Akşener açıkladı; İYİ partinin oy oranı yüzde kaç?

Akşener açıkladı; İYİ partinin oy oranı yüzde kaç?
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin oy oranını açıkladı.Peki İYİ Parti'nin oy oranı yüzde kaç? En çok hangi partiden oy alıyor?

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Yenigaste.com'a açıklamalarda bulundu. Partisinin son anketlerdeki oy oranını ve en çok hangi partiden oy alacaklarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akşener, "İYİ Parti’nin potansiyel oyu çok daha yüksek oranlarda. Onun için oyumuzun yükselişinin devam edeceğini söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.

Akşener'in soru-cevap şeklinde devam eden açıklamaları şöyle:

"KARARSIZLARIN YÜZÜ BİZE DÖNÜK, AK PARTİ 7 HAZİRAN'IN DA GERİSİNDE"

-En çok merak edilen konuyla başlamak istiyorum. Kamuoyuna çeşitli aralıklarla seçime ilişkin anket rakamları yansıyor. Kimisi sizi baraj altı gösterirken, kimi anketlerde ise CHP’yi geçmiş ve AK Parti’den sonra ikinci parti konumuna geldiğiniz görünüyor. Siz düzenli anket yaptırıyor musunuz? Anketlerde İYİ Parti ne durumda?

Tabii ki yaptırıyoruz. Anketler, saha çalışmaları; işini namusu ile yapan firmalar tarafından yapıldıklarında biz siyasetçiler için önemli birer veri kaynağı. Halkın nabzını tutuyoruz ki, halkın isteklerini doğru tespit edelim ve politikalarımızı bunlara göre belirleyelim. Seçimlere ilişkin de düzenli olarak anket yaptırıyoruz. Çeşitli firmalara yaptırdığımız anketler var. Rakamlar neredeyse hemen hemen aynı. Partimizin oyu, yüzde 20 bandına oturmuş durumda. Bu rakam, meşhur tabirle bu Pazar seçim olsa Milletvekilliği seçimlerinde alacağımız oyu ifade ediyor ve şu an için yüzde 22 civarında. Kararsızlar dağıtılınca yüzde 22 oluyor. Kararsızlar oy oranlarına göre dağıtılınca aslan payı AK Parti’ye düşüyor. Bu kararsızların yüzünün bize dönük olduğunu düşünüyorum. İYİ Parti’nin potansiyel oyu çok daha yüksek oranlarda. Onun için oyumuzun yükselişinin devam edeceğini söyleyebilirim. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oranlar İYİ Parti açısından, Milletvekilliği seçimlerinin üzerinde seyrediyor. Diğer partilerin çıkaracakları Cumhurbaşkanı adaylarına haksızlık etmem istemem. Nihayetinde anketler belli olan adaylar üzerinden yapılıyor ve adayı belli değil ise partinin adayı olarak ankette yer alıyor. Son anketlere göre Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Sayın Erdoğan ile benim aramda geçeceği görülüyor. Orada başabaş bir mücadele yapacağımız anlaşılıyor. Şunu da vurgulayayım; AK Parti 7 Haziran seçimlerinin de gerisinde. Zaten AK Parti’nin yana yana “kiminle ittifak yapsam?” çabası da bu rakamların Sayın Erdoğan’ın da önüne gitmiş olmasından kaynaklanıyor. Hatta ben Sayın Erdoğan’a çekmecesindeki anketleri açıklama çağrısı da yaptım ama bir ses çıkmadı biliyorsunuz. Anketlerden çıkan önemli bir sonuç da “kararsızım” diyenlerin oranının çok yüksek olması. Maalesef OHAL’in bu denli uzun sürmüş olması vatandaşı tercihini özgürce ifade etmekten alıkoyuyor. Ancak “kararsızım” diyenlerin büyük çoğunluğunun da bugünkü yönetimden hoşnut olmayan kitleye mensup olduğu aşikâr. Bütün veriler Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanabileceğimizi gösteriyor. İşini iyi yapanları tenzih ediyorum ancak TV’lerde boy gösteren kadrolu yandaş anketçiler saray adına konuşuyorlar. Onları halkımız ciddiye almıyor.

"TAYYİP BEY İLK TURDA SEÇİLEMİYOR, İKİNCİ TURDA BAŞA BAŞ GİDİYORUZ"  

-İYİ Parti’nin durumunu böyle özetlediniz. Peki ya sizin oyunuz yüzde kaç? Cumhurbaşkanlığı yarışında… Malumunuz orada partilerden ziyade, isimler yarışacak… “Erdoğan’a karşı Akşener” … Böyle bir yarışta nasıl bir sonuç alınır?

İşte iktidar sahiplerinin uykusunu kaçıran hikâye orada başlıyor. Çünkü yapılan anketlere göre ben aday olduğumda Tayyip Bey ilk turda seçilemiyor. İkinci tura kaldığımızda da daha önce belirttiğim gibi başabaş bir yarış söz konusu. Son yaptığımız ankette ikinci turda yüzde 45’lerde eşit görüyoruz. Geriye kalan kararsızlar sonucu belirleyecek. Bununda bizim lehimize olacağını tahmin ediyorum.  İktidar şimdiye kadar kimseyle başabaş yarışmadığı için büyük bir endişe ve korku içinde. Kaybedeceklerini gördükleri için de vatandaşlarımıza da kendilerini “yenilmez armada” olarak göstermek için algı operasyonuna başvuruyorlar. Sürekli “Erdoğan şu kadar seçime girdi, hepsini de kazandı” propagandası yapılıyor. Evet, doğru. Hep kazandınız da, bugüne kadar hiç İYİ Parti ile yarışmadınız. Karşınıza dikilen, halkın istekleri doğrultusunda siyaset yapanlarla yarışmadınız. Artık İYİ Parti var. Bu sebeple, AK Parti ilk defa bir seçimde gerçek anlamda yarışmak zorunda olacak. Ve inanıyoruz ki yarışın sonunda İYİ’ler kazanacak!

"EN ÇOK AK PARTİ'DEN OY ALIYORUZ"  

-Partinizi “herkesi kucaklayan, herkesi olduğu gibi kabul eden merkez bir parti” olarak tanımlıyorsunuz. MHP’li seçmenin önemli bir bölümünün sizi desteklediği biliniyor, CHP’lilerde de bir sempati uyandırdığınız aşikâr. Peki ya AK Partili seçmenler? Oradan bir destek var mı?

MHP seçmeninin büyük kısmının İYİ Parti’li olduğu sizin de belirttiğiniz gibi apaçık görünüyor. CHP seçmeninden bize yönelen ilginin MHP seçmeniyle yarıştığını da söyleyebilirim. Bir önceki seçimde AK Parti’yi desteklemiş vatandaşlarımızdan da bütün engellemelere rağmen İyi Parti’ye ciddi bir yönelme var. Bunun seçime yaklaştıkça daha da artacağını öngörüyoruz. Bunun için çalışıyoruz. Ak Parti’yi şu yahut bu nedenle desteklemiş kardeşlerimizin de mevcut çürümüşlükten büyük rahatsızlık duyduklarını biliyorum. Bir çıkar yol aradıklarını biliyorum. Nitekim yaptırdığımız anketlerde “bir önceki seçimde kime oy verdiniz” sorusuna AK Parti yanıtını veren vatandaşlarımız arasından ciddi oranlarda “bu sefer İYİ Parti” diyenler var. Ayrıca basın çok duyurmasa da, çoğu yerde AK Parti’den istifa ederek partimize katılanlar var. Şunu söyleyebiliriz. Sayısal olarak en çok oyu AK Parti’den alıyoruz. AK Parti Haziran 2015 seçimlerinin gerisine düşüyor. İkinci sırada en çok oyu MHP’den üçüncü sırada CHP den alıyoruz. Bütün Türkiye gördü bu anketlerden haberdar olan ittifak arayışına girdi. Karizma çizildi. Büyük bir panik içindeler.

"ERKEN SEÇİME HAZIRIZ"  

-Bu kadar seçimler üzerine konuşmuşken… “Erdoğan 15 Temmuz 2018’de erken seçim yapabilir” demiştiniz. Ancak bugün itibariyle bu pek mümkün görünmüyor, seçim takvimi açısından… Yine de bir erken seçim bekliyor musunuz?

Siyasette kısa görünen zamanlar aslında çok uzundur. Ne olacağını görmek için biraz daha beklemekte fayda var. İktidar anketlerde kötü görünüyor. Herhangi bir anda iyi bir hava yakaladıklarını düşünürlerse tereddütsüz seçime giderler, bu 15 Temmuz 2018 olmaz da başka bir tarih olur. Ekonomi de her gün kötüye gidiyor. Halk homurdanıyor… İyileşme ümidi de yok gibi. Belki zararın neresinden dönsek kardır diyerek de ileride seçim kararı alabilirler. Görünen odur ki sıkıştılar, çaresizler zaten ne yaparlarsa yapsınlar kaybedecekler. Zaten ülkede hukuk, anayasa, kanun pek dikkate alınmıyor. Gerekli düzenlemeleri yaparlar. “Efendim ülkenin ali menfaatleri için seçim kaçınılmaz oldu, hem muhalefet de seçim istemiyor muydu?” derler ve seçimi yaparlar. Önemli olan şudur, biz İYİ Parti olarak erken ya da zamanında bir seçime her zaman hazırız ve iddialıyız. Çalışmalarımızı belirlediğimiz hedef doğrultusunda kesintisiz sürdürüyoruz.

"PAPA İLE GÖRÜŞEN MUHALEFET OLSAYDI 'HAÇLI' DERLERDİ"

-Biraz da dış politika ve güncel olaylardan konuşacak olursak… Erdoğan Vatikan’a ziyarette bulundu malumunuz. Bu Türk dış politikası açısından da nadir olan bir durumdu. Yani Vatikan’ın cumhurbaşkanlığı düzeyinde ziyaret edilmesi. Bu ziyareti nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce özel bir anlam aranmalı mı bu ziyaret için?

İktidardaki arkadaşlar ve yandaş basın esasında bir film senaryosunda mevcut halleriyle yer alsalar, komedi türünde olur film. Ama bizim yaşadığımız ülkede, gerçekten bu arkadaşlar ülke yönettiği için durum trajedi. Tayyip Bey değil de bir muhalefet lideri Papa ile görüşse yahut faraza aynı karede yer alsa denilecek şey belli. Kıyameti koparırlar. Haçlı derler, İslam düşmanı derler, hain derler. Neler derler neler… Ama gülen yüzlerle Tayyip Bey ve efradı görüşünce çıt çıkmıyor. Biz meseleye şöyle bakıyoruz; Türkiye’nin idarecileri meşru zeminlerde, meşru olan herkesle görüşebilir. Önemli olan görüştüğü konulardaki tutumudur. Akıl buna dikkat etmeyi gerektirir. Aklı kiraya verirseniz o zaman bundan başka şeylere dikkat etmeye başlarsınız. Özel bir anlam aramıyorum bu görüşmede.