Öz çekim

                Hani son dönemin modası öz çekim diye kişilerin kendi resimlerini çekme işleri var ya, insanlar bu işe kendilerini öylesine kaptırmışlar ki, resimlerini çekmeyi defalarca tekrarlayarak güzel bulmadıklarını silip, beğendiklerini ise sosyal medya aracılığı ile beğeniye sunarak beğeni sayılarını görmeye çalışıyorlar. Beğeni sayısı ne kadar fazla olursa o kadar mutlu oluyorlar, şayet beğeni sayısı azsa sayıyı artırmak için çeşitli bahaneler ileri sürerek insanların daha çok beğeni yapmasını sağlamaya çalışıyorlar.

                Aslında insanın kendi anatomik yapısını en iyi değerlendirebileceği bilinse de, diğer insanların nasıl değerlendireceği de merak konusu olmaya devam ediyor. Her insan kendi resmini beğenir, yine de başkaları için en etkileyici pozu yakalamak ister. Bilir ki resmin karşı tarafta bırakacağı etki ve tepkiler kendisini ileri taşıyacağı gibi geriye de atabilir. Bu nedenledir ki insanlar resim çekerken veya çektirirken verdiği poza azami özeni gösterirler.

Bir adayın seçim kaybı

                Bu modanın önümüzdeki seçimlerde de revaçta olacağı şimdiden görülmektedir. Tabii ki, vekiller kendi öz çekimlerine liderlerinin resmini de ilave ederek, araçlarını ve sokakları süsleyerek seçmenin beğenisine sunacaktır. Halk ise başlayacak konuşmaya, vay be şu duruşa, şu asalete ve azamete bak diyecek. Onlar da böylece seçmeni etkileyerek kendilerince oyları almış olacaklar.

                Konu böyle olunca yetmişli yıllarda yapılan bir senato seçiminde yaşananlar konusunda, o dönemin bir senatör adayından dinlediğimi sizinle paylaşmak istedim. Senatör adayı o tarihte illerinde yapılan seçim propagandalarını belediyenin ses yayın cihazı ile yaptıklarını söyleyerek, rakip parti adayının kendisiyle ilgili söylediklerine aynı yolla çok sert cevap verdiğini belirterek, yaptıkları köy gezilerinin birinde o senatör adayıyla yolda karşılaştıklarında seçim araçlarını durdurup "Evladım sayın senatör adayımıza selamımı iletin, beni yanlış anlamış kendilerinden özür diliyorum" dediğini anlatmıştı. Bense bunun güzel bir jest olduğunu söylediğimde, "olayın öyle olmadığını belirterek afişlerimden beni iri yarı biri sanarak çekinmiş, araçta beni görünce seçimde senatör için çalışan bir çocuk olarak görerek benim aracılığımla benden özür diledi" diyordu.

                Aynı senatör adayı bir başka hatırasını da şöyle anlatmıştı. "İlimizde bizim partiye en çok oy çıkan bir beldeye gittik. Kahvehanede bize ısmarlanan çayları yudumlarken yanıma gelen bir kişi elindeki resmi göstererek evladım  bizim adaydaki asaleti vakuru ve yiğitliği görüyor musun, işte senatör dediğin böyle olur sözleri üzerine, o aday benim deyince, hem hakarete uğradım hem de kahvede toplanmış insanlar birden dağılarak o beldeden daha önce aldığımız oyun yarısını alabildik" diyerek resmin etkisine dikkat çekiyordu.

İnsanları aldatmayalım

Görülen o ki, seçim araçlarını ve şehirlerimizin duvarlarını süsleyen öz çekim resimler özenle seçilip baskıya verilerek, halkın takdirini kazanmaya yönelik çalışmalar yapılacaktır. Hiç öyle olmasaydı seçilenlerin yüzde doksan dokuzu özrü olanlardan seçilir miydi? Buradan çıkan ise öz çekim resimlerin insanları aldatmaması gerektiğidir.

                Tabii ki, bu öz çekim resimler insanların dış görünüşlerini yansıtmaktadır. Asıl olan ise halkı idare etmeye talip olan insanların beyin emarları ve vicdani öz çekimleridir. Bu çekimler yapılarak tıpkı öz çekim resimlerde olduğu gibi halkın beğenisine sunulmalıdır. Eğer sunulmuş olsaydı, hiç bir beyninden ve vicdanından özürlüler vekil seçilemezdi.

                Seçilemeyen beyin ve vicdan özürlüler ise ülkeye ve insanlara zarar veremeyeceği için olabilecek kötülükler yaşanmazdı. Böyle olunca da bu özürlüleri liderler halktan saklayarak Gazi Meclis'e sokuyor, olanların mesulü de bizleri gösteriyorlar.

                Elbette "bir millet nasıl isterse öyle idare edilirmiş" biz de gereken araştırmayı yapmadan bunları seçtiğimizden dolayı hem demokrasi engelliyor, hem de vatandaşlık görevimizi yaptığımızı sanıyoruz. Sonuçta da liderler, kendine kapı kulu olacakların atamalarını yapıyor bizler ise elimizde mühürle bunları tasdik ediyor, sonradan da elimiz kırılsaydı diye ağlıyoruz. Başta liderler olmak üzere tüm vekil adaylarının dış görünüm ve vicdanı öz çekimlerinin yanında, beyin emarlarını  görerek onaylamak ülkemiz ve milletimiz adına hayırlara vesile olacağı gibi demokrasinin gelişmesine de yardımcı olacaktır.

     

Yazarın Diğer Yazıları