Dil, kültür ve tasfiyecilik...

Kültür; bir milletin tarihî süreç içinde meydana getirdiği maddî ve manevî değerler bütünüdür. Fikir, sanat, inanç, örf ve âdetlerden oluşan bu değerler manzumesini koruyan, nesilden nesle aktaran da dildir. Dil güçlü olmazsa gayet tabii kültür zayıf olacaktır. Bu sebepledir ki dilde tasfiyecilik hem kültürümüz hem de dilimiz açısından büyük bir talihsizlik olmuştur.

Dil kelimelerden oluşur, kelimelerse duygu ve düşüncelerin kabıdır. Yani kavram önce, kelime sonradır. Önce çocuk doğar, adı sonra verilir. Gök görmedikler dışında, kimse çocuk doğmadan don (elbise) biçmez, ad da koymaz. Dolayısıyla, her kelime bir nesne, bir kavram için vazolunmuştur ki görevi onu -geliştirerek- korumak, ona mahfazalık yapmaktır. Duygu ve düşünceler hangi kapla (kelime) -annemin ifadesi ile- hıfzedilmişse öyle kalmalıdır. Ecdadın bin yıldır kullandığı ve bir nehir misali içinden geçtiği her topraktan yeni zenginlikler kazanarak akıp gelen kelimeleri şeceresine bakarak sırf "öztürkçe" değil diye eski Türkçeden karşılıklar bulmaya çalışmak ırkçılık değil de nedir?

Söz gelimi kelimelerin milliyetlerine bakarak "vatan" yerine "yurt", "millet" yerine "ulus", "sırat" yerine "yol", "Ashâb-ı Kehf" yerine "oyuk arkadaşları", "nesil" yerine "kuşak" der ve bu işi abartarak dilin bütününe yayarsanız kelimelerin çağrışımlarını yok etmiş olursunuz. Bunun neticesi olarak da nesiller arasındaki kültür bağı kopar ve bir kültür boşluğu ortaya çıkar. Yani yabancı asıllı bir kelimeyi atıp yerine "öztürkçe"sini getiriyoruz, bunun ne sakıncası olabilir demek hiç de masumane bir söz değildir. Çünkü siz bunu yapmakla bin yıllık bir kültürü tasfiye etmiş oluyorsunuz ki böyle bir "dil tasfiyesi" sürecini yaşayan gençliğin geçmişle irtibatı kopacağı için onlar ister istemez "ifrat" ve "tefrit"e savrulacaklardır. Durup dururken gençler niçin "IŞİD"ci yahut ateist oluyorlar hiç düşündünüz mü?

 7'den 70'e herkesin bilip kullandığı kelimelerde milliyet aramak yanlıştır. Tıpkı köyümüzdeki Gürcü teyzenin yahut Arap Mehmet'in milliyetini araştırmanın yanlış olduğu gibi... Nasıl bu vatana bağlı ve vatandaşlık görevini yerine getiren herkes Türk'se, Türk milletinin duygu ve düşüncelerini dile getiren, acı ve sevinçlerine tercüman olan bin yıllık kelimeler de Türkçedir.

Şunu da hemen ilave edelim ki elbette Türkçenin yapısına uygun yeni kelimeler türetilecektir. Ancak bunlar dilimizde halen kullanılan kelimelere alternatif olarak değil, aksine dilimize yeni girmekte olan Batı kaynaklı kelimelere karşılık bulma şeklinde olmalıdır.

Keşke dilde tasfiyeciliğe sarf ettiğimiz enerjimizi Batı kaynaklı kelimelere karşılık bulma yolunda harcayabilmiş olsaydık. Eminim Türkçe o zaman bugünkünden çok daha ileri noktalarda olurdu.

Kısacası, dil ile kültür birbiri ile doğru orantılıdır. Yani dili zengin olan milletlerin kültürleri de zengindir. Yerli yersiz dile yapılan müdahaleler (tasfiyecilik) hem dilimizi hem de kültürümüzü menfi yönde etkilemiştir. Dil ile kültür arasındaki bu münasebeti göz ardı ediyor ve dile sadece okuyup yazmak, konuşup anlaşmak için basit bir araç olarak bakıyorsanız itiraf ediyorum ki benim bu söylediklerimin hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur.

Yazarın Diğer Yazıları