Basın emekçileri

Anayasanızda ve yasalarınızda istediğiniz kadar demokrasi, insan hakları, fikir hürriyeti olsun. Siz fikirlerinizi geniş topluluklara duyurmadığınız vakit bir tür monolog, kendi kendinize yazmış ya da konuşmuş olmaz mısınız?
Medyanın her türü insanların haber ve bilgi alma hakkını özgürce verirse misyonuna uygun olur kanaati taşıyorum. Bu bakımdan Kanal t bir çoğumuzun ilki, okulu, staj yaptığı önemli bir medya kurumudur. Gerek televizyon, gerek radyoculuktan sonra dergi çıkarma fikri kanımca çok hoş bir iş olacaktır. Dünyada moda ve trendleri yaratan, tüketim ağalarına inat bazı şeylerin yaşaması bir avuç fedakar ve kahraman insanlarla olur. Bu bağlamda Kübra kardeşimi canı gönülden kutluyorum.
Medyada eşitsizliği gidermek, insanlar ve düşünüşler arasında adaleti eşitliği sağlamlaştıracaktır. Reklam ve ekonomik rantın sadece belli tekel holdinglere bırakılması demokrasiye vurulan en büyük darbedir. Bağımsız, özgür olmanın bir yolu da ekonomik özgürlüktür. Medyanız büyükse siz büyük yazarsınız! Medyanızın sermayesi ve arkasındaki ağaları çoksa, orada yazılanlar dikkate alınır algısı güçlülerin üzerimize yaptığı illüzyondan başka bir şey değildir!
Bir basın ahlakının yanısıra,bir basın kanunu günümüze ve günün ihtiyaçlarına göre düzenlenerek medyada güç ve tekel olgusunun beli kırılabilir. İşte o zaman gazetecilik bir anlamda aba altında sopa olmaktan çıkar asli görevini yapar inancındayım. Bu dergiler bir bilgi deposu kaynak olarak kütüphanelerde saklanan eser olmalıdır. Bilginin en çok çöpe atıldığı çağımızda maalesef teknolojinin hayır ve güzellikleri yanısıra bazen handikap da olabilmektedir bu bakımdan hiçbir şey yazılı eserlerin önüne geçemeyecektir. Siyasetçiler kazanmadan önce gazetecilere verdikleri önemi, kazandıktan sonra neden vermezler bilmiyoruz ancak naçizane teklifim bazı konularda tıpkı her eczaneye verilen nöbetçi eczane görevi gibi, gazetecilere de devlet büyüklerinin seyahatleri, davetlere bütün basına fırsat verilmelidir. Bunun mücadelesini veren sivil toplum ya da gazeteciler cemiyetinin olmaması, gazetecilerin yıllar önce sahip oldukları hakların kaybolmasına vesile olmuştur.
Elli, yüz bin dolar alan beyaz ya da burjuva yazar ve gazeteci, televizyon programcılar bir elin parmaklarını geçmezken gerçek basın emekçileri binlercedir ve de binlerce çözüm bekleyen sorunları olduğunu bu vesile ile hatırlatmak istedim. Kanal t benim görsel gazeteciliğimde ilklerdendir. Gazetem Yeniçağ ve her şeyim habererk.com bu gazeteler çerçevesinde mücadeleye devam edecektir...
Biz bu bağlamda medyanın tekelleşmesine inat kaleme vurulacak esaret zincirlerini kırıp, yıkacak örgütlenmeyi tercih ettik. Türkiye İnternet Medyası Birliği derneğimizi kurduk. Üyelerimizle oluşturacağımız güç, bakın nelere vesile olacak. Günlük yirmi milyon okuyucuya ulaşmamız sadece bir sivil toplum örgütü çerçevesinde yapmış olacağımız mesleki birliktelik sayesinde olacaktır. Hedef 1000 üyeli bir medya derneğidir. Kurucusu ve genel başkanlığını yapma nöbet ve şerefi ilk olarak bana verilmesi inanın mutluluğumdur. Türk; çalışan üreten, farklılıklar ortaya koymak zorundadır. Bize birileri makam versin diye beklemeyelim, yüzlerce dernek; mesela odalar, Yeşilay, Kızılay, spor kulüpleri, çevrecilik, insan hakları gibi yüzlerce ilgilenmemiz gereken sosyal projeler ülkücüleri hasretle beklemektedir. O halde ne duruyorsunuz?

Yazarın Diğer Yazıları