Onlar kazanabilirler ama siz kaybedeceksiniz!.. Sözde milliyetçiler, siz geleceğinizi, siz itibarınızı, siz bundan böyle milliyetçilik adına söz söyleme hakkını kaybedeceksiniz!..

Desteklediğiniz birilerinin altında koltuklar kalırken, sizin alnınızda ‘DEM’le açıktan iş birliği yapan CHP aday veya adaylarını destekleme lekesi’ kalacak!.. Bu leke, bundan sonraki siyasî geleceğinizi çok ağır ipotek edecek!..

Artık ‘kent uzlaşısı’nın örtülü veya açık ortağı olarak anılacaksınız!..

İktidar, o lânetli çözüm sürecini uyguladığında hepimiz karşı çıkarken, şimdi CHP’nin DEM’le olan ittifakına ses etmemek, tek kelime yazmamak çizmemek, ‘muhalefete muhalefet mi edilir’ dümeniyle adeta onay vermek, insanın bütün mücadele geçmişini, vatana olan sadakatini, milletin geleceğine dair ülkülerini ayağa düşürmüyor mu?

Başta İstanbul ve Ankara’da olmak üzere, DEM tarafından ilân edilmiş, CHP yönetimi tarafından da asla reddedilmemiş, Türkiye’nin geleceğine dair kapkara izler taşıyan rezalete rağmen, ‘belediye yağmasından pay kapma’ düşüncesiyle leşçi kuşlar gibi davranmak, ileride önünüze çıkmayacak mı zannediyorsunuz?

***

Evet, o desteklediğiniz adaylar kazanabilir ama siz kaybedeceksiniz!.. Varmış gibi pazarladığınız idealizminizi kaybettiğiniz belediye çukurlarında yiyecek bir şeyler bulabileceksiniz ama milliyetçilik namına itibar bulamayacaksınız!..

İdealizme bak: Kaya görünce keçi, su görünce balık olmak!.. Veya uzaktan top sesleri duyunca Müslümanın topuna da gâvurun topuna da maşallah demek!.. Artık kim kazanırsa!..

***

Siz kaybedeceksiniz!..

Özgür Özel’in “Bu ülkede Türkler eşit, Kürtler daha az eşit” sözü sizi rahatsız etmemişse…

Yine Özel’in “HEDEP’i şeytanlaştıracak değilim” diyerek yakaladığı her fırsatta Demirtaş’a selâm göndermesi, Türklerin seçtiği belediyelere dokunulmuyormuş da Kürtlerin seçtiği belediyelere kayyum atanıyormuş şeklindeki zırvalaması ‘belediye sodası’ sayesinde midenizi bulandırmıyorsa, “Şeyh Sait’e hain demem, kahraman demem, sizi rahatlatacaksa…” diye yuvarlanan ve topu tarihçilere bırakan Dersim ve Seyit Rıza cinliği sizi üç maymunluğa razı ediyorsa…

Ankara’da Aposever’in, İzmir’de “Atatürkçülük ırkçılıktır” diyenin, İstanbul’da Türk ordusuna sürekli iftira atanın, PKK’nın kurulduğu Fis köyünden ‘müjdeler’ verenin CHP sıralarından milletvekili seçilmesi umurunda olmamışsa…

TSK’yı kimyasal silah kullanmakla suçlayan TTB Başkanı Fincancı’ya sahip çıkılması, sözde milliyetçiliğinizi hiç dürtmüyorsa…

CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı, ‘taş medreselilik’ üzerinden size kin kustuğunda bile tavır koymak ince hesaplarınızı bozmuş olacaksa…

Bir CHP Büyükşehir Belediye Başkan adayının “Belki de HDP derdini anlatmak istiyordur, meşrudur, PKK’ya silah bıraktıracaktır, Meclis’te olmalıdır” demiş olması, sizin için hiçbir olumsuz anlam taşımıyorsa veya tepki koymak yerine aynı kareye girmek işinize geliyorsa…

İstanbul’da, Ankara’da, Mersin’de, onlarca ilçede PKK’nın siyasî uzantısıyla yapılan ‘kent uzlaşısı’, ülkenin geleceğine dair sizde en küçük bir rahatsızlığa yol açmıyorsa…

Desteklediğiniz adaylar kazanabilir ama siz kaybedeceksiniz!.. Yarın milliyetçilik adına konuşmaya kalktığınızda, bugün yaptıklarınız veya yapmadıklarınız ensenizden yakalayacak!..

Onlar kazanabilir, siz ‘yancılar’ kaybedeceksiniz!..

Gün, bugünden ibaret değil… Allah büyük…