Son yıllarda dünya genelinde kadınlarda akciğer kanseri tanısı konma oranları, bilim insanlarını endişeye sevk eden bir yükseliş gösterdi.
Geçmişte büyük ölçüde erkek popülasyonuyla ilişkilendirilen bu ölümcül hastalık, artık kadınlar arasında da en sık görülen kanser türlerinden biri haline geldi.
BİLİMSEL VERİLER ARTIŞI DOĞRULADI
ABD Ulusal Kanser Enstitüsü (NCI) ve Avrupa Kanser Araştırmaları Birliği (EACR) tarafından yayınlanan veriler, bu eğilimi çarpıcı bir şekilde gözler önüne serdi. Rapora göre, bazı Batı ülkelerinde genç kadınlarda hiç sigara içmemiş olmalarına rağmen, özellikle adenokarsinom türü akciğer kanseri görülme sıklığı kayda değer biçimde arttı.
UZMANLARDAN DEĞERLENDİRME
Bu küresel sağlık meselesi hakkında önde gelen yabancı uzmanlar görüşlerini ifade etti.
Massachusetts General Hospital Kanser Merkezi'nden ünlü onkolog ve araştırmacı Dr. Alice Shaw, durumu "ciddi bir halk sağlığı krizi" olarak nitelendirdi. Dr. Shaw, "Sigara kullanımı, kadınlardaki artışın ana itici gücü olmaya devam etse de, hiç sigara kullanmamış kadınlarda da artış görüyoruz. Bu, hava kirliliği, pasif içicilik ve hatta genetik yatkınlık gibi diğer çevresel ve biyolojik risk faktörlerinin rolünü anlamamız gerektiği anlamına geliyor," dedi.
Öte yandan, Karolinska Enstitüsü'nden epidemiyolog Prof. Dr. Lars Holmberg, sigaranın biyolojik farklılıklara dayalı etkisine dikkat çekti. Prof. Holmberg, "Kadınların akciğerleri, tütün dumanındaki kanserojenlere erkeklere göre daha farklı ve muhtemelen daha hassas tepkiler veriyor. Hormonal farklılıkların da kanserin gelişiminde hızlandırıcı bir rol oynadığına dair güçlü kanıtlar ortaya çıktı," açıkladı.
YENİ RİSK FAKTÖRLERİ GÜNDEMDE
Uzmanlar, kadınlarda görülen bu dramatik artışın çok faktörlü bir duruma işaret ettiğini vurguladı:
Pasif İçicilik: Uzun süre pasif içiciliğe maruz kalmak, özellikle sigara içmeyen kadınlar için büyük bir risk faktörü oluşturdu.
Hava Kirliliği: Özellikle büyük şehirlerdeki partikül madde (PM2.5) kirliliğinin akciğer kanserini tetikleyici etkisi, yeni araştırmaların odak noktası oldu.
Hormonal Etkileşimler: Östrojen hormonunun, akciğer kanseri hücrelerinin büyümesini teşvik edebileceğine dair bulgular, biyolojik cinsiyet farkının hastalık üzerindeki etkisini yeniden değerlendirmeye sevk etti.
Bilim dünyası, kadınlarda akciğer kanseri vakalarındaki bu yükselişi sadece tütün kullanımıyla açıklayamayacağını kabul etti ve risk faktörlerinin yeniden tanımlanması gerektiğini bildirdi.