Dehşet verici komplo!

Dehşet verici... Bir cemaat neden böyle bir yola girer ve bunca yıl örgütlenenleri, neden kimse görmez/görmek istemez!

Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Bursa'da bir konuşmasında, "17-25 Aralık operasyonlarının bir algı operasyonu olduğunu" söylüyor. Bunu geçiyorum... Bu operasyonları yapanların FETÖ'cü oldukları kesin. Kendi çıkarları için hükûmet edenlerin açığını yakalamışlar ve alabildiğine yüklenmişler. Dosyalar ortada... Yakında FETÖ'cü polislerin duruşmaları başlayacak, dosyalar açılacaktır. OHAL içinde bu muhâkemeler sürerse ne olur bilmiyorum. Gizliliğe gidilip bir şeyler örtülebilir, geçiştirilebilir. Keşke hükûmet edenler, dünyanın bin türlü hâli olduğunu bilip asla açık vermeselerdi. Keşke Reis, "hayırsever" iş adamının ABD'de tutuklanmasını bir "mağduriyet" göstermeseydi. O "Hayırsever", sanmıyorum ki, ABD'ye zarar verdiği için tutuklansın. Hedefin Reis olduğu apaçık. O muhâkemelerden ne netice çıkacağını bilemiyoruz.

ABD, Pensilvanya etrafına koruyucu duvar örmüş. Ankara ne ABD'de, ne Avrupa'da, ne diğer ülkelerde, FETÖ için bir şey yapabilir. FETÖ "okullar" yoluyla, 170 ülkeye yayıldı; idarelerinde bile etkililer... Yıllarca yetiştirdikleri öğrenciler şimdi bürokraside söz sahibiler. ABD'nin inadı kırılırsa, diğer ülkeler de ABD'ye bakarak hizaya geleceklerdir.

Mehmet Özhaseki, bir akıl almaz komplodan bahsediyor. Cemaat, bir kadın milletvekilini banyoda gözetlemiş:

"Herkesi dinlemişler. Güya insan yetiştirmek, insanları İslâmî terbiye üzerine yetiştirmek için ortaya çıktığını söyleyen bu hoşgörü ekibi niye dinlemeler yapar ki? Diğer cemaatler cemaat değil mi? Niye diğer cemaatler kimseyi dinlemiyor. Kendi otellerinde partiye güya 6 ayda bir toplantı yaptırıyorlar. Herkesin odasına bu böcek mi kamera mı ne koymuşlar, herkesi çekiyorlar. El insaf ya, Allah'tan korkmaz mısın, utanmaz mısınız? İnsanları yatarken kalkarken niye çekiyorsunuz ki? Bir kadın milletvekili dedi ki; 'Abi bir konuşma yaptım. Sonra bana bir bant gönderdiler. Beni banyoda çekmişler, ben ne yapacağım şimdi bilmiyorum ki?' dedi. Yahu bunun din neresinde!"

Allah sizi inandırsın eza duydum. Bu nasıl cemaatçilik! M. Özhaseki "Din bunun neresinde!" diyor... Ben de aynısını diyorum. Onun için kişiye bağlı din tartışmasına girmeliyiz. Kişiye bağlanırsanız, Kur'ân'ı onun gözüyle anlarsınız. İşte geldiğimiz yer... İşte bir "mahallenin soytarısı"nın yaptığı... Zaman zaman diğer "mahallenin soytarıları"nı da veriyorum. Kimi cübbeli, kimi, yeşil sarıklı, kimi şalvarlı, kimi entarili... Hepsi dini şekle bağlamışlar. Bunların da, bir zaman geçince, "komplo"yu dinin gereği hâline getirmeyeceği garantisini kim verebilir?  

Yalnız "mahallenin soytarıları"nın, çekirdek komplocu-darbeci kadrosunda yer almayıp saflıkla etrafında toplananların, şu veya bu sebepten yakınından geçenlerin, bir kanunî engel olmayan kuruluşlara girip çıkanların suçlu sayılmaları, sürüm sürüm süründürülmeleri, aç bırakılmaları adalet midir? Reis, önceki gün muhtarların karşısında, yine, "mağduriyet" diyenlere çok sert yüklendi ama herkes biliyor ki, on binlerce insan mağdur ve bu insanlar bu ülkede yaşıyorlar, devletlerine güvenmek istiyorlar. Kinci olmayalım.

Hak Teâlâ, Kur'ân'da, kimin affa mazhar olacağını, kimin olmayacağını buyurmuştur. Allah'ın ameldeki kusurları affettiğini söylemem yeterli mi?

Yazarın Diğer Yazıları