Bahar gelişinin müjdecisi

Dün bir bölümünü anlattığımız ficek kültürü ile ilgili yazımıza devam ediyoruz.

Ficek ritüeli, Anşa Bacılılar topluluğunda kültürlerini koruma, topluluğu bir arada tutma gibi işlevlere sahiptir. Anşa Bacılılar gibi geleneksel toplumlar için, grup olarak icra edilen faaliyetler, topluluğun devamlılığı açısından önemli bir yere sahiptir.

Ficek ritüeli, baharın gelişini müjdelemekle beraber bünyesinde geleneksel Türk kültürü çerçevesinde birçok kültü de barındırmaktadır. Ficek kutladıkları gün tüm köy halkı mahalli ve geleneksel otantik giysilerini giyip bayram havasına bürünürler. Bayramda kimsenin küs kalması istenmez, bu nedenle kırgınlar barıştırılmaya çalışılır. Dini bayramlarda olduğu gibi mezar ziyaretleri yapılır.

Normal zamanlarda köyde bir erkeğin beğendiği bir kızı evinden alması, onunla konuşması hoş görülmezken, ficek günlerinde erkeklerin kızları evlerinden alarak bayram için çiçek toplamaya götürmesi, aralarında konuşması çok normal karşılanır. Bu etkinlik kızların ve erkeklerin kısmetlerine dönük olduğu için her aile bunu geleneğe bağlayıp hoş görür. Ficek''te kızlar erkeklere emanet edilir ve o emanete asla hıyanet edilmez. Köy meydanında toplanan gençler rengarenk otantik giysileri ve sepetleriyle çiçek toplamak için topluca çıkarlar.

Gerek Zile Acısu, gerekse Hafik Beydilli köyü kadınları kırlardan topladıkları çiçek ve otları bir çömleğe koyarak, yedi pınardan aldıkları kaynak sularını da çömleğin içine katarlar.  

Zile Mantuvar ritüelinde olduğu gibi Ficek ritüeline katılacak olan kadınlar küpe, yüzük, kolye, boncuk vb. özel eşyalarını kimseye göstermeden çömleğin içine bırakırlar. Ağzı tülbentle bağlanıp Ficek uygulamasının yapılacağı alana bırakılır. Sabaha kadar kalır.

Ficek''e katılacak hanımlar gün batarken dilek dileyerek evlerinin bacasının yanına taş koyarlar. Sabah o taşın altında karınca ya da böcek görürlerse dileklerinin olacağına inanırlar. Meydanda bir ateş yakarak üzerinden atlarlar. Atlarken ''gâvurluğum gâvura,  kâfirin başı kavrula'' biçiminde tekerlemeler söylerler. Ateşin üzerinden atlamakla günahlarından arındıklarına inanırlar. Bu pratik de Nevruz ritüelinden kaynaklanan pratiklerdendir.

Sabah Ficek çömleğinin başında hoca dua edererek çömleğe kutsallık kazandırılır.

Ficek çömleğinin başına kızlar oturur, etrafa da köy halkı sıralanarak halka oluşturup seyrederler.

Çömleğin başına, anasının ilk kızı olan küçük bir çocuk geçer. İlk başta kızlar hep beraber:

Ficek ficek hil ola,

İçi dışı gül ola,

Ficeğe gelenlerin,

Haceti kabul ola

biçiminde bir mani söylerler. Sonra küçük kız:

Ben anamın ilkiyim,

Derelerde tilkiyim 

Beni soran olursa

Ben ficek açıcıyım

biçiminde manisini söyler.

Daha sonra, sırasıyla Ficek çekimi başlar. Ficek çekiminde kazanın etrafında olan kızlar önce mani söyler; daha sonra küçük kız kazandan Ficeği çeker. Çıkan eşya kiminse söylenmiş olan mani onun falı olarak yorumlanır.

Ak yüzük parmak gibi

Sevdiğim kaymak gibi 

Beni yardan ayıran

Devrilsin kavak gibi

biçimindeki bu manileri, herkes kendine göre yorumlar. Bu şekilde, maniler ile Ficek bitmiş olur. Ficeğin sonunda semah dönülür .

Ateşin kötülükleri, hastalıkları yok ettiğine inanıldığından Nevruzda olduğu gibi Ficek ritüelinde de ateş üstünden atlama geleneği uygulanışı, eski Türk inançlarında su insanlığın hayat kaynağı ve yaşama gücü olduğu için Ficek ritüelinde de önemsenmesi Nevruz ve Hıdırellez gibi Türk kültürünün en önemli iki ritüelini ateş ve su pratikleriyle birleştirip Ficek adı ile yeni bir ritüel oluşturulduğu kanısını  uyandırmaktadır.

Anadolu''da, kendine özgü özellikler taşıyan Oğuzların Beydili boyuna mensup olan Anşa Bacılıların, her yıl düzenli olarak Nevruz ve Hıdırellez geleneklerini birleştirerek uyguladıkları Ficek ritüelinde, Orta Asya''dan getirdikleri gelenek, görenek ve törelerini yaşatmaktadırlar.

Orta Asya''dan Balkanlara kadar Türklerin yaşadığı her yerde ortak tarih, ortak dil ve ortak kültür anlayışındaki birlikteliği görmek için bu geniş coğrafyanın ortak uygulamalarına bakmak yeterlidir.

Millî bayramlar ve dini bayramlar dışında  bazı Türk halklarının oluşturduğu Anadolu''daki Ficek Ritüelinden başka; Anadolu dışındaki Türk boylarından Hakasların ''Çıl Pazı Ritüeli'', Saha Türkleri''nin ''Isıah Ritüeli'', Türkmen''lerin ''Moncugattı Ritüeli'', Kırgızlar''ın Nevruzda uyguladıkları ''Sömülük Ritüeli'', Kazak Türkleri''nin Nevruz öncesi uyguladıkları ''Amal (helalleşme) Ritüeli'', Azerbaycan Türklerinin ''Vasf-I Hal Ritüeli'', ''Ficek Ritüeli'' ve ''Ahır Çerşenme Ritüeli'', Çuvaş Türkleri''nin ''Akatuy Ritüeli'', Tuva''da yaşayan Tofalar Türkleri''nin ''Camala Kurdeleleri Ritüeli'' gibi halk günleri bunlardandır. Hepsinde de doğanın uyanışı ile ilgili pratikler ortaktır.

Örneğin, Güney Sibirya''daki Hakas Türklerinin gelenekleri ve bayramları olarak nitelendirilen Çıl Pazı Ritüeli  bir nevi Yeni Yıl Bayramıdır. Mart ayında ilkbahar başlangıcında kutlanır. Hıdırellezde Anadolu halkının gül ağacının dibine dilek diledikleri gibi; O gün, Hakasların kutsal saydıkları Huş ağacının dallarına beyaz, kırmızı, mavi ve yeşil renkte kurdeleler bağlayarak kendisi, ailesi, soyu ve geleceğine yönelik dilekler dilerler.

Ficek ritüeli konusuna Muhammed Avşar, Yaşar Kalafat, Ahmet Divriklioğlu, İbrahim Karaca, Orhan Yılmaz gibi bazı araştırmacıların eğildiği görülmekte ise de bir proje kapsamında Ficek Ritüeli ve Türk yurtlarında ortak kültürel değerler araştırılarak belgelenmelidir.

Yazarın Diğer Yazıları