Geçtiğimiz günlerde gazeteci Levent Gültekin’in açıklamaları adeta gündemi sarstı desek abartmış olmayız. Hatta kan dondurdu bile denilebilir.

Şimdi buraya Levent Gültekin’in sözlerini kopyala yapıştır yapmak istemiyorum.

Lakin Gültekin kendisini yalanlayan CHP’ye, “Kılıçdaroğlu ile yüzleşmeye hazırım” diyerek rest çekti.

Ondan ne anladığımı ve böyle bir şey mümkün mü onu yazmaya çalışacağım.

***

Levent Gültekin’den anladığım Kılıçdaroğlu’nun adaylığını Erdoğan CHP’deki iletişim kurduğu yöneticilerce gerçekleştirtmiş.

Ayrıca Levent Gültekin bizzat yüz yüze Kılıçdaroğlu’yla görüşmesinde bunları söylediğini ve Kemal Bey’in de bu vahim iddiaları kabul ettiğini dile getirdi.

***

Kılıçdaroğlu’nun adaylığını Erdoğan’ın istediğini zaten sürekli ‘Bay Kemal’ diyerek çatmasından tahmin edebiliyorduk. Gültekin söylemese de bazı gerçekler ortada duruyordu.

***

İşin en vahim tarafı Kılıçdaroğlu’nun kaybedeceğini bildiği halde mecburen aday yapmaya zorlanmasıdır.

‘Ben bile kendimin adaylığımı engelleyemem Levent’ bu demek değil mi!

***

Gelelim yazı başlığıma… Hakikaten muhalefeti Erdoğan mı yönetiyor?

Toptan muhalefeti yönettiğini söylemek yanlıştır.

Çünkü ‘kazanacak aday’ diyerek Kemal Bey’in adaylığına itiraz eden Meral Hanım ve İYİ Parti’ye haksızlık etmiş oluruz.

Ha Meral Hanım da 1 sene önce belli olan Kemal Bey’in adaylığında o vakit masadan kalkıp kendisi aday göstermeliydi. Bu bam başka eleştiridir. Konumuz bu değil.

***

CHP’yi Erdoğan Genel Başkan Yardımcıları düzeyinde yönetiyor diyebiliriz.

Bazı okuyucularımız çok ağır oldu diyeceklerdir. Bunu da sadece Levent Gültekin’in açıklamalarından değil başka iddialardan da anlıyoruz.

CHP Genel Başkan Yardımcıları ve Erdoğan ilişkisini isim isim nerede görüştüğünü bazı gazeteciler açıklamıştı.

Ayrıca son olarak Levent Gültekin de açıkladı.

***

Bir ülke düşünün… Ana muhalefeti yöneten Tek adam!..

Ülkeyi düşünmeye devam etmeye edin…

Bu adaylığı onaylatmak için vekillik dağıtan sonra da İYİ Parti’ye adaylığı noktasında politika dayatan ana muhalefet lideri…

Hala düşünmeye devam edin…

“Birisi koltuktan kalkmıyorsa pislemiştir” diyen Kemal Bey hala koltukta inatla oturmaya devam ediyor.

Yetmiyor bir CHP’li üst düzey yönetici kalkıp utanmadan diyor ki:

“Yerel seçimlerde iktidara büyük seçim yenilgisi tattıracağız”

***

Peki, Erdoğan CHP’yi Genel Başkan Yardımcıları düzeyinde nasıl yönetiyor olabilir?

Bunlar gazetecilik mesleğimle ilgili kulis bilgilerim değildir. Tamamen kendi yorumumdur.

Bu Genel Başkan Yardımcıları ile usulsüz iş ilişkilerini örtbas etmek olabilir.

Şimdi bazıları diyecek tüm CHP Genel Başkan Yardımcılarını itham ettin.

Hayır, ortada itham yok iftara yok. Ortada eleştirilerim vardır.

Levent Gültekin CHP’deki yöneticiler ve Erdoğan ilişkileri derken hangi yönetimi kast etti? Veya hangi ilişkileri işaret etti? O zaman birisi bana açıklasın.

CHP yönetimine bakıp da kim Erdoğan’la iş tutar? Bana birisi desin Çemişgezek ilçe başkanı mı yoksa CHP kültür ve tabiatları koruma komisyonu mu?

Bazı Genel Başkan Yardımcıları değilse kimdir o zaman Erdoğan’ın iş tuttukları?

Yukarıda da yazdığım gibi Levent Gültekin isim isim bu Genel Başkan Yardımcılarını açıkladı. Hatta bunların sürekli toplandıkları yeri de söyledi.

***

Ülkedeki rejimin ise ana muhalefeti yönetmesi de bambaşka bir demokrasi sorunudur.

Dünyaya “bakın ülkemizde demokrasi var. Ana muhalefet lideriyle aramızda oy farkı çok yok. Hile yok” mesajı vermek burada amaçtır.

Dünyaya bu mesajlar neden iktidar için önemli?

Çünkü ekonomik buhrandan çıkışı hala yabancı yatırımcıda hatta özele indirgeyecek olursak Londra bankerlerinde arıyorlar.