Bir hayat hikâyesinden ders çıkarmak

Hulûsi Turgut, yine ustalığını gösterdi, yakın tarihe ışık tuttu; Cavit Çağlar’ın kitabını yazdı: “Cavit Çağlar-Fırtınalı Bir Yaşamöyküsü”. (Doğan Kitap Yayınları, 751 s.)

Önce Hulûsi Turgut’tan bahsedeceğim sonra Cavit Çağlar kitabına geleceğim.

Hulûsi Turgut’un “Barzanî Olayı” kitabını lisede okumuştum. 1960’lı yıllarda, birkaç teşebbüs ve büyük macerayla Kuzey Irak’a geçiyor ve Irak’ta isyan hareketini başlatan Mustafa Barzanî’yle röportaj yapıyor. Barzanîlerin bilinmeyenlerini onun kitabından öğrendik.

Alparslan Türkeş’le ayrıntılı röportaj yapan da Hulûsi Turgut’tur. “Alparslan Türkeş'in Anıları /Şahinlerin Dansı”, gölgede kalan birçok meseleyi açığa çıkarıyor. Daha önce Hulûsi Turgut Bey’le bir konuşmamızda, Alparslan Türkeş’le röportajın azını yayınladığını, kitabın bin sayfayı bulabileceğini söylemişti.

Hulûsi Turgut’un 20 dolayında kitabı var. Birkaçı:

12 Eylül Partileri, Atatürk'ün Sırdaşı Kılıç Ali'nin Anıları, Yassıada'da Yaptırılmayan Savunmalar, Barzani Olayı, 130 Günlük Kovalamaca / Abdullah Öcalan'ı Yakalamak İçin Üç Kıtada Sürdürülen Büyük Takibin Belgeseli, Sabri Ülker'in Hayat Hikâyesi...

Ayrıca Süleyman Demirel’e dair Demirel'in Dünyası, Bir Ömür Suyun Peşinde, Demokrasi ve Kalkınma, Devran’ı yayınladı.

***

Cavit Çağlar’ın Türk siyasetinde ayrı bir yeri vardır. Süleyman Demirel’in yakınında bir isim.

1944 Gümülcine-Yunanistan doğumlu. İş adamı. 18, 19 ve 20. dönem Bursa milletvekili, Devlet Bakanı. Bursaspor’un başkanı, Nergis Holding ve Olay Medya Grubu’nun sahibi.

Cavit Çağlar’ı daha çok Mesut Yılmaz’a “y.şak” demesiyle ve Abdullah Öcalan’ın 1998’de onun uçağıyla Kenya’dan getirilmesiyle hatırlarız.

Mesut Yılmaz’a “y.şak” demesi çok tartışılmıştı. M. Yılmaz onu mahkemeye vermiş ve kefaret ödemeye mahkûm edilmişti. Ceza kesilince söylediği “Parasıyla değil mi, bir daha öderim.” müstehzî sözüyle de hatırlanır.

Kitabın arka kapağında Cavit Çağlar’a dair dikkat çekici notlar sıralanıyor:

Cavit Çağlar, 1950'de henüz 5 yaşındayken, annesi ve babasıyla birlikte hangi ülkedeki çete savaşlarından kaçıp Anavatan Türkiye'ye sığındı?

1958'de ortaokul öğrencisiyken, dönemin başbakanı Adnan Menderes’e yazdığı mektup, ailesinin hayatına neler kazandırdı?

Çocukluk yıllarında Akhisar'da yaptığı eczane ve benzin istasyonu çıraklığından, 7. Demirel Hükûmeti’nde Devlet Bakanlığı'na nasıl yükseldi?

1997'de kurduğu, Türkiye'nin 24 saat yayın yapan uluslararası ölçekli ilk haber televizyon kanalı NTV, yayınının birinci ayında nasıl izlenme rekoru kırdı?

...Ve 2015 yılında bir Rus askerî uçağının Türkiye-Suriye sınırında düşürülmesi üzerine, ülkemizle siyasi, diplomatik ve ekonomik ilişkilerini askıya alan yaklaşık bin yıllık kuzey komşumuz Rusya ile Türkiye’yi nasıl barıştırdı?”

Hulûsi Turgut, kitabın başında 9. Cumhurbaşkanımız merhum Süleyman Demirel 7 Şubat 2011'de şunları söylemişti” der ve onun sözlerini verir:

"Cavit Çağlar'ın bütün üzüntüleri, benim üzüntümdür; mutluluğu da benim için sevinç kaynağıdır. Şimdi, siyaset arkadaşımın çocukluğundan itibaren fırtınalı geçen hayat hikâyesini, biyografisini merak içinde bekliyorum.”

Kitapta dikkat çekici not, Süleyman Demirel’in Ocak 1993’te Suriye’yi ziyaretinde Hafız Esad’la Öcalan üzerine diyaloğu idi. Bu ziyarete Cavit Çağlar da katılmıştı. Demirel, görüşmede, Hafız Esad’a PKK’nın Suriye’de barındırılmasına ve korunmasına anlam veremediğini söylemesi üzerine Esad: “Bahsettiğiniz zat bizim ülkemizde barındırılmamaktadır.” diyor.

Cavit Çağlar anlatıyor:

“Başbakanımız bir sürprizim olacak' demişti.

O da oldu...

Görkemli ziyafetin tam orta yerinde Başbakanımız cebinden çıkardığı bir kâğıdı Suriye Devlet Başkanı’na uzattı. Hemen arkasında, geri plandaki bir sandalyenin üzerine ilişmiş bulunan Başbakanımızın Arapça tercümanı Ahmet Kocaer, liderimizin söylediklerini Hafız Esad’a tercüme etmeye başladı:

‘Sayın Başkan, gündüz size bahsettiğim Abdullah Öcalan’ın Suriye'deki adres ve telefon numarasını şimdi iletiyorum. Şu numarayı çevirince, telefona bizzat kendisi çıkıyormuş. Bu konuyu da tetkik ettirmenizi rica edeceğim.’

Hafız Esad, Başbakanımızdan aldığı notu, hiç renk vermeden, so­ğukkanlılıkla cebine koydu ‘Bakacağım, araştıracağım’ dedi.” (s. 529)

Bir iş adamının, bir siyasînin iç içe geçmiş hikâyesinin bize öğreteceği çok şey var.

Okumak lâzım.

Yazarın Diğer Yazıları