Başbakan bu generale bir şey diyebilecek mi!

Türk Amerikan Konseyi toplantısında konuşan  Pentagon Plan ve Prensipler Dairesi Başkanı General  Jhon Sattler, ABD’nin PKK ile mücadelede Türkiye’ye destek verdiğini iddia ettikten sonra, “Ama, demiş, Türkiye daha kapsamlı adımlar atmalı, aşırılığa kaçmamış PKK’lılar için af çıkartılmalı.”

Türk generallerin kendi ülkeleri Türkiye söz konusu olduğunda fikir beyan etmelerine tahammül gösteremeyen demokrat kalemlerden bir şey beklediğimiz yok amma insanımızın,  “Bizi yönet, haysiyetimizi muhafaza et!”  diye iktidar koltuğuna oturttuğu kişilerden herhalde bu konuda bir beklentisi vardır, olmalıdır.

Türkiye içişlerini AB’ye, Dışişlerini ABD’ye devretti ise bu kadar da olmamalı, yani Bush, “Ben Büyük Ortadoğu Projesi ürettim, bu projede senin için de Eş Başkanlığı uygun gördüm” dediğinde evet demişsiniz, bunu anladık,  “Anladık” derken hak vermedik, “Üzülerek şahit olduk” demek istiyoruz ve siz, Brüksel’dekilerin, Vakıflar Yasası’nı değiştir, 301’i eleğe, Milli Egemenliği kevgire çevir buyurmasına da “Emrin olur” çektiniz; bunları da “not ettik” tamam da Türkiye’nin hangi kanunları çıkartması gerektiği konusunda akıl vermek Barroso’lardan Bush, Chaney ve Riche’lerden sonra ABD’li generallere kadar düştü mü yarın Amerikalı albay ve binbaşılar da şunu yap ey Türkiye bunu yap ey Ankara demezler mi?

Askerin başına çuval geçirildiğinde kimse sizi muhatap almadığı zaman Türk milletinin hak ve onurunu savunacağınız yerde, “Büyük devletler özür dilemez” diyerek Amerikan terbiyesizliğine gerekçe üretirseniz işte böyle olur, kendi generalin ülke meselelerini konuştuğunda, “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” diye efelenirsin amma, Amerikalı general, “PKK için af çıkarsan iyi olur”  dediğinde, Bush’a telefon açıp, “Kim bu terbiyesiz, haddini bilsin!” demez, diyemezsin.
Kim bilir belki de der, bizi şaşırtırsınız...

Gelelim generalin, “PKK ile mücadelede Türkiye’ye destek veriyoruz” iddiasına.
General yalan söylüyor.

Kim, “ABD PKK ile mücadelede Türkiye’nin yanında” diyorsa o da doğru söylemiyor.
PKK’lı  itiraflarından öğreniyoruz ki, Türk güvenlik güçlerinin yaraladığı teröristler Irak’ın kuzeyindeki ABD kontrolündeki hastanelerde tedavi ediliyor.  Ve bir Avrupa’da bir Irak’ın kuzeyinde görülen kırmızı bültenle aranan PKK’lılar bu gidiş-dönüşlerinde ABD’li askerlerin kontrolündeki havaalanlarını kullanmıyorlar mı!
PKK’nın aslî unsuru Kandil’de değil mi!
Peki öyleyse ABD, Türk ordusuna Kandil’i niye yasaklıyor?
Kandil’e lojistik desteği niye kesmiyor?

Ve ABD Adana Başkonsolosu Türkiye’nin güneydoğusunu mesken tutup, “Ey Kürtler Türklerle birlikteliklerinizi değil, farklılıklarınızı öne çıkartın, biz arkandayız” zehrini hâlâ niye kusuyor!
Ankara’ya, “PKK için af çıkart” aklı veren ABD’li general de çok iyi biliyor ki, ülkesi PKK’yı Türkiye’nin ensesinde Irak’ın kuzeyindeki oluşumu tanıması için bir sopa olarak kullanıyor.
Türkiye’yi yönetenler, “ABD stratejik ortağımız” desin dursun, insanımız ABD’nin aslında PKK ve Barzani’nin stratejik ortağı olduğunu gayet iyi biliyor.

Sınır illerinde görev yapan vali ve kaymakamlarımız da iyi biliyorlar ki, Irak’ın kuzeyinden Türkiye’ye sokulup  Avrupa’ya sevk edilen eroinin bir ucunda PKK-Barzani ve bunların her ikisini kontrol altında tutan ABD’li komutanlar ve CIA mensupları var.

Dün Türkiye’yi “Afyon ekersen İstanbul’u bombalarız” diye tehdit eden bir ABD, bugün işgal ettiği bir coğrafyada, avucunun içersinde tuttuğu PKK ve Barzani milyarlarca dolarlık eroin ticareti yapacak, o da buna göz yumacak, öyle mi!

Velhasıl, ABD Türkiye söz konusu olduğunda devlet gibi değil, bir suç örgütü gibi davranıyor ve bu suç örgütünün generalleri de Türkiye’nin içişlerine karışmaya başlamış bulunuyor.
Şimdi biz, yöneticilerimizin bu generale vereceği tepkiyi merak ediyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları