlamak istemişlerdi. Ama yenildiler.

16 Nisan üzerinde Saray'ın çok kafa yorması lâzım. Başdanışman ordusundan kendisini "gelenekçi komünist" diye vasıflandıran Mehmet Uçum: "Sessiz değil halkımız gümbür gümbür bir devrim yapıyor farkında mısınız? Halk kendi devletini kurmak için adım atıyor, 16 Nisan Kutlu Olsun" diye peşin peşin seviniyordu. ("Gelenekçi komünist" ne demekse?! Komünist komünisttir! Allah'sızdır! Tezyif için demiyorum bu sözleri... Başka adlandırma hakikî komünistlere hakaret olur!)

Halkımız 16 Nisan'da öyle bir "devrim" yaptı ki, Uçum gibilerin culuğu düşüverdi. (Yozgat ağzı: Kabarmaları iniverdi.) 

16 Nisan "tek adamlığa" tavırdır... "Adalet Yürüyüşü"nü üzerine koyun; tavır katmerleşiyor. Hukuksuzluklar, keyfi uygulamalar devam ettikçe, halkımız yepyeni hak arayış yolları bulacak, dünyayı ayağa kaldıracaktır. Hiç şüpheniz olmasın!

"Adalet vardır!" diyemeyenler yürüyüşü oraya buraya yamamaya kalkışıyorlar. 

Ak Parti Genel Başkanı R. T. Erdoğan "Hayır"ı Kandil'e, Pensilvanya'ya bağladığı gibi, dün,  partisinin il başkanları toplantısında Adalet Yürüyüşü'nü de, aynı yerlere bağlıyor:

"Aklı başında olan herkesin görebildiği bu durum ülkemize karşı kurulan tuzakların bir parçasıdır. Adalet diyen ama mahkemelere saldıran bir zihniyetin derdi asla adalet, hukuk olamaz. Bir defa bile gönül diliyle şehitlerimizi andığını duymadığımız kişiler teröristler için dünyayı ayağa kaldırıyorlar. PKK yöneticisi size doğru adım atıyorsunuz diyorsa yolunuz yanlıştır. Uluslararası mahkemelerin dahi eleştirmediği tarzda davranıyorsanız yaptığınız iş bu ülkenin hayrına değildir. Terör örgütlerine karşı aklınızdan dahi geçirmediğiniz yürüyüşü başlatıyorsanız kimseyi adalete inandıramazsınız. Siz bu tavrınızla dikene su vererek zulmü yüceltiyorsunuz. Gittiğiniz yol Kandil ve Pensilvanya'nın yoludur. Cezaevinde güya açlık grevi başlatanlara bunlar sahip çıkıyor. Bunların derdi kendi suçlarını bastırmaktır. Milletimiz olup biteni görüyor..."

Saray'a yaranmak, milletvekilliğini garantilemek isteyenler, "Reis"in bu sözlerini alacaklar, daha ileri söz edecekler ve daha bir çamura batacaklar.

Adalet aramak niye Kandil'in yolu olsun, niye Pensilvanya'nın yolu olsun?!

Halkımız olup biteni görüyor. 16 Nisan'da bir ders verdi.

Kandil, Pensilvanya dedikçe, İnsanlarımız hakikatlerin farkına varmadı mı?

 Yakın hâdiselerden bile ders almıyorlar.

"Biz adaleti nasıl anlıyoruz?" sorusunu dönüp kendilerine bir sorsunlar!

Yazarın Diğer Yazıları