Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Şeriat nedir, ne değildir?

Avukat Feyza Altun’un şeriata hakaret ettiği gerekçesiyle önce gözaltına alınması sonra savcılık tarafından tutuklanma istemi ile mahkemeye sevk edilmesi fakat sonrasında adli kontrolle serbest bırakılması bu konuyu gündemime almamın asli sebebidir.

Elbette hakaret kabul edilemez amma ve lakin Şevki Yılmaz gibilerin Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına soysuz diye sövmesi hoşgörü ile karşılanıp, herhangi hukuki takibat başlatılmazken polislerin anında Avukat Feyza Altun’un ensesinde bitmesi ne oluyor artık demokrasi yıkılıyor şeriat mı geliyor tartışmalarını ateşlemiş bulunmaktadır.

Diğer yandan kendine durumdan vazife çıkaran ve hemen takibata geçen bu savcılar Cumhuriyetin savcısı mı yoksa şeriat kadısı olmaya mı hevesleniyor diye sorgulanması gerekir diye de düşünüyorum.

Peki, madem şeriat isteyenlerin sesi ayyuka çıktı benden günah gitti hadi şeriatı tartışalım şeriat nedir ve ne değildir ortaya çıkaralım.

ŞERİAT NEDİR:

Şeriat en genel ifadesi ile kaynağını ve ruhunu bir dinden alan kanunlar ve kurallar bütünüdür ve hemen hemen her dinin kendine özgü bir şeriatı vardır. Şeri kanunlar ve kuralların bir ilah tarafından gönderildiğine, dinde yer aldığına ve insanlar tarafından değiştirilemeyeceğine inanılır.

İslam şeriatı kısaca şeriat; Kur'an ayetleri ile Muhammed'e rivayet edilen söz yani hadis ve fiillerinden yani sünnetlerden oluşan naslardan fukaha denilen âlimler sınıfının çıkarımları yani istinbat ile oluşturulan dini kanunlar toplamıdır. İslam'da farz ya da vacip kabul edilen ibadetler, muameleler ve cezalarla ilgili tüm kavram ve kuralları kapsar.

TDV İslam ansiklopedisinde şeriatın karşılığı olarak İslâm’a ait dinî, ahlâkî ve hukukî hükümler bütünü anlamında bir terim yazmaktadır.

ŞERİAT NE DEĞİLDİR:

  1. Şeriat demokratik değildir: Demokrasi egemenliğin halkta olduğu ve bu çerçevede kanun yapma kural koyma hak ve özgürlüğünün millette olduğu yönetim biçimidir. Şeriat ise insanlara hem egemenlik hakkı tanımaz ve hem de asla ve kat’a kanun yapma, kural koyma hakkı vermez bu yüzden egemenlik hak ve özgürlüğünün millette olduğu çağdaş toplumlar şeriat ile yönetimi kabul etmez.
  2. Şeriat eşitlikçi değildir: Çağdaş toplumlar eşit insan, eşit yurttaş ilkesi üzerine kurulmuştur. Şeriat özellikle de İbrahim’i dinlerin şeriatı insanlar arasında eşitliği kabul etmez. Bu dinlerin şeriatı:
  • Kadın erkek ayrımı yani cinsiyet ayrımcılığı yapar.
  • Köle efendi ayrımı yani sınıf ayrımcılığı yapar.
  • İnanan inanmayan ayrımı yani inanç ayrımcılığı yapar.

Bu üç temel ayrımcılık üzerine inşa edilmiş bulunan şeri hukukun eşitlikçi ve adaletli olduğunu hiç kimse izah edemez, zaten bu yüzden de daima uydurma gerekçeler ile bu ayrımcılık mazur gösterilmeye çalışılır.

  1. Şeriat özgürlükçü değildir: Çağdaş toplum yapısı eşit ve özgür insan ilkesi üzerine bina edilmiştir İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi bu tip toplumların hukuki çatısını oluşturur. Bu hukuk güçlü olan devlete karşı bireysel hak ve özgürlükleri korur. Şeri hukukta ise birey hak ve özgürlükleri söz konusu bile değildir bu hukuk sisteminde özgür birey yerine kul anlayışı vardır. Şeri kanunlar kişinin değil tanrının ve devletin hakkını hukukunu korumaya odaklanır.
  2. Şeriatın kaynakları belirsizdir: Şeriata kaynaklık eden tüm ayet, hadis ve sünnet rivayete, hatta rivayetin rivayetine dayalı olarak çok farklı zamanlarda ve çok farklı kişiler tarafından yazılmış ve zamanımıza intikal etmiştir yani şeriatın hiçbir orijinal kaynak belgesi yoktur. Üstelik tarihi süreçte birçok din adamı kendi yorumunu katmış ve bu belirsizliği daha da artırmıştır. Bu sebeple de evrensel seviyede ortak bir uzlaşı sağlanması mümkün değildir.
  3. Şeriat adil değildir: Çağdaş hukuk sistemleri suç ve cezanın kişisel olduğunu kabul eder. Şeriata temel olan inanç sistemleri ise suçun da cezanın da kitlesel olabileceğini hatta olması gerektiğini iddia eder. Lut kavminin helak edilmesi ya da Nuh tufanı gibi mitolojik anlatılar da bu hukuki zemini destekler. Zaten eşitlikçi olmayan bir hukukun adil olabilmesi de mümkün değildir.

Bütün bu saydığım hususlar aslında sadece bir özet ve bu özet bile şeriat denilen hukuk sisteminin çağdaş bir toplum yapısına ne kadar aykırı olduğunu gösteriyor.

Demedi demeyin şeriatçılar bu konuda ısrar eder ve sistemi ele geçirerek düzen kurmaya kalkarlarsa en büyük zararı din görecek ve inananlarının çok büyük bir kısmını yitirecektir.

Yazarın Diğer Yazıları