O zaman tavuk gibi uçmayı deneyin!

Ne güzel bir medyamız var!.. İletişim fakültelerinde 'mutlu mesut medya' dersi konsa yeridir!..

Önemli bir kısmı canınızı sıkmamak için her türlü tedbiri almış durumda... "Kıbrıs elden gidiyor" diye hiç endişeye kapılmıyorsunuz meselâ!.. Çünkü Akdeniz'de böyle bir ada yok!.. O yüzden endişeye de mahal yok!.. Aksi olsa havuzda haber olurdu zaten!.. Ara ki bulasın yok, yok!

Ege'de de art niyetli çevrelerce dillendirilen ve Yunanistan'ın işgal ettiği söylenen adalar yok!.. Belli ki o adalar milyonlarca yıl önce kıtaların ayrılması sırasında oluşmuştu... O zaman nasıl oluştuğuna şaşırmamak lâzımsa, şimdi de yok olduğuna şaşırmamak lâzım!.. Hem onlar ada da değil, kaya parçacığıydı, hatta karadan fırlatılan taş bile olabilirdi!..

Gördüğünüz üzere mâlum medyada şehit haberleri de pek yok!.. Zaten şehit de yok!.. Bazen utanma belâsına bu haberler verilse de, "Piyasalara güven tam/ Borsa rekora doymuyor" manşetlerinin altında ezilmiş, tek sütunluk bir hâlde!..

***

Çok güzel akıl da veriyorlar!.. Meselâ köprünün ihale ediliş biçimini veya geleceği ipotek eden geçiş ücretlendirme sistemini eleştirdiğinizde size "O zaman karşıya yüzerek geçin" bile diyebiliyorlar!.. Yolcu garantisi verilen üçüncü havaalanıyla ilgili eleştirilere karşılık da muhtemelen "O zaman tavuk gibi uçmayı deneyin nankörler" teklifi yapacaklar!..

O köprülerin hazineye ne kadar yük getirdiğini, verilen garantilerin milletin kesesinden karşılandığını, meselâ Osman Gazi Köprüsü'nün yaptığı zararın nasıl milletin sırtına yüklendiğini ve bunun günlük ne kadar olduğunu havuzda göremezsiniz, duyamazsınız!.. Neticede 17 Nisan'da yeni bir Türkiye'ye uyanan Norveçlileri üzmemek gerekiyor!.. 

***

Başka bir ülkede yaşıyormuş gibi davrandığınızda hiçbir problem kalmıyor inanın... Barzani'nin televizyonunda Sivas'ın da dâhil olduğu topraklarımızın hava durumu mu veriliyor? Hemen kasmıyorsunuz, bir an için ataları Vikingler olan Danimarkalılar gibi canlandırıyorsunuz kendinizi, rahatlıyorsunuz!.. Problem sizin olmaktan çıkıyor!..

Eylül'de Barzani 'bağımsızlık referandumu' yapacakmış!.. Manşetlere taşımaya gerek yok!.. Sövmenin de âlemi yok!.. Daha dün "Türkiye seninle gurur duyuyor" diye baş tacı yapılan adama sövmek töremizde olmadığına göre bu tür haberleri ıska geçmekte, abartmamakta derin fayda var!..

Gazze'de abluka filan da yok!.. İlaç var, un var, su var!.. Kim bunları yazıyor ve çiziyorsa, bölgedeki liderliğimizi çekemiyor demektir!.. İsrail'le o anlaşma boşuna mı yapıldı? Gazze çoktan Dubai oldu, kötülerin haberi yok!..

***

Dünyada, bölgemizde ve ülkemizde ne olduğunu anlamak ve mutlu olmak için kafanızı kuma değil havuza sokmanız gerekiyor...

Bunu yaptığınızda üç şeyi başarmış oluyorsunuz:  Birinci olarak, 'algı yönetimleri'ne karşı vücut direnciniz artıyor ve daha bir yeni Türkiyeliliğe bağlıyorsunuz!.. Kimse sizi kandıramıyor, gördüklerinizin aslında bir 'yanılsama' olduğunu fark ediyor, gerçeklerin farklı olduğunu çoktan uçuşa geçtiğimizi iliklerinize kadar hissediyorsunuz!.. Atmosferin ikinci tabakasına geçtiğimizi hâlâ anlamayanlara acıyarak bakıyorsunuz!..

İkinci olarak, 'büyük resim okuma' özelliği kazanıyorsunuz!.. Parçaları okuyup karamsarlık üreten acizlerin arasından bir anda sıyrılıyorsunuz!.. Siz artık aşmış oluyor, 'büyük resim üstadı' oluyorsunuz, ufak tefek pürüzlere takılmıyorsunuz!.. Varsa hâlâ eleştiren onlara vuracağınız damga hazır: "Büyük resim okuma özürlüsü!.."

Üçüncü olarak da 'sokma akıl' yöntemiyle artık 'üst akıl' sahibi oluyor, şimdiye kadar 'üst aklı tekeline alan' çevrelerin tekerine çomak sokuyorsunuz!.. Bir yandan o eski üst aklı deşifre ediyor, diğer yandan sizin gibi düşünmeyenleri çok rahatlıkla akılsızlık çukuruna yuvarlayabiliyorsunuz!.. 

***

"Dünya yansa içinde bir avuç samanı yok" gibi hissetmek istiyorsanız kafayı sıkça havuza sokmakta fayda var!..

Yazarın Diğer Yazıları