Siirt'te Merkez Hürriyet Ortaokulu'nda eğitim gören 12 yaşındaki Muhammed Sağır, evde sık sık yaramazlık yaptığı gerekçesiyle ailesi tarafından geçen yıl özel bir boks kulübüne gönderildi.
Kulübe uyum sağlayan Sağır, kısa sürede kendini geliştirerek müsabakalara katılacak seviyeye ulaştı.
Temmuz ayında Tokat'ta düzenlenen Alt Minikler Türkiye Ferdi Boks Şampiyonası'na katılan Muhammed Sağır, çıktığı beş maçı da kazanarak altın madalyanın sahibi oldu.
Sağır, başarısına yenilerini eklemek için okul çıkışlarında ve hafta sonu belirlenen saatlerde salona gelerek antrenmanlarına devam ediyor, gelecek yıl yapılacak müsabakalara hazırlanıyor.
"BOKSA BAŞLADIĞIMDA KİMSE BANA GÜVENMİYORDU"
Katıldığı ilk turnuvada altın madalya kazandığı için mutlu olduğunu dile getiren Muhammed Sağır, boksu sevdiğini, en büyük hedefinin Avrupa ve dünya şampiyonalarında ülkesini temsil etmek olduğunu söyledi.
Sağır, "Boksa başladığım zaman kimse bana güvenmiyordu. Ailem ve çevrem de bana güvenmiyordu ama hocam bana güvendi. Beraber başardık. Altın madalya alırken hocamla birlikte ağladık. Şampiyon olmak güzel bir duygu. İleride şampiyonluklar elde ederek bayrağımızı dalgalandırmak istiyorum" dedi.
"ONDA CEVHER OLDUĞUNU GÖRDÜK"
Antrenör Selami Gül ise uzun yıllar boks yaptıktan sonra son iki yıldır antrenörlük yaptığını anlattı.
Çocuk ve gençlere boksu sevdirmeye çalıştığını dile getiren Gül, Muhammed'in gelecek adına umut vadettiğini söyledi.
"Muhammed kenar mahallede yaşayan, maddi durumu iyi olmayan bir ailenin çocuğu" diyen Selami Gül, "Ailesi çocuğun yaramazlık yaptığını dile getirdikten sonra onunla görüştük. 1-2 gün yanımıza geldi. Baktık ki onda bir cevher var onu boksa yönlendirdik. Kötü yerlere yöneleceğine onu spora teşvik ettik" şeklinde konuştu.
"BENİM İÇİN HARİKA BİR ANDI"
Şampiyonada yaşananları anlatan Gül, şunları söyledi:
"Çok şükür bu sene ilk katıldığı Türkiye Şampiyonası'nda 5 maç alarak hem de üstün performans sergileyerek Türkiye şampiyonu oldu. Altın madalya kazandığında yaşadığımız duygu tarif edilemezdi. Şampiyonluk maçının ardından yanıma geldi, gözlerinin dolduğunu gördüm. Hakem elini kaldırdıktan sonra ring kenarına gelip bana sarıldı ve ağladı. Ben de duygulandım, birlikte ağladık. Bu, benim için harika bir andı ve ömür boyu unutamayacağım bir anı oldu."