Sıradaki beri gelsin

Ağzını açan her lider demokrasiden dem vurarak, hukukun üstünlüğünü dile getiriyor. Şakşakçılar ise boğazları yırtılıncaya kadar başlıyor bağırmaya; en büyük lider bizim lider. Bunları zaman zaman bu bağırışlar bile kesmemiş olacak ki bağıranlar değişik kıyafetler içine girerek, açtıkları pankartlarda verdikleri değişik isimlerle adeta liderlerini ilahlaştırmaya kadar gidiyorlar. Onlar da bu olanlardan zevk aldıkları içindir ki; yanlış yapıyorsunuz, günaha giriyorsunuz deme yerine ses tonlarını yükselterek bu aymazları daha da coşturuyorlar.

                Öyle ki liderlerin bazı söylemleri kitaplaştırılarak okullarda dahi dağıtılıyor. Böylece beyinler öyle bir yıkanıyor ki zannedersiniz bu ifadeleri dillendirenler her şeyi en iyi bilen ve uygulayanlardır. Geriye kalan 78 milyon halk ise cahil, biçare, beceriksiz ve zavallılar takımıdır. ***

                               Anayasa ve yasalar halk için geçerliyken, onların demokrasi ve insan hakları diyerek ahkâm kesip hukuku yok saymaları alkışlanıyor. Ülkeyi kan gölüne çevirerek her gün şehitler gelmesini sağlayanların arzuları gerçekleşsin diye adeta dualara çıkarken, ölenlerin acılarını bile paylaşmayıp bir birimizi boğazlamaya devam ediliyor. Onlar da çıkıp da kendinize yazık etmeyin, biz kolay kolay doymayız demiyorlar. Bizler aldandıkça daha çoğunu istemeye devam ediyorlar.

                Bunlar için ne memleketin, ne halkın önemi vardır. Önemli olan kendi çıkarlarıdır. Bu nedenle de halkın ırkı, kökeni şu olmuş veya bu olmuş hiç de önem arz etmiyor. Yeter ki halkın varlığı kendi varlıklarına armağan olsun. Bu nedenle de her ırka mensup insanlara en iyi sizsiniz diyerek onlardan geçinmeyi marifet sayıyorlar. Kendi halklarını rahat kandırdıklarından olsa gerek ki yanlış yapıyorsun diyene rastlandığında ise partinin düşmanı ve hain olarak gösterip linç ediyorlar.

***

                Tabii ki bu bencillik ve sömürü anlayışlarını demokrasi ve hukuk kurallarıyla süsleyerek sunan bu zatı muhteremler eleştiri kabul etmiyorlar. Eğer eleştirenler çıkarsa da herhangi bir gerekçe ile kendi uymadıkları hukuk kurallarıyla içeri attırılır veya vatanını terk ettirerek başka ülkelerde yaşamak zorunda bıraktırıyorlar. Hasımlarını öldürmek üzere çektikleri kılıçları kesmeyince de bunlar haindir, bizi aldatmışlar diye bir gerekçenin arkasına sığınılarak aklanmaya çalışıyorlar.

                Kısacası, ülkedeki her şey bunlar varsa var, yoksa yoktur tezinden hareketle baldıran zehrini halka bal olarak içirirler. Bunlar için yol arkadaşının, vefanın ve halk iradesinin hiç bir anlamı yoktur.

***

                Diğer taraftan ülkemizdeki son günlerde yaşananlara bakıldığında, Anayasa yemini eden bir Cumhurbaşkanı halkın yüzde 50'sinin oyunu almış bir parti başkanını alıp atmazdı. Dün birlikte yola çıktığı eski Cumhurbaşkanını, Başbakan Yardımcısıyla birlikte kurdukları partiden uzaklaştırmazdı. Bu yapılanlar Anayasayı çiğnemek, kanunları tanımamak ve halkı yok saymaktan başka bir şey değildir. Ülke batabilir, halk farklı düşünebilir ama ben devlet başkanı olacağım, bunun için de önümde engel tanımam diyerek halkın vermediği başkanlığı bir ihtilalle almaktır. Bunun böyle gitmesi, yarınların ne getireceğinin belli olmadığına göre, sıradaki beri gelsin derse ne olacak?

Yazarın Diğer Yazıları