İçişleri Bakanlığı yeni bir yönetmelik yayınlayarak, terörle mücadele kanunu kapsamına giren suçların faillerinin yakalanmasına yardımcı olacaklara 200 bin liraya kadar para ödülü vereceklerini belirtmiştir. Terörle mücadele yönetmeliği yalnızca bölücü ve hükümete karşı olan örgütleri kapsıyorsa derhal kapsamı genişletilerek, terörün her türünü ve terörist olan herkesi kapsıyor hale getirilmelidir.

      Bu genelge, devletimizin güçsüz, istihbaratımızın eksik yapıldığı veya bu duruma düşürülmesi zafiyetini içermesi bakımından da üzücüdür. Ayrıca birleştirici yönüyle terörü teşvik edici de olabilir. Diğer bir yönü ise ihbarcıların korunması ve ihbar edilenlerin cezalandırılması yönünde de kamuoyunda kuşkular bulunmaktadır.

Zan altında bırakıldılar

      Halk; terör nedir, terörist kime deniyor bunları bilirse ihbarını da ona göre yapar. Terör "şiddet ve dehşettir." Diğer bir ifadeyle "siyasal, dinsel veya ekonomik amaçlara ulaşmak amacıyla sivillere; resmi ve yerel yönetimlere yönelik baskı, yıldırma amaçlı her türlü yolu kullanmadır." Terörü uygulayanlara da "terörist" denilmektedir.

      Terör ve teröristin tanımları bu olunca, tabii ki bir vatandaş olarak benim de ihbarlarım olacak. Belki benim gibi ülkede bir çok insanın ihbarı vardır. Madem ki genelge yayınlanmış, biz ihbar edelim görelim genelgeyi yayınlayanlar ne yapacak. Belki ihbarlarımızdan dolayı muhbir diyenler çıkabilir, bu ülke ve insanları için biz görevimizi yapalım da kim ne derse desin.

      Bugün olmuş, 30 bin kişinin katilini asmayıp da besleyenlerin, sen Türküm dersen bir başkası da Kürdüm der diyenlerin, devri iktidarlarında milleti 36 etnik gruba ayırarak bazılarına methiyeler dizip, bazılarına ırkçı diyenlerin, askeri kışlaların içine varıncaya kadar çürümüş kemikler aratarak faili meçhulleri buluyorum diyerek insanları zan altında bırakanları ihbar ediyorum.

      Kürt kardeşlerimizin hakları gasp edildi diyerek, kaçakçılık yapmalarına göz yumup, onların vergi, elektrik, su ve doğal gaz borçlarını bizden tahsil edenler, askeri kışlasına kapatıp, kışladaki bayrakların inişini seyredenler, kışlalarda Kürtçe şarkılarla halay çektiren ve askere gitmeyenleri yakalamayarak müsamaha gösterenleri ihbar ediyorum.

Dedeler, torunlar ağladı

      Milletin parası ile bazı aklıevvelleri il il dolaştırarak milletin çözülmesini sağlayanları, kardeşleri, yeğenleri amcaları, dayıları dağda milletin evladına kurşun sıkanların mecliste vekil olmalarını, Milletin parasıyla alınmış araçlarla hendek kazdırıp, bomba yerleştirenleri seyredenleri, halkı vergi adı altında haraca bağlayanları görmeyenleri, terörist mezarlıkları oluşturarak terör başlarının heykellerini dikenleri durduramayanları ihbar ediyorum.

      Terörü "biz besledik ve büyüttük" diyenleri, okullar, şantiyeler basılıp iş yerlerini ve araçları yakanları görmezlikten gelenleri, Oslo'da başlatılan pazarlığı Dolmabahçe'de taçlandıranları, yapılanların yanlışlığını dile getirenleri ihanetle suçlayanları, anaların ağlamasını durdurduk derken dedeleri ve torunları dahi ağlatanları ihbar ediyorum.

      Teröristleri barış elçileri olarak gösteren basın mensuplarını, onlarla kol kola giren sanatçı müsveddelerini, ağzından Allah ismini düşürmeyen münafıkları, demokrasi ve kardeşlikten dem vuran komünistleri, teröre gereken finans desteğini sağlayan finansörleri ihbar ediyorum.

Can güvenliği yok oldu

      Her türlü terör eyleminde ön safta yer alan vekilleri, olaylarla ilgili gereken bilgiye sahip olmayan istihbaratı, bir yerlerin emriyle ihtilaller yapan generallerin ülke elden giderken seyredip madalya alışlarını, sözde Ermeni soykırımını tanıdığını söyleyen bakanları, Kobani için sınırları açıp yabancılara topraklarımızı çiğnetenleri ve Türkmenlerin çölde ölümlerini seyredenleri, bir Arap için gözyaşı döküp, şehitler için ağlamayanları ihbar ediyorum.

      Seçimlerde istenilen sonuçlar elde edilemediği için kırk beş günde hükümet kurmayanları, yabancı para kurlarını artırarak birilerini nemalandıranları, üretici ve tüketiciyi kaz gibi yoldurup, stokçuya soyduranları, memura köle muamelesi yapıp, yandaşlara ballı maaşlar ödeyeni, hırsızı kollayıp can güvenliğini yok edenleri ihbar ediyorum.

      Ayrıca bu ihbarlarımın karşılığı ne yapılacak görmeyi, karşılığında bir maddi beklenti içinde olmadığımı, özellikle beyan ediyorum. Madem yasa var, yasaların çalışıp çalışmadığını, bunların yapılmaması durumunda halkın bunu erken seçimde değerlendirmesini de bekliyorum.