Ahmet Zeki Üçok Türk Hava Kurumu'nu kimlerin batırdığını tek tek açıkladı

Ahmet Zeki Üçok Türk Hava Kurumu'nu kimlerin batırdığını tek tek açıkladı
Hava Kuvvetleri eski Savcısı Hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok, Türk Hava Kurumu ile ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Barış Terkoğlu’na konuşan Üçok, Türk Hava Kurumu’nu kimlerin batırdığını anlattı.

İşte o röportaj:

Nasıl oldu da teknik olarak iflas etmiş bir kurum haline dönüştü?

THK’ya ilk darbe 2013 yılında kurban derilerini toplama tekelini kaldıran AK Parti tarafından vuruldu. Gelirlerinin neredeyse yarısını kaybetti. İkinci ve üçüncü darbeler THK’nın asker yöneticileri Osman Yıldırım ve Kürşat Atılgan tarafından vuruldu. Son darbe de Cumhurbaşkanı destekli Kayyum Heyeti Başkanı Cenap Aşçı ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli tarafından vuruldu ve maalesef bugünkü haline geldi.

THK’da 2009-2014 tarihleri arasında emekli general Osman Yıldırım,2015-2018 Kürşat Atılgan, 2018-2019 Ahmet Bertan Nogaylaroğlu genel başkanlık yaptı. 16 Ekim 2019 dan buyana da geçen istifa eden Cenap Aşçı’nın başkanlığını yaptığı Kayyum Heyeti tarafından yönetildi. Nasıl oldu da yaklaşık 10 yılda THK dört uçağı uçuramaz hale geldi.

Öncelikle şunu belirtelim, son dönemlerde THK’yı yöneten askerler THK’nın iflasında başrolü oynamışlardır. Bunu neye göre söylüyoruz, 2018 yılında genel başkan olan Nogaylaroğlu’nun göreve gelirgelmez, Güney Bağımsız Denetim ve SMMMA.Ş. THK’nın mali yapısına ilişkin hazırlatmış olduğu ‘’Türk Hava Kurumu Genel Başkanlığı ve Doğrudan veya Dolaylı İştiraki Bulunan İktisadi İşletmeler 30 Eylül 2018 tarihi itibarıyla üzerinde mutabık kalınmış prosedürler raporu’’ da yer alan bilgilerden anlıyoruz. Bu raporda esas olarak Türk Hava Kurumu Genel Başkanlığının mali yapısı iştirakleri olan şirketlere ait mali verilerin hepsinin ayrı ayrı incelenmesi sonucu ortaya konmuştur. Bu rapor özet olarak Türk Hava Kurumu ve iştiraklerinin iflas ettiğini tüm açıklığı ile ortaya koymuştur. 2009-2014 tarihleri arasında genel başkan olan Osman Yıldırım görevdeyken, rüşvet almak, zimmet, görevi kötüye kullanmak gibi suçlardan tutuklanıp hapse atıldı. Hemen akabinde gelen Kürşat Atılgan için de, Ahmet Bertan Nogaylaroğlu tarafından benzer suçlardan suç duyurusunda bulunuldu. Soruşturmalar halen devam ediyor. Nogaylaroğlu, kendi yönetim ve denetim kurullarının topluca istifası sonrasında görevini kayyım heyetine devretmek zorunda bırakılmış devrik bir başkan. Neresinden bakarsanız bakın tam bir rezalet.

YÜZ MİLYONLARCA ZARAR NASIL OLDU

Raporda yer alan bilgilerden bahseder misiniz?

Hangi rezaletten bahsedelim. THK sadece yangın söndürme işi yapmıyor. Ambulans Helikopterleri ile Sağlık Bakanlığına hizmet sunuyor. 5 Mayıs 2018 tarihinde ihale yapılıyor. İhale için THK dolar kurunu 4.2629 TL öngörerek 19 ambulans helikopteriyle hizmet vermek için fiyat veriyor. 598 milyon TL ile ihaleyi kazanıyor. Dönemin THK genel başkanı Kürşat Atılgan 300 milyon TL devletin kasasından çıkmasına engel olduk diye açıklama yapıyor. Ancak dolar yerinde durmuyor yedi liralara çıkınca tüm harcamaları dolar üzerinden olan helikopterler ihale bedelini hızla tüketiyor. Bunun üzerine helikopter pilotlarının 4 bin dolar civarında olan maaşları 15 bin liraya düşürülüyor. Kabul etmeyen 34 pilot işten atılıyor. Aynı yılın Eylül ayında genel başkan 10 helikopterle hizmet vermeye devam edeceğiz diye açıklama yapılıyor. Kötü yönetim, öngörüsüzlük sonucu 9 helikopter devre dışı kalıyor. Ne oluyor ihale şartnamesinde yer alan uçuş miktarı tamamlanamıyor ve eksik uçuşlar, cezalar falan derken Sağlık Bakanlığı ödediği paranın 7.3 milyon dolarını geri alıyor hem de mevcut kur üzerinden. 300 milyon devletin kasasında kaldı diye hava atarken THK, dolar kur farkı eksik uçuş süreleri derken yüz milyonlarca lira zarara sokuluyor.

Özel jetlerde durum daha vahim sanki.

THK’nın iki adet özel jeti var. Bu jetler özel kişilere ya da özel şirketlere kiralanarak gelir elde ediliyor. Ancak bu jetlerden birisi bakım için Avusturya’ya gönderiliyor. Bakım ücreti ödenmediği için alıkonuyor. Bakım ücreti, hangar ücreti faiz falan derken uçak fiyatının üzerinde borca giriliyor. İkinci uçak Katarlı bir işadamına kiralanıyor. Adam ne kira ödüyor ne de uçağı iade ediyor. Sonunda geri alınıp 2019 yılında üç yıllığına Ukrayna’da bir şirkete kiralanıyor. Bugün bu iki uçağın satsan borçlarını ödeyemeyecek kadar 25 milyon dolar civarında bir zarar söz konusu.

SORUMLU BAKAN VE KAYYUM

Son günlerdeki yangınlar da THK’nın içler acısı halini ortaya koydu.

Yangınlarda THK uçaklarının kullanılamamasın da bu yönetimlerin yani askerlerin bir suçu yok. Bunun sorumluluğu tamamıyla Tarım Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile istifa eden THK Kayyum Heyeti Başkanı Cenap Aşçı’ya ait. Ahmet Bertan Nogaylaroğlu görevini kayyum heyetine devretmeden önce THK’ya ait 9 uçaktan 4 adedini faal hale getirmişti. 2019 Mayıs ayı içerisinde yapılan kontrolleri sonrası; Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün 2134 Sertifika Referans Numaralı Uçuşa Elverişlilik Gözden Geçirme Sertifikasına göre 1030 seri numaralı CL-215 1A10 yangın söndürme uçağı 15 Mayıs 2020 tarihine kadar, 2242 numaralı Sertifikasına göre 1027 seri numaralı uçak 29 Mayıs 2020 tarihine kadar, 2738 numaralı Sertifikasına göre 1072 seri numaralı uçak 19 Haziran 2020 tarihine kadar, 2309 numaralı Sertifikasına göre 1097 seri numaralı uçak 9 Temmuz 2020 tarihine kadar uçuşa elverişliydi. Bu, dört uçak yangın söndürme faaliyetlerinde kullanılabilirler demek. Diğer iki uçağın da 100-150 bin dolar harcanarak faal edilebilecek basit iniş takımı arızaları vardı. Bu arızalar da en kısa sürede giderilebilir durumdaydı.

İstifa eden Cenap Aşçı’nın başkanı olduğu Kayyum Heyetinin göreve geldiği 16 Ekim 2019 tarihinde THK’nın yangın söndürme uçakları faaldi demek ki.

Evet. Hiç kıvırmaya gerek yok. Faal olan yangın söndürme uçaklarının, uçamaz hale gelmesinin tek sorumlusu Cenap Aşçı’nın başkanlık ettiği Kayyum Heyeti ve bu uçakları uçurmamak için adeta çırpınan Tarım Orman Bakanı Bekir Pakdemirli. Göreve geldiklerinde sağlam olarak aldıkları uçakların bakım ve onarımlarını gereği gibi yaptırmadıkları için yangınların söndürülememesinde sorumlulukları çok büyük.

Bir bakan düşünün; THK elindeki uçakların faal olduğunu biliyor. SHGM’nin verdiği uçuşa elverişlilik sertifikaları ortada. Ancak kamuoyu önüne çıkıp motorlarına kuşlar yuva yapmış, bunlar antika, bu uçaklar gayri faal diye halkımızı kandırıyor. Kendi ülkesinin yıllardır yangın söndürme vazifesini yapan THK uçaklarını ihale dışı bırakmak için, ihale şartnamesine 5 bin lt su kapasitesi olmalı diye madde koyarak iki kova kadar su için kasıtlı olarak kendi memleketinin uçaklarını devre dışı bırakıyor. 2009 yılından bu yana 4 bin 900 lt su kapasitesiyle bu uçaklar yangınları söndürmediler mi? Ne oldu da şimdi 5 bin lt şartı getirdin. Bir bakan, bir insan bu kadar acımasız olabilir mi? Yazıklar olsun. Bu nasıl bir anlayıştır, bu nasıl bir vicdandır ben anlayamadım.

THK TAŞERON OLDU

Bu şartlara rağmen THK ihaleye katıldı sanırım. 9 Mart 2021 tarihi itibarıyla Elektronik Kamu Alımları Platformu (EKAP) verilerine göre Türkiye’nin orman yangınlarında kullanılmak üzere 36 genel maksat helikopteri ve 3 amfibik uçağı bulunuyor. Hatta uçaklardan birisi Kahramanmaraş’daki yangın söndürme çalışmaları sırasında düştü.

O ihale de ayrı bir acziyet. Bir kaç defa iptal edilip sonradan en düşük değil de en yüksek fiyatı verenin kazandığı bir garip ihaleydi. CMC diye bir firma, Cumhurbaşkanımızın Rusya ziyareti sırasında bindiği Be-200 yangın söndürme uçaklarından 3 adet kiralıyor. Yangın söndürme ihalesine katılacaklar ama şirket olarak uçuş lisansları yok. Ne yapılıyor, hazırda uçuş lisansı olan THK var. Hemen bir ortaklık yapılıyor. THK kendi uçakları ile değil de kiralık Rus uçakları ile ihaleye giriyor. İhalede daha düşük teklif veren başka bir firma varken ihale THK-CMC ortaklığına veriliyor. 100 lt için ihaleye uçakları sokulmayan THK başka bir firmanın taşeronluğunu yapıyor. Ne kadar acı, THK’nın düşürüldüğü hallere bakın.

Yani ormanlarımız yanıyor, uçaklarımız yatıyor.

Adeta bir THK düşmanı gibi davranan, bana göre Cumhuriyet tarihimizin en başarısız Tarım Orman Bakanı Bekir Pakdemirli derhal görevinden alınmalıdır. Kayyum Heyeti’nin istifası yetmez, THK en kısa zamanda seçimlere gitmelidir. THK’nın mali yapısının düzeltilmesi için devlet gerekli desteği mutlaka sağlamalı ve THK elindeki mevcut 6 uçak en kısa sürede faal edilip orman yangınlarına müdahale edebilmesi için gerekli fiziki ve yasal koşullar sağlanmalıdır.

İlgili Haberler