İş Tansu Çiller'e kaldıysa!

Kırıkkale mitingiydi... Meydandan ayrılırken "Cenab-ı Allah'ı size emanet ediyorum" diyerek tarihe geçmişti... Önceki gün Yenikapı'dan ayrılırken (hâşâ) kime emanet etti bilmiyoruz!..

Kendileri dine çok düşkün ve saygılıydı!.. Samsun'da konuşurken bir anda sustu ve "Ezan okunuyor, onun için susuyorum" dedi... Esat Kıratlıoğlu uyardı: "Tansu hanım, bu ezan değil, selâ..." Çiller, öğrenmek aşkıyla olsa gerek merakla sordu: "Esat Bey, selâ ne demek?"

Yine Samsun'da bir vukuat... "Sevgili Samsunlular mübarek Ramazan bayramınızı....." diye cümleye girdi... Hemen uyardılar "Efendim, bu Ramazan değil, Kurban bayramı" diye... Derhal toparladı: "Mübarek Ramazan bayramınızı olmasa da en az onun kadar mübarek Kurban bayramınızı kutlarııııım..."

"Kur'an kurslarını kapattılar" yerine "Ezan kurslarını kapattılar" deyince anlamıştık ki hanımefendi pik noktaya ulaşmıştı!..

***

Müthiş bir öngörüye sahipti!.. "Türkiye en geç 1998'de Avrupa Birliği'ne tam üye olacaktır" demesinin üzerinden neredeyse 25 yıl geçti ama biz ümidimizi kaybetmedik!..

Ondaki potansiyel, bir mitingde Erzurum'u 'serhat(sınır) şehri' yapmasından belliydi!.. Her gün üzerine koymuş ve sonunda Trabzon'u 'Akdeniz'in incisi' yapma sözü verince gelişmeye nasıl açık olduğunu göstermişti!..

Afyonlulara "Sevgili Şebinkarahisarlılar" diye seslendiğinde anlamalıydık ki aslında gaf filan yapmıyor, 'Karahisar' kardeşliğini vurgulayarak, millî birlik ve beraberliğin önemini anlatmaya çalışıyordu!..

***

Kendileri millî konularda da fazlasıyla hassastı!.. Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey'i 'Boğazlanan Kaymakam' şeklinde anması, millî hassasiyetteki doz aşımından olmuştur!.. Yoksa iyi bilirdi 'Boğazlıyan' ile 'boğazlanan' farkını!..

'Moğolistan'taki Gökberk kitabeleri' ifadesiyle zirveyi yakalamıştı!.. 'Gök'ü tutturmuş olması bile yeterliydi!..

Hatta o dönem bir 'milliyetçi' partimizi 'yetersizlikle' eleştirirken 'tatlı su milliyetçileri, bazlama-börek milliyetçileri' demişliği bile vardır!..

Haydar Aliyev'e 'Haydar Ali Bey' demesine hiç takılmadık zaten!.. Kendi aralarında birbirlerine öyle hitap ediyorlardı demek ki!..

***

Hanımefendi, 'Güven oyu'nu 'güvenlik oyu'na, 'Çekiç güç'ü 'Çekici Güç'e, 'can kaybı olmadı''ölü kaybı olmadı'ya, Orakoğlu'nu 'Sayın köstebek'e, 'Maocu'yu 'Taocu'ya, 'istikrarsız'ı 'iktidarsız'a, 'kır at'ı bazen 'beyaz at'a bazen de 'ak at'a çevirme yeteneğini milletimizin hizmetine sunmuştur!..

Zaten takımı 1. Lig'de olan şehre gidip "Sizi 2. Lig'den 1. Lig'e çıkarayım mı?" veya zaten büyükşehir olan şehre gidip "Sizi büyükşehir yapayım mı?" gibi vaatlerde bulunması bilgisizliğinden değil, şakacı mizacından kaynaklanmıştır!.. Zeytinburnulular olmasa da 'Zeytinburunlular' buna şahittir!..

***

Önceki gün Tansu Çiller, iktidar partisinin Yenikapı mitinginde görüldü... Soranlara koalisyonun zararlarını anlattı ve "Millî bir şuurla buradayım" dedi...

Tabii ki Tansu Hanım'ın tecrübelerinden ziyadesiyle yararlanmak lâzım... O ki bir mitinginde halka seslenirken "Kır atın yemini verecek misiniz?" diye sorduğu soruya "Evet" karşılığını alınca yine tarihî taahhütte bulunmuş bir siyasetçimizdir...

Mesele, onun 'millî şuur'la orada bulunması değil, mesele onu davet eden iradenin düştüğü durumdur... Gerçekten iş Tansu Çiller'e kaldıysa, endişenin ne boyutta olduğu ortaya çıkıyor demektir...

Erzurum'u sınıra, Trabzon'u Akdeniz'e taşıyan beşerî kudret neleri başarmaz değil mi?

Yazarın Diğer Yazıları