Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Halil Kağan ÖYKEN

Halil Kağan ÖYKEN

Çalışma Gündemi

Kadın sigortalıya haksızlık

Kadın sigortalıya haksızlık

Çalışma hayatı içinde öteden beri kadın istihdamı erkek istihdamının gerisinde kalmaktadır. Toplumumuzun genel aile yapısı, kadını iş süreçlerinin dışında bırakmaya eğimlidir. Kadın iş hayatına başlasa bile çoğu zaman iş sürekliliğini sağlamakta zorluk çekmektedir. Bu nedenle olsa gerek yasa koyucu geçmiş uygulamalarında kadın sigortalıyı iş ve sosyal güvenlik mevzuatlarında korumaya yönelik düzenlemelere yer vermiştir. Ancak kadın sigortalılar kazandıkları avantajları yıllar içerisinde kaybetmeye başladılar.

Emeklilik yasalarındaki yaş koşulu, erkeklerle eşitleniyor.

4/a (SSK), 4/b (Bağ-Kur) ve 4/c (Emekli Sandığı) sigortalılık statülerindeki kadın sigortalı 30/04/2008 tarihinden sonra işe başlamışsa, emeklilik yaşı erkeklere göre 2 yıl düşük. Ancak 2046 yılına kadar emekli olabilirse, bu avantajdan yararlanıyorlar. 2048 yılından sonra emekli olurlarsa, erkekler ile yaş koşulu 65 yaşında eşitlenmektedir.

Halbuki kadın sigortalı ile erkek sigortalı arasında 08/09/1999 öncesinde sigortalılık süresi yönüyle 5 yıl erken emekli olma hakkı tanınmıştı. Bu düzenleme yapılırken, kadın sigortalının çalışma koşulları ve dezavantajları gözetilmişti. Dünden bugüne, bugünden de yarına baktığımızda kadın çalışanların halen çalışma hayatında önemli zorluklarla karşılaştıklarını, sorunlarının kısa ve orta vadede çözülemeyeceğini görüyoruz. Bu nedenle kadın sigortalılara özgü kolaylaştırıcı düzenlemelere devam edilmesinde yarar bulunmaktadır.

Doğum borçlanması, istenilen hedefe ulaştırmıyor.

Kadın sigortalılar, her doğumda iki yıl olmak üzere; 3 çocuk için borçlanabilmekteler. Bu durumda 720 günX3=2160 gün borçlanma olanağı bulunuyor. Kadın sigortalı adına önemli bir avantaj. Ama diğer taraftan da dikkatli kullanılması gereken bir avantaj. Emeklilik koşulları sağlanmaya çalışılırken, bağlanacak aylıklarında düşüş de yaşayabilirler ya da yatırdıkları rakamlar, boşa da gidebilir. Öncelikle doğum borçlanmasının uzun bir dönemi kapsayabileceği ve hesaplanan aylıklarında önemli bir etkiye sahip olabileceğini belirtmeliyim. Bu nedenle borçlanma yaparlarken günlük kazanç seçilirken alt sınır ile üst sınır arasındaki seçim hakkının doğru kullanılması gerekiyor. Seçilecek günlük kazancın yıllar boyu kendileri için Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilen kazançların ortalaması ile uyumlu olmasında yarar bulunmaktadır. Ortalama aylık ve yıllık kazançlarının altında yapacakları doğum borçlanmaları, kendilerine bağlanacak aylığı olumsuz etkileyebilir. Diğer taraftan hangi yıla borçlanıyorlarsa o yılda kabul edilen üst sınırlara dikkat etmeliler. Keza borçlanılan yılın üst sınırını aşan tutarda borçlanma yaptıklarında, ödedikleri tutardan beklenen faydayı sağlayamayacaklardır.

Doğum borçlanması ile ilk işe giriş tarihi geri çekilir mi?

Sadece staj başlangıcı olan kadın sigortalıların ilk işe giriş tarihini, doğum borçlanması ile geriye götürmek olanaklı. Hâlbuki doğum borçlanması tüm kadın sigortalıların ilk işe giriş tarihini geriye çekebilse idi, kadın sigortalılar için daha kolay koşullarda emeklilik söz konusu olabilecekti. Nitekim yukarıda açıklandığı üzere, emeklilik koşulları her geçen yıl ağırlaşmakta. Bu durum kadın sigortalının çalışma hayatını uzatırken, emekli aylığına kavuşma süresini de geciktirmektedir.

Örneğin 12/03/2002 tarihinde ilk defa sigortalı olan bir kadın sigortalı, 1995 ve 1998 yıllarında doğan iki çocuğu için doğum borçlanması yapamayacaktır. Şayet bu iki çocuğu için doğum borçlanması yapabilse idi, ilk işe giriş tarihi 08/09/1999 öncesine çekilecekti. Dolayısıyla 08/09/1999 öncesi emeklilik koşullarına sahip olacaktı.

Askerlik borçlanması ilk işe giriş tarihini geri çekiyor. Kadınlarda neden uygulama farklı?

Askerlik borçlanması ilk işe giriş tarihini geriye götürmektedir. Bu yolla emeklilikte yaşa takılanlar yasası kapsamında; birçok erkek sigortalımız ilk işe giriş tarihlerini 08/09/1999 öncesine taşıdılar ve emekli oldular. Askerlik borçlanmasının ilk işe giriş tarihini geriye götürmesi; erkek sigortalıya çalışma hayatına zorunlu askerlik görevinden dolayı geç başlamış olabileceğinden bahisle verilmiş bir hak olarak karşımıza çıkıyor. Diğer taraftan kadın sigortalı için de benzer bir durum geçerli. Doğum öncesi, sonrası ve bebeğin ilk yılları, anneyi ister istemez çalışma hayatından uzak tutuyor. İş hayatına bu nedenle geç başlıyor, kadın sigortalılar. Çocuklarının belli bir yaşa gelmesini bekleyen anneler oluyor. Yeni nesillerin yetiştirilmesi, büyütülmesi de değerli ve önemli konu. Bu nedenle, doğum borçlanmasının ilk işe giriş tarihini geriye çekmesi ile kadın sigortalılar, yeni bir düzenlemeyi hak ediyor.

Yeri gelmişken çoğul gebeliklerde doğum borçlanması gün sayısı, yine tek çocuk borçlanmasında olduğu gibi 720 gün. Hâlbuki tek çocuk ile ikiz ya da üçüz büyütmek aynı kabul edilemez. Kadın sigortalının daha uzun bir süre çalışma hayatından geri kalacakları açık. İkiz ve çoğul gebeliklerde 720 gün sayısının belirlenecek bir katsayı ile artırılması yerinde olacaktır.

//////////////////////

BİR SORU-BİR YANIT

İş yerimden geçen ay ayrılmak zorunda kaldım. İşsizlik sigortam vardı. İşsizlik maaşıma başvurduğumda kabul edilmedi. İşten çıkışım yapılırken işsizlik maaşı almam engellenmiş. 29 kodu var olduğu için alamıyormuşum. Ne yapmalıyım?

İşten çıkış kodları doğurdukları sonuçlar yönüyle doğru seçilmesi gereken kodlar. 29 kodu, işveren tarafından işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile feshinde kullanılmaktadır. Şayet seçilen kod ile işten ayrılış süreciniz arasında uygunluk bulunmuyorsa, öncelikle işvereninize durumu bildirebilirsiniz. Yine de düzeltme yoluna gidilmezse, belgelerinizle birlikte İŞ-KUR’a başvuru yapılması gerekmektedir. Bu başvurunuzdan da sonuç alamadığınız takdirde iş mahkemesine dava açarak, çıkış kodunuzu düzelttirmeniz olanaklı olacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları