Toplumda tabulaştırılan cinsellik, bilindiği üzere istismar olaylarının artmasının da önemli nedenlerinden biri...

Tabulaştırılan cinsel ifadeler, bir yandan kadın bedenini metalaştırırken diğer yandan gerici kitlelerin elinde silah olarak yerini alabiliyor.

Böyle bir ortamda kadın ya da çocuk cinsel istismara uğradığında kendini yalnız, suçlu ve kirlenmiş hissediyor. Toplum da bunu pekiştiriyor.

Saldırganlar da toplumun normalleştirilmiş iki yüzlülüğünden cesaret alıyor.

İşte bu sebeple çocuk istismarcılarının adliye önünde toplanan kitlelerle savunulduğu bir ortamın ve cinsellik ile sağlığı "cinsel sağlık" olarak kafasında bütünleyemeyen kitlelerin varlığı süreklilik kazanıyor.

Bu kitlelerin bileşenleri sadece cübbeli sarıklı şarlatanlar değil elbette.

Geçtiğimiz günlerde gündem olan bir gelişme üzerinden bakalım meseleye...

İngiltere ve Amerika'da doktorların basına yansıyan değerlendirmelerinde HPV'nin rahim ağzı kanserine neden olduğu gibi, orofarenks yani ağız ve gırtlak kanserlerine de sebep olabildiği belirtildi.

Daily Mail'e konuşan Dr. Mehanna, gırtlak kanserine yakalananların yüzde 70'inin, cinsel yolla yayılan ve çok sayıda kanser türüyle bağlantılı olan HPV'den kaynaklandığı bilgisini verdi.

Yani gırtlak kanserine sebep olan durum HPV'nin aşılanmamış vücuda girmiş olmasıydı.

Ancak Türkiye'de habere yer veren bir gazete, verileri "Oral seks gırtlak kanseri riskini artırıyor" başlığı ile duyurdu.

HPV'den daha çok "oral seksin" öne çıkarıldığı bu haber sosyal medya farelerini hemen etrafında topladı.

HPV'nin gırtlak kanserine sebep olabildiği gerçeği, büyük bir çoğunluk tarafından konunun ciddiyetinden uzak, iğrenç espri ve akıl dışı yorumlarla karşılık buldu:

"Yav insan gibi yapın işte mikrop barındıran işlerden uzak durun"

"Her organ kendi işini yapmali aga"

"Ağzına sağlık ????"

"Hiç ORAL'ı olmayın kardeşim:))"

"Ya bebek midede oluşursa, nereden doğacak? mide den bağırsak vasıtası ile tersten mi?"

"Admin, sende yapma o zaman..."

"Gündemle uyuşmayan bir konu olmuştur, bu konuyu buraya taşıyanları kınıyorum.... Başka işiniz gücünüz kalmadı mı....... Trollere iyi malzeme vermeyi başardınız..... Aferin devammmmmm"

Bunlar bol küfürlü, betimlemeli yorumları geçtiğimizde geriye kalanlardan birkaçı.

Yorumları paylaşan hesaplara baktığımızda "modern görünümlü" profil detayları karşınıza çıkıyor.

Bu modernize edilmiş fareler, asıl meselenin üzerine getirdikleri gölge ile doğrudan olmasa da istismarcıları savunmak için adliye önünde biriken cübbeli sarıklı şarlatanların değirmenine su taşıyorlar.

***

Sağlık Bakanı da daha fazla direnemeyip 24 Kasım’da Meclis’te yaptığı konuşmasında bu aşıları ulusal aşı takvimine alacağını söylemek zorunda kalmıştı.

Koca burada, “HPV aşısının uygulanması konusunda bir çekincemiz asla yok. Ancak ülkemizin sosyal gerçekliklerinden kopuk kararlar alınmasının kimseye bir faydası yok. Yaptığımız planlamaya göre yaş gruplarını ve medeni hal durumlarını dikkate alan bir plan hazırlığındayız.” demişti.

Koca ocak ayında yaptığı açıklamada ise HPV aşısının 18 yaş üstünde yapılması için çalışmaların bitmek üzere olduğunu söyledi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve pek çok örgüt HPV aşılarının en geç 15 yaşına kadar tamamlanmasını öneriyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın 24 Kasım’da 'HPV aşısını ulusal aşı takvimine alınacağı' yönündeki sözü hala yerine getirilmiş değil.

Bugün, HPV aşısı dünyanın neredeyse her yerinde devletler tarafından ücretsiz olarak ulusal aşı takvimine alınmış durumda.