Dış yatırım gelsin diye yapılan bir fedakârlık

Türk ticaretinin kalbi olan İstanbul’da ithalat ve ihracatı çıkmaza sokan en büyük sorunlardan birinin çözülmesi için yanan bu umut ışığının hikâyesi uzun sürmedi. Doç. Dr. Şefik Memiş, “İstanbul Ticaret Odası’nın İlk İştiraki Tophane Ambarları İdaresi” isimli kitabıyla pek bilinmeyen girişimin tarihini gündeme taşıyor.

İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası’nın ilk iştiraki olan Tophane Ambarları İdaresi’nin nasıl ve neden kurulduğu ve bu hikâyenin nasıl bittiğini anlatan kitap okuyucularla buluştu. Kitapta, İstanbul’daki ticaret buhranına son vermek için kurulan idarenin Ford’un bölgesel montaj fabrikası için mecburen feda edildiği anlatıyor.

Malların sevk edilememesi ya da gümrüklerde gemilerden indirilememesi nedeniyle ithalat ve ihracat durmuş, bu durum da kıtlığa ve pahalılığa yol açmıştı. İstanbullu iş insanları Cumhuriyet’in ekonomi kadrosunun incelemesi için bu sorunların çözümünün anlatıldığı raporlar hazırladı. Raporlarda, sorunların çözülmemesi durumunda İstanbul’un uluslararası iktisadi faaliyet merkezi olma özelliğini kaybedeceğine dikkat çekiliyordu.

img-20230806-wa0043.jpgHükümetin hem Ayvansaray antreposunun açılmasını hem de Seyrüsefain İdaresi’ne ait Tophane antrepolarının oda yönetimine tahsis edilmesini kabul ettiğinin anlatıldığı kitapta, tahsis kararnamesinin altında Atatürk’ün imzası olduğu bilgisi yer alıyor.

Tophane Antrepoları, İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası’nın ilk iştiraki olarak kabul edilen Tophane Ambarları İdaresi’ne kiralanmış ve çalışmalar başlamıştı. Ancak küresel otomatın devlerinden Ford’un kurmak istediği bölgesel montaj fabrikası bu girişimin sonunu getirdi. Bu fabrika için Yunanistan’da çalışmalara başlansa da Ford’da görev yapan bir Türk bu yatırımın Türkiye’de yapılması için girişimlerde bulundu. Böylece Türkiye hükümeti ile Ford arasında görüşmeler başladı. Fabrika alanı için İstanbullu iş adamlarına tahsis edilen gümrük antrepoları isteniyordu. Ford’un patronu Henry Ford da bunun için kişisel ricada bulundu. Sonunda “ülkenin yüksek çıkarları” gereği alan Ford’a tahsis edildi.

Kitabın yazarı Doç. Dr. Memiş, odanın antrepo yönetiminde başarılı olduğunu, İstanbul’daki antrepo buhranının hafiflemesini sağladığını belirtiyor ancak şunu hatırlatıyor: "Henry Ford’un bizzat ilettiği ricanın geri çevrilmesi, Türkiye’nin montaj da olsa bir otomobil fabrikasına kavuşmasının engellemesi söz konusu olamazdı. Oda’ya ihsan edilen Tophane Antrepolarının kiralanması fırsatı, aynı hızla hükümet tarafından geri alındı.

Böylece İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası’nın ilk iştiraki kabul edilen Tophane Ambarlar İdaresi’yle ilgili sözleşme hükümetin isteğiyle feshedildi.”

İTO Yayınları Tel: 444 0 486

***

img-20230806-wa0046.jpg

Sultan Fatih’in bilinmeyen dünyası

Fatih Sultan Mehmed, 1453 yılında İstanbul’u fethettiğinde kurmak istediği dünya imparatorluğunun başkentini aynı zamanda bir kültür merkezi haline getirmeyi amaçlıyordu. Çok genç yaşta Doğu ve Batı kültürüne hâkim olan Fatih, bir yandan İslâm bir yandan da eski Yunan ve Roma’nın kültür mirasıyla yakından ilgileniyordu. Her gün Büyük İskender’in hayatını dinleyen, dönemin ulemasının dinî konularda yaptığı sohbetlere katılan, kütüphanesi için İlyada Destanı’nın bir nüshasını hazırlatan, “din ve felsefe münasebetleri” konusundaki dönemin önemli iki âliminden birer eser yazmalarını isteyen aynı Fatih’tir. Topkapı Sarayı’nda kurduğu kütüphanede İslâm dininin ve kültürünün en önemli kaynakları yanında Grekçe, Latince, Ermenice, Süryanice, İtalyanca ve İbranice yazılmış yazma eserler de mevcuttu.

Prof. Dr. İsmail E. Erünsal, “Fatih’in Entelektüel Portresi” adlı kitabında hiçbir Osmanlı padişahı ile kıyaslanamayacak bu büyük hükümdara, ilgilerini, meraklarını ve kütüphanelerini merkeze alarak bakıyor. Kitap tarihi, kütüphanecilik ve kültür tarihi çalışmaları açısından Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli akademisyenlerden biri olan İsmail E. Erünsal’ın kaleme aldığı, Halil Solak’ın yayına hazırladığı çalışmada, İstanbul’u fethederek imparatorluğun gerçek kurucusu olma vasfını kazanan Fatih Sultan Mehmed’in entelektüel dünyasına mercek tutuluyor. Fatih Sultan Mehmed nasıl bir eğitimden geçti? Kaç lisan biliyordu? Kütüphanelerinde hangi kitaplar vardı? Hangi ilim dallarına özel ilgisi vardı? Avnî mahlasıyla yazdığı şiirlerin bulunduğu eser şimdi nerede? Tüm bu soruların cevapları ve daha fazlası…

Timaş Yayınları Tel:(0212) 511 24 24

***

HAFTANIN KİTABI

img-20230806-wa0042.jpg

Türkiye’nin geleceği için

Araştırmacı yazar Mehmet Öğütçü, “Yeni Dünya Düzeninde Enerji Savaşları” kitabında Türkiye’nin bu savaşan neresinde olduğunu irdeleyip iktidara 38 başlık altında tavsiyelerde bulunuyor. Kitapta cevabı aranan sorulardan bazıları şöyle:

*Ukrayna krizi sonrasında şiddetlenen küresel enerji savaşları, yeni bölgesel denklemler bizleri nasıl etkileyecek?

*Temiz enerji gerçekten temiz mi? Yenilenebilir enerjiye geçişin hızlanması, yeşil teknoloji, ekolojik kalkınma, kentler için akıllı enerji, gıda-su-enerji denklemi arasındaki bağlantılar neler?

*Kritik mineral kaynaklara yeni bağımlılıklar doğacak mı? Lityum, kobalt ve nikel üzerine büyük güçler arasında dönen dolaplar neler? Enerjinin yeni jeopolitiği nasıl gelişiyor? Türkiye bunun neresinde?

*Para gelecekte hangi enerji alanlarına akacak, Yeşil Mutabakat yükümlülükleri şirketleri pazara giriş ve elverişli finans imkânlarına erişimde nasıl zorlayacak, enerji ticaret güzergâhlarında sapmalar, fiyat enflasyonu bizi nasıl etkileyecek?

Destek Yayınları Tel:(0212) 252 22 42

***

img-20230806-wa0045.jpg

Şair halkın sesi olmalı

Emekli öğretmen şair ve yazar Ramazan Terzioğlu şiirlerini “Yeryüzü Sevgi Dolsun” kitabında topladı. Şairlerin yaşadığı topluma ışık olması, toplumu aydınlatması, düşünüp ve hissedip yazması gerektiğine inanan Ramazan Terzioğlu toplumcu ve hiciv temalı şiirleriyle dikkat çekiyor.

İletişim: 0532 302 23 49

***

KÜTÜPHANEMDEN: Bir hukuk üstadının tanıklıkları

Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Osmanlı döneminden başlayarak Ulusal Kurtuluş Savaşı Anadolu’sunda ve düşman işgali altındaki İstanbul’da, daha sonra Cumhuriyet döneminin türlü yükseliş ve inişli yollarında toplumsal ve kişisel birçok olaya tanık olmuş bir aydın. Çağdaş Yayınları tarafından 1983 yılında basılmış "Yol Kesen Irmak" adlı kitap Velidedeoğlu'nun yaklaşık yetmiş yıllık anı, deneyim ve duygu ürünü olan yazı ve şiirlerinden derlenmiş seçmelerden oluşmakta.

img-20230806-wa0041.jpg

Kitapta ayrıca, şimdi hayatta olmayan birçok ünlü insanımızın herkes tarafından bilinmeyen yönleri de Velidedeoğlu’nun kaleminden yansıtılmakta.

Duygu ile düşünceyi birleştiren usta bir kalemle gönüllerden gönüllere köprü kuran, ufuklar açan, öğreten, eleştirip düşündüren bu deneme ve şiirlerde, özlem ve sevdikleriyle birlikte Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu’nun kendisini buluyorsunuz. Kitapta yer alan bazı konu başlıkları şöyle: *Anadolu Yolculukları *Zaman ve Bir Çalar Saat *Yaşam Üzerine bir Söyleşi *Geçmişten Geleceğe Akan Işık ve Köy Enstitüleri *Sayım ve İnsan Beyni *İşgal Nedir Bilir misiniz? *Ölümün düşündürdükleri *Hangi Ölüm O’nunkinden Acı? *Muhsin Ertuğrul da Gitti * Millî Mücadeleci Refik Şevket *Büyük Yargıç Recai Seçkin *Enver Ziya’dan anılar *Bir Doğan Nadi vardı aramızda

(Ahmet Yabuloğlu)

Yazarın Diğer Yazıları