Seçim olur mu dersiniz?!

Rejim değiştirecek bir seçime gidiyoruz. Halk ya parlamenter sisteme dönülmesi için "Millet İttifakı" bloğuna ya da hemen hemen ülkede tek yetkili olacak, istediği kanunu istediği gibi tek başına çıkartacak "başkanlık sistemi"ni savunan Ak Parti Bloğu'na oy verecek.

(Ara bilgi: Yeni sistemin savunucuları, insanlarımızın irkilmemesi için adına "Cumhurbaşkanlığı sistemi" diyorlar. Dikkat ediniz: "parlamenter sistem"de değişik partilerin ve değişik fikirlerin temsil edildiği, farklı düşünen her kesimin söz sahibi olduğu bir meclis var; diğer tarafta "cumhurbaşkanlığı sistemi"nde, halk tarafından seçilmekle beraber, tek fikrin ve tek gücün temsil edildiği, parlamentonun göstermelik kaldığı tek makam var. "Cumhurbaşkanlığı sistemi" savunucuları alınmasınlar, gerçeği dillendirmemiz gerekir: "Cumhurbaşkanlığı" bir aldatma sözdür; biraz düşününce bu sistemin savunucuları da "aldatma" dememe itiraz etmeyeceklerdir. İnanın "taraf" olarak yazmıyorum. Halkımı dikkate alıyorum; olurunu, olması gerekeni yazıyorum. Onun için yazılarımda kasıt aranmamalıdır. Bunu hususiyetle belirteyim. Körü körüne bağlılık, körü körüne taraflılık ülke için zarardır. Hele bir de "Benim söylediğim 'İslâm' adınadır." derseniz, kendinizden gördüğünüzü sadece ve sadece "Müslüman" diye tavsif ederseniz itirazımızın şiddeti artar. Taassubunuz ayırımcılıktır. İnsanlarımız, "O partilerden, o ideolojilerden olanlar Müslüman!.. Ya biz neyiz?" sorusunu sormaya başlarlarsa nasıl cevap vereceksiniz? Şunun için bu açıklamayı yapıyorum: Ne desen fikrini değiştirmeyecek "kemikleşmiş" kesim "Cumhurbaşkanlığı sistemi"yle "Müslümanlığı" şuuraltında birleştiriyor. Arzuları yer yer şuuraltından dışa da vuruyor. İki gün önce imam hatipler meselesini ele aldığımda "mücavir mahalle"den bahsetmiştim. Sık girip çıktığımız bir "mahalle" olduğu için, civardan başımızı uzattığımızda hemen ötemizde ne olup bittiğini görüyoruz; nereye varmak istediklerini seziyoruz.)

Merak ediyorum: Bu kadar iddialı yola çıkıldı, "Cumhurbaşkanlığı sistemi"ni isteyenler seçimi kaybederlerse hâlleri nice olur? Herkesin konuştuğu şu: Kesinlikle kaybetmek istemeyecekler. Hatta kaybedecekleri kesinleştiğinde seçimi erteleyecekler. Ve hatta iptalini düşünecekler. Ve hatta "tertipler"e girişecekler...

Anayasa'nın 78. maddesi, seçimlerin hangi durumda iptal edilebileceğini belirtmiş:

"Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkân görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir. / Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir."

Bir savaşın içindeyiz. Güney sınırımızın hemen ötesinde Carablus'tayız, El-Bâb'dayız, İdlib'deyiz, Afrin'deyiz... Menbic tartışması sürüp gidiyor. "Reis" birkaç gün önce Aynülarab'a girmekten bahsetti. Aynülarab (Ayn el-Arab), PKK'lıların ve PKK severlerin "Kobani" dedikleri yer. "Kobani" PKK için bir sembol. Abdullah Öcalan 1979'daTürkiye'den kaçıp Suriye'ye geçtiğinde ilk uğrağı idi. Onun için PKK, burayı kutsamıştır. HDP'nin önceki eşbaşı Selahattin bir de Aynülarab yüzünden içeride... HDP/PKK "Kobani" için isyan başlatmış, 6-8 Ekim 2014'te, 50 dolayında insan ölmüştü.

Bir kıvılcım seçimi ilânihaye erteletebilir.

Yazarın Diğer Yazıları