Bir avuç fındık iyi gelir!

Çok şükür yine büyüyormuşuz!.. İlk çeyrekte şu kadar, son turda bu kadar, şafak vakti daha iyi, ibibikler ötünce harika, parayı bastığımız at dış kulvardan atak yapınca süper büyüyormuşuz!..

1999'da asgari ücretle 12 çeyrek altın alıyorduk... Sonraki yıllarda, yani büyüdükçe şu kadar alabilir olduk:

2002'de 7 adet...

2007'de 8 adet...

2010'da 6 adet...

2015'te 6 adet...

2017'de 5 adet...

***

Gerçekten ileriye gidiyor muyuz? Bu soruya cevabı, daha birkaç yıl öncesine kadar fındık için 14-15 TL'yi gören ama bu yıl 9 TL'ye satabilirse şanslı sayılabilecek Doğu Karadenizliler versin!.. Küsmece yok, oy vermeye gelince sandığı taşıran hemşerilerimiz en büyük fındık toplayıcımız olan İtalyan Ferrero Rocher'i de biraz düşünsünler değil mi?

Fiyatları duyunca kan şekeri düşen hemşerilerimiz Rocher'in sahibi olduğu Nutella'yı aç karnına birkaç kaşık tükettiklerinde muhtemelen iyi gelecektir!.. Öyle sinirlenip miting yapmaca, yol kesmece yok tamam mı?

Kızgınlık gereksiz, hızla büyüyoruz ve bu büyümede fedakârlık da lâzım!.. Zaten tarih bu fedakârlığın hakkını mutlaka verecektir!..

***

Eh bu büyümeden Orta Anadolu seçmeni de fazlasıyla nasibini alıyor tabii!.. Onlar da az fedakârlık yapmadılar seçimlerde!.. 'İstikrar için' sandığın gözüne gözüne vurdular mührü... Buğday ve arpa gibi ürünler için gümrük vergisi indiriminin doğurduğu 'küçük' sıkıntılar var ama olsun büyüyoruz ve bunlara katlanmaları gerek!..

Artık klasikleşmiş olan "Bir litre mazot kaç kilo buğdaya denk geliyor?" hesabının anlamı kalmadı... Mecbur da değiller çiftçilik yapmaya... Duble yolu takip ederek, büyük şehirlere gelebilirler... Partili hemşerisi aracılığıyla büyük çocuğu taşeron firmada güvenlikçi, kızı da temizlik elemanı yaptı mı yeter!..

***

2017'de icralardaki dosya sayısı 24 milyon... 2002'de bu rakam 10 milyon... 'Büyüme' dediğiniz böyle bir şeydir zaten!.. Görüldüğü üzere bu alanda iki buçuk misli büyümüşüz!.. Üçüncü havaalanımızı kıskananlara aldırmadan bu hızla büyümeye devam edersek, çok değil 15 yıla, 'yıldırımlar yaratan ırkın ahfadı' içinde icra dosyası olmayan kalmayacak!..

***

İlgili Bakan diyor ki: "IMF verilerine göre, satın alma gücü paritesi ile Türkiye'de kişi başına millî gelir 25 bin Dolar'ın üzerinde dünyanın 13. büyük ekonomisi..."

İnsan merak ediyor, kredi kartlarını ödeyemeyen 2.7 milyon kişi hangi milletten... Bankalara 2002'de 6.5 milyar TL borcu olan vatandaş ne yapmış da bu borcu 428 milyar TL'ye çıkarmış? Yoksa bu kişiler 'dünyanın 13. büyük ekonomisi'nin sahibi Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları değil mi? Belki de Suriyeli göçmenler, İstanbul'da kaçak çalışan Ermenistan vatandaşları veya saat satan Nijeryalılardır bunlar!..

İşsiz sayımız 2 milyon civarından, istikrar içinde büyüye büyüye 6.5 milyona çıkmış ama endişeye mahal yok, hızlı büyüyoruz!.. İstikrarlı büyümeyi sürdürürsek yakın gelecekte işsizlik değil işlilik istisna hâline gelecek!.. Ha gayret!..

***

İyi ki büyüyoruz!.. Ya büyümeseydik ne olacaktı meselâ? Yarım trilyon Dolar seviyesine yaklaşan dış borcumuz, kulübün anahtarını valiye -pardon genel valiye- teslim ettirecek seviyeye mi gelecekti?

Lütfen bizi çekemeyenlerin oyunlarına gelmeyelim, gelenleri uyaralım!.. Büyük resmi okumayı öğrenelim!.. Algı oyunlarına paça kaptırmayalım!.. Üst akılın tezgâhına asla gelmeyelim!.. Ağaca değil ormana bakalım!..

Bu arada "Meğer benim yıllık gelirim 25 bin Dolar'mış" deyip, "Nerede bu para? Biri beni soyuyor" diye kamu düzenini bozucu şekilde davranmayalım, "Uzayan kol bizden olsun" şeklinde duayla payımıza düşen için şükredelim!..

Yazarın Diğer Yazıları