Vicdanları sızlatan, ‘bu kadar da kötü olunmaz’ dedirten olay Malatya’da meydana geldi. 6 Şubat 2023 depreminden beri konteyner kentlerde yaşayan evsiz vatandaşlara kendilerine verilen konteyner kentten çıkmaları istendi.

Evleri hasarlı veya yıkılmış olan yurttaşlar, çaresizce ne yapacaklarını düşünürken, yetkililer vatandaşlara konteynerlerden çıkmaları için süre verdi.

YURTTAŞLARA 6 ŞUBAT DEPREMİNİ YENİDEN YAŞATTILAR

Verilen süre zarfında konteyner kenti boşaltamayan yurttaşlara adeta deprem gününü yeniden yaşattılar. Yetkililer, konteyner kentteki elektrikleri kesti.

Kış günü elektriklerin kesilmesiyle soğuk hava koşulları sebebiyle zorluklar yaşayan vatandaşlar yetkililerden yaşanan duruma çözüm bulmalarını talep etti.

Konutlarının yapımının henüz tamamlanmadığını belirten depremzedeler, kuraları çekilen konutların bir kısmının oturulacak seviyede olmadığını, bazı binaların ise mevsim sonuna yetiştiği için kurumadığını ve nemli olduğu gerekçesiyle yerleşilemediğini ifade etti.

Çoğunluğu eğitimcilerden oluşan konteyner sakinleri, okullar tatil olana kadar, en azından haziran ayına kadar kendilerine süre tanınmasını talep ediyor.

Yetkililer tarafından depremin ardından konteynerlerde kalanlara “Aralık ayı başına kadar süre” tanındığı ifade edilirken, 4 Aralık itibarıyla Mahmut Çalık Konteyner Kentin elektrikleri kesildi.

'SOĞUK VE KARANLIK GECELER BAŞLADI'

Eğitim çalışanları adına konuşan Mesude Akbaş, yaşanan mağduriyeti şu sözlerle aktardı,

'Bu şehir bir deprem felaketi yaşadı. Eğer önceki yaşadıklarımız depremse, bu bir felaketti, bu bir kıyametti. Yaşayanlar biliyorlar neler yaşadığımızı. Ancak iki gündür bu karanlıkta, bu soğukta biz o deprem gecesini tekrardan yaşıyoruz. Tekrardan o korkulara büründük, ürpertilere büründük. Soğuk ve karanlık geceler başladı.

Burası, eğitim emekçilerinin kalmış olduğu Mahmut Çalık Konteyner Kenttir. Buradaki emekçiler, evleri teslim edilmemiş hak sahipleri ya da ikinci dönem tayin alıp gidecek emekçilerimizden oluşmaktadır. Ve birkaç ay içinde hiçbir ev sahibi, bu insanlara, bu eğitim emekçilerine ev vermemektedir. Millî Eğitim, AFAD, diğer kurumlarımız, hepsi de bize çıkmamızı söylüyorlar. Ama biz bu çaresizlik ve mobbing altında öğrencilerimize ders vermeye çalışıyoruz. Ailelerimize yetişmeye çalışıyoruz. Burada çocuklar var, yaşlılar var, hastalar var. Bu soğukta, bu karanlıkta deprem günlerini hatırlayarak biz nasıl yaşayabiliriz? Bu sıkışmışlık, bu baskı hangi insanlığa sığar?

Ben devlet yetkililerimize sesleniyorum. Buradaki herkesin de benim söylediklerime imza atacağına eminim. Hepsi aynı duyguları paylaşmaktadır. Bir an önce buna çözüm bulunmasını ve en azından hazirana kadar bize bir süre verilmesini istiyoruz.'

'EĞİTİM-ÖĞRETİM YILINA KADAR KALABİLİRSİNİZ DENMİŞTİ'

Konteyner sakinlerinden Mehmet Ekmen, AKP Malatya Milletvekili İnan Siraç Kara Ölmeztoprak'ın kendilerine söz verdiğini ancak tutulmadığını belirterek şöyle konuştu,

'Sıraç Hanım’ın (AKP Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak) geldiği zaman demişlerdi ki, ‘Burada eğitim-öğretim yılına kadar kalınacak’ diye. Şayet bu kalınma sağlanırsa, buradaki insanlar şimdiye kadar yapılanın iyilik olduğunu söyleyeceklerdir. Aksi takdirde buradaki verilen emeklerin de boşa gideceğini izah etmeye çalışıyorum.'

'ELEKTRİKLER KESİLDİ, ÇOCUĞUMA YEMEK YAPAMIYORUM'

Çocuğuyla birlikte kalan Ayten Turgut, yaşadıkları zorlukları şu sözlerle dile getirdi,

'Üç senedir buradayız. Bize 2026 temmuz ayına kadar resmi yazıyla açıklandı. Sözleşmenin ona göre ayarlandığı söylendi. Biz de ona göre bu şekilde burada kaldık. Şu an eve çıkamıyoruz. Benim çocuğum mağdur, ben tek başımayım. Şu an soğuk. Çocuğa yemek yapamıyoruz. Çocuğum gelir gelmez, ‘Anneciğim, ilk önce ne yemek yaptın bana?’ diyor. Ben şu an çocuğuma yemek yapamıyorum."

"Bir kiraya çıkamıyorum, tek başımayım. En azından bir lojman veya bir ev gibi yerler olsaydı girebilirdik ama şu an öyle bir imkânımız yok. Biz hiçbirimiz buralı değiliz. Emin olun ki ben Malatya’dan bir gün gidersem, burası benim aklımda kötü kalacak. Bunu açıkça söyleyeyim."

"Elektrikleri kestiler iki gündür. Buzdolabımızda kalan her şey ziyan oldu, heder oldu. Şu an hiçbir şey koyamıyoruz. Ben bugün alışveriş yaptım, o bile şu an dışarıda. Hiçbir şeyle ısınamıyoruz. Gelmişiz, burada ateş yakmışız, öyle ısınıyoruz.'

'ÇOCUĞUM DERSHANEYE GİDİYOR, UZAK BİR YERE TAŞINMAMIZ İMKÂNSIZ'

Üniversiteye hazırlanan çocuğuyla birlikte kalan Musa Topçu ise ulaşım sorununa dikkat çekti,

'Ben de depremzedeyim. Bir yıldır burada kalıyorum. Çocuğum burada İbni Haldun Lisesi’ne gidiyor. Aynı zamanda burada Bireysel Dershanesi’ne gidiyor. Ben de ev arıyorum, ev bulamıyorum. Başka yerlerde var fakat çocuğum saat dörtte okuldan çıkıyor, akşam ona kadar dershaneye devam ediyor. Başka yerlere gitsek gidiş-geliş sıkıntısı da var. Devlet yetkililerimizden bizlere en azından haziran ayına kadar süre verilmesini talep ediyoruz.'