Çocuk şiirleri üstüne

Çocuk şiirleri üstüne

Edebiyatta, sözün ölçülü ve ahenkli söylenmiş biçimine nazım, nazmın güzel söylenmiş olanına da şiir denir. Dizelerdeki biçimsel güzellikle duygu, düşünce ve hayal zenginliğinin bütünleşmesi gerçek şiiri ortaya çıkarır. Şiirde bir iç ritm vardır. Şiirde ahengi sağlayan unsurların başında gelen ritm, çocuk şiiri için de vazgeçilmez bir unsurdur.

Çocuklar için konular ve kullanılan dil çocuğa göre düzenlenerek hazırlanan edebî eserlerin oluşturduğu edebiyat koluna çocuk Edebiyatı denir.

Çocuk edebiyatında şiir, çocukların dil becerilerinin geliştirmelerinde sözcüklerin sihrini ve dilin matematiğini kavramalarında önemli bir araç olarak kullanılabilir. Dilin bu gücünü kavrayan çocuk, yaratıcı düşüncesini de geliştirir.

Çocuk şiirleri bir bakıma çocuk düşüncesinin, çocuk bakışının, çocuk ilgi alanlarının şiire yansımasıdır. Bu nedenle şiirin özünde çocuğun ve çocukça bir dünyanın saflığı ve temizliği vardır. Genel hatlarıyla çocuğun dünyasında güzellikler çağrıştıran, onun ruhunda güzele ve iyiye karşı olumlu davranışlar geliştiren, hayal dünyasını zenginleştirerek ana dilinin tadını hissettiren eserler çocuk edebiyatı kapsamında değerlendirilir. Ruh dünyasının derinliklerinde şekillenen şiir, çocuğun hayal dünyasındaki zenginlikle eşdeğerdir.

Okul öncesi döneme ait çocuk edebiyatında  görsellik ön plandadır. Çocuk edebiyatı, çocukluk çağının düşünce, duygu ve hayallerini söz ya da yazı ile güzel ve etkili biçimde işleme sanatıdır. Bu bakımdan masal, öykü, roman, anı, gezi yazıları, şiirler, atasözleri, alkışlar, bilmeceler, ninniler çocuk edebiyatı kapsamına girer. Çocuk şiirleri, daha çok çocuk edebiyatımızın ilgi alanına giren, küçük yaştaki çocuklara duygu ve düşünce kazanımları sağlamanın yalın yoludur.

Çocuğun doğa, ulus, yurt ve insanlık sevgisi kazanmasında iyiden, güzelden yana bir tutum takınmasında, anadilini sevmesi ve bilinçli kullanması konusunda şiir düz yazıya göre daha etkileyicidir. Türk edebiyatında çocuklara yönelik şiir iki ayrı yönde gelişim göstermektedir. Bunlardan biri çocuk duyarlığını yansıtan ve tamamen çocuk için yazılmış şiirlerdir. Diğeri ise daha çok çocuğu ele alan ve çocuktan söz eden şiirlerdir. Bu şiirlerin çoğunlukta olduğu görülür.

 Bizde çocuğa seslenen ilk eser Nabi''nin ''Hayriye'' adlı mesnevisidir. Nabi 1701''de yazdığı bu eserde oğlu Mehmet''e  yaşam ve toplum anlayışıyla ilgili öğütler vermiş, Akif Paşa 1840''ta ölen torunu için yazdığı mersiyesinde acısını dile getirmiştir. 

Çocuk edebiyatının ilk özgün eserlerden biri de 1859 yılında Kayserili Doktor Rüştü tarafından hazırlanan Nuhbetü''l-Etfal adlı alfabe olup çocuklarla ilgili fabl çevirilerine de yer vererek çocuklara okumayı sevdirmeyi amaç edinmiştir. Çocuklara yönelik ilk gazete ise 1869''da çıkarılan Mümeyyiz''dir. Tanzimat döneminde çocuk edebiyatının en önemli yanı kız ve erkek çocukları ayırmaksızın eğitime yöneltmiş olmasıdır.

Türk şiirinde özenle durulan çocuk konusunu Akif  Paşa''dan Recaizade Mahmut Ekrem''e, Abdülhak Hamit Tarhan''dan Tevfik Fikret''e, Şükûfe Nihal''den Behçet Necatigil ve Fazıl Hüsnü Dağlarca''ya kadar  pek çok şair  işlemiştir.

Recaizade Mahmut Ekrem oğlu Nejad''ın ölümü üzerine bir babanın çığlığını en etkili bir biçimde dile getirdiği:

                Bu ayrılık bana yamangeldi pek,

                Ruhum hasta kırık kolum kanadım.

                Ya gel bana ya oraya beni çek,

                Gözüm nuru oğulcuğum Nejad''ım

biçimindeki dizlerle hafızalardan silinmeyenler arasına girmiştir.

Edebiyatımızda çocuklar için şiirin gerçek temsilcisi Tevfik Fikret olmuştur.  Rübab-ı Şikeste''de Hasta Çocuk, Balıkçılar, Haluk''un Bayramı gibi şiirlerle çocuk ruhuna inmiş,  çocuklar için ya da çocuklarla ilgili dizelerle küçük ve sevimli tablolar çizmiş, Meşrutiyet''ten sonra  Şermin  adlı eserinde çocuk psikolojisine ve modern eğitim anlayışına  uygun şiirleri  ilk kez o yayımlamıştır.  Hediye, Umacı, Marangoz, Ağustos Böceği ile Karınca  ve Papatya şiirinde çocuklara:

Tarlalarda hoşa giden

Sarı, turuncu, pembe, mor

Birçok güzel çiçek olur

 

Bence güzeldir hepsinden

Güler yüzlü papatyalar

Altın gözlü papatyalar

dizeleriyle kişileştirme sanatından da yararlanarak doğa, çiçek ve kır sevgisi kazandırmayı amaçlamıştır.

Çocuk edebiyatı alanında bilinçli olarak ilk ciddi çalışmayı  ise Çocuk Şiirleri adlı eseriyle  İbrahim Alaaddin Gövsa yapmıştır.   Şiirlerinde vatan, kahramanlık, erdem gibi konuları işlemiş, ayrıca La Fontaine''den yaptığı çevirileri kitabına koymuştur.  Bu dönemde Ali Ulvi Elöve  de önemli çocuk şiirleri yayımlamıştır. Şairler, şiirde kendi çocuk dünyasından izler yaşatmak yerine kendisini çocuğun yerine koyarak ve ona onun diliyle hitap ettiği oranda çocuk şiirlerinde başarılı olurlar.

Milli Edebiyat döneminde de Mehmet Emin Yurdakul, Ziya Gökalp, ve Fuat Köprülü  önemli çocuk şiirleri yayımlayanlardandır. Özellikle Ziya Gökalp''in:

                Çocuktum ufacıktım,

                Top oynadım acıktım.

                Buldum yolda bir erik,

                Kaptı bir ala geyik.

biçiminde başlayan  Ala Geyik  adlı şiiri her dönemde  önemli çocuk şiirleri arasında yerini korumuştur.

                Çocuk şiirlerinde ele alınan temalar açısından baktığımızda, dünya edebiyatında daha

çok pastoral ve didaktik şiir anlayışının hakim olduğu görülmektedir. Bizim edebiyatımızda

da buna yakın bir durum görülmekle birlikte, didaktik şiir anlayışının daha hakim tema olarak

çocuk şiirine yansıdığı sezilmektedir.

Cumhuriyet''in ilk yıllarından itibaren çocuk şiirleri konusuna eğilen: Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç, Halit Fahri Ozansoy, Ruşen Eşref Ünaydın, Enis Behiç Koryürek, Faruk Nafiz Çamlıbel, Hasan Âli Yücel, Vasfi Mahir Kocatürk, Necmettin Halil Onan, Orhan Şaik Gökyay,  Ömer Bedrettin Uşaklı, Kemâlettin Kamu, Halide Nusret Zorlutuna, Behçet Kemal Çağlar, Faruk Gürtunca, İlhami Bekir Tez, Ceyhun Atuf Kansu, İbrahim Zeki Burdurlu, Halim Yağcıoğlu, Hasan Şimşek, Fazıl Hüsnü Dağlarca gibi şairlerimiz önde gelenlerdendir..  22 Mart Dünya Çocuk Şiirleri Gününü  tekrar kutlar, çocukla ilgili bir şiirimi sunarım.

               

ÇOCUKLUK

 

Tek seferlik şanstır çocukluk

Yaşanmaz ikincisi

Teni, adı, inancı ne olursa olsun

Evlerinde konuşulan dil de

Değildir fazla önemli

Hepsi de aynı doğanın florası gibi

Sanki

Yamaçların rengarenk çiçekleri

 

Hiçbiri seçmemiştir analarını

Hepsi gelecekleri şekillenen

Baba ocağına

Bilmeden

Dokuz aydan sonra açmıştır gözlerini

 

Küçücük ayakları

Elleri

Bir beşik içinde  küçücük sevinçleri

 

Hepsi ilkin ana sütü emmiştir

Analarını bilmiştir kokularından

Ne ad verirse versin büyükleri

Hepsinin genelinde

Çocuktur isimleri.

 

Kimileri

yaşama tutunurken

Soğuk odalarda

Öte yanda

El bebek gül bebek

Bey konaklarında

Dadılarla

Özenle büyütülür kimileri

 

Nasıl olursa olsun giysileri

içindekilerin çocuktur hepsi

 

Hepsi gülünce aynı sesleri çıkarır

Ortaktır sevinçleri

 

Top oynarken birlikte

Kaleye atınca topu

Tek ağızdan çıkar gibidir

Gol deyişleri

 

Hiçbir şey istemeden

Oyuncaklarını bile

Çamurdan tahtadan

Kendileri yaparken kimileri

Aynı hazzı verir bütün çocuklara

Bir türkü gibi gelir

Yağmurun sesi

Ya da

Bir çemberin dönmesi

 

Yakar içimi bazı çocukların

Gök elası gözlerinde

Güzün dökülen yapraklar gibi

Masum bakışlarında gizli

Kimsesizlikleri

                               Mehmet YARDIMCI

Yazarın Diğer Yazıları