7,5 yıl daha uzun yaşamanın sırrını açıkladılar

7,5 yıl daha uzun yaşamanın sırrını açıkladılar
7,5 yıl daha uzun yaşamanın sırrı merak konusu oldu. Konuyla ilgili dikkat çeken bir yazı geldi.

Posta Gazetesi''nde Dünya Halleri köşesini hazırlayan Rükzan Sağır, Posta.com.tr okuyucuları için 7,5 yıl daha uzun yaşamanın sırrını açıkladı.

Yale Üniversitesi''nden Profesör Psikolog ve Epidemiyolog Becca Levy''nin Ohio eyaletinde 20 yıl süren araştırmasında yaşlılığa bakış açısı olumlu kişilerin en az 7,5 yıl daha uzun yaşadığını belirlemiş. Keza ABD’nin Ulusal Yaşlanma Enstitüsü’nde (NIA) yapılan ve 38 yıl süren araştırmada yaşlanmaktan keyif alanların hafıza testi sonuçları, yaşlanmaktan mutsuz olanlardan yüzde 30 daha yüksek çıkmış.

YALE PROFESÖRÜ ARAŞTIRDI: HAYATIN UCUNDAN YAKALARSAN BIRAKMA

“Yaşlanmak” denilince aklınıza neler geliyor? ABD’de en çok verilen yanıt “hafıza kaybı” olmuş. Çin’de ise bilgelik… Araştırmayı okuyunca Posta Gazetesi yazarı Rükzan Sağır, sevgilisine de aynı şeyi sormuş. Cevabı "buruşmak" olmuş. Rükzan Sağır ise tam tersi olarak düşünüyor ve yaşlanmak ona göre "güzelleşmek". Çünkü Sağır, kendisinin daha iyi, en iyi versiyona yaşlanarak geldiğini düşünüyor.

Bu hafta, dünyanın en yaşlı insanı Kane Tanaka’nın 119 yaşında öldüğü haberi geldi. Japon Tanaka 19 yaşından 103 yaşına kadar bilfiil çalışmış. Tanaka’nın uzun ömründe Uzakdoğulu olmasının rolü büyük. Hayat süresi ile kültür arasındaki bağlantıyı Yale Üniversitesi’nden Profesör Psikolog ve Epidemiyolog Becca Levy, yeni kitabında onlarca yıl süren araştırmalarına dayanarak anlatıyor.

İNANMAK YAŞATIYOR

Yale Üniversitesi’nden Profesör Psikolog ve Epidemiyolog Becca Levy, yaşlılığı daha olumlu algılayan kişilerin, negatif kodlayanlara göre fiziksel ve zihinsel olarak daha sağlıklı kaldığını ifade ediyor. Bu sayede hastalık ve sakatlanmaları daha kolay atlatıyor, daha iyi hatırlıyor, daha hızlı yürüyor ve daha uzun yaşıyorlar.

ABD’nin Ulusal Yaşlanma Enstitüsü’nde (NIA) 38 yıl süren araştırmada yaşlanmaktan keyif alanların hafıza testi sonuçları, yaşlanmaktan mutsuz olanlardan yüzde 30 daha yüksek çıkmış.

Rükzan Sağır, araştırmaya dair yorumlarını paylaşırken şunları söylüyor:

"Oysaki insan yaş aldıkça sağlıklı yaşama dair alışkanlıklardan kolay vazgeçer hale gelebiliyor. Ancak bu bakış açısı, ömrün süresini belirlemede, cinsiyet, ırk, sosyoekonomik statü, hastalıklar, sigara alışkanlığından bile daha belirleyici!"

Levy, Ohio eyaletinde 20 yıl süren araştırmasında insanlara yaşlanma hakkında görüşlerini sormuş. Yaşlılığa bakış açısı olumlu kişilerin en az 7.5 yıl daha uzun yaşadığını belirlemiş.

GENÇLİK TUZAĞI

Batı kültüründe her nedense yaşlanma algısı, unutkanlık, zayıflık ve gerileme ile eş tutuluyor. Yaşlandıkça bedensel olarak zayıfladığımızı empoze eden bilgi akışı ve mahalle baskısının tuzağına düşüyoruz.

Levy, “Yaşlanma karşıtlığını, ömrü kısaltan bir tür virüs gibi görmeli ve toplumsal baskıdan kurtarmalıyız. Hayatta olmayı kutlamaya değer bulmak, yaşlanmayı korkutucu ve aciziyet olarak görmemek, bir insanın kendine yapabileceği en değerli yatırım” diyor.

Kane Tanaka, ülkesinde bir fenomen olarak görülüyordu. ‘Keiro No Hi’, yani ‘Ulusal Yaşlılara Saygı Günü’nde kasabasında onun için parti veriliyordu.

İlgili Haberler