Aksakallarınızı dinleyin

Türk dünyasında yaşını-başını almış, tecrübeli, ömrünü milletinin selameti için kullanmış, devletine karşı boyunları kıldan ince insanlara “Aksakal” unvanı verildi. Onlar soy şuuruna sahip, vatanına-milletine-bayrağına-diline ve milli kültürüne hürmetkâr, milli değerlerine karşı hassas, gerektiğinde fedakarlığı ilk önce kendinde arayan yaşlı Türklerdir. Toplulukları, grupları-kuruluşları olduğu gibi, gerektiğinde, özellikle tehlike hissettiklerinde, tek başlarına ortaya çıkıp herşeyi göze alarak ve hiçbir karşılık beklemeksizin kendi insanlarına yol göstermeyi vazife bilirler.
Türkmenistan Cumhuriyetimizin en yüksek organı Halk Maslahatı (Aksakallar Meclisi) bunun en belirgin örneğidir. Köylerimize kadar yurdumuzun her köşesinde halkımızın itibarına sahip bu insanlara, milli değerlerimize saygılı kültür kuruluşlarımızca da büyük değer verilmektedir.
Ben de, seksen yaşını geçmiş, devlet hizmetinde emekliliğe ulaşmış, çeşitli milli kuruluşlarımızın yönetimlerinde uzun yıllar fahriyen hizmet etmiş bir insan olarak, Yeniçağ Gazetemizin uygun gördüğü bu unvana, beş yıldan beri sahip oldum. Bu unvanın gereğini de, imkanlarım oranında yerine getirmeye çalışıyorum.
Siyasi platformlarda da, Türk milliyetçiliğini temsil etmek amacı ile kırk yıl önce, Alparslan Türkeş öncülüğünde milliyetçi arkadaşlar tarafından kurulan ve bugünkü adı MHP olan kuruluşun, doğuşundan beri yandaşı oldum. Üsküdar ilçemizin kayıtlı üyesiyim. Genel Merkezimizin AR-GE (Araştırma Geliştirme) kuruluşundaki çalışmalarda, mesleğimle ilgili konularda yardımcı oldum. Merkez yönetimimize teklif ve tavsiyelerimi, tenkitlerimle birlikte sunmaya devam ettim.
3 Kasım 2002 seçimlerinden önce, gazetemiz Kurultay’da iki ay süreli yayınlarımla görevimi yerine getirdim; “Aksakallarımıza kulak veriniz” - “Adaylarımız kimler olabilir” - “Adaylarımızın tesbiti” - “Siyasetçilerimizin özellikleri” - “Geliyoruz... Geliyoruz...” - “Oylarımıza hakim ve sahip olalım” - “Atatürk’ün partisi CHP değil, MHP’dir” başlıklı yazılarımla katkıda bulundum.
Bütün genel ve yerel seçimlerde, görevimizi yerine getirdik. 19 Kasım 2006’da Genel Kongre’nin öneminden bahsederek, herkese görev düştüğünü ifade etmiştim. En büyük mesuliyetin de Genel Başkanımızla Genel Merkez Yöneticilerimizin ve adaylarımızın söz ve davranışlarında olduğunu söylemiştim. Genel Kongrelerin Türk milliyetçilerini temsil eden partimizin geleceğini tayin edeceğinden söz etmiştim. Ve “Kabaran Milliyetçi Dalgalar”ın kongreye yansımasını temenni ederek Genel Merkez Yönetimindeki ve muhalefetteki dostlarımızı birliğe ve dirliğe çağırmıştım. On gün içinde bütün ümitlerimiz ve beklentilerimiz suya düştü. Herşeyden önce Genel Merkez Yönetimindeki görevlilerin Başkan adayı Prof. Ümit Özdağ’a karşı tutum ve davranışlarının bütününü gereksiz ve çirkin buldum.
Her fırsatta bütünleşmeden yana yaptığımız teklifleri de cevapsız olarak kapattık.
Son seçimlerdeki, beklemediğimiz neticelerin tesirinden henüz kurtulmuş değiliz. Sayın Genel Başkanımızın ve Genel Merkez Yönetimimizin, tenkitlerimizi dikkate alarak, alacağı tedbirleri merakla bekliyoruz ve “Aksakallarınızı dinleyin” diyoruz.
Tanrı Türkü korusun.
- Yorumlar 0
- 80 yılda nereden nereye geldik? (04.02.2010 tarihli yazısı)19 Temmuz 2014 Cumartesi 00:01
- Nihâl Atsız Hocamızı anacağız10 Aralık 2011 Cumartesi 00:00
- Tek milletiz, şimdilik yedi devletiz13 Ekim 2011 Perşembe 00:00
- Dilde birlik06 Ekim 2011 Perşembe 00:00
- Geleceğimizi kimlere teslim edeceğiz?29 Eylül 2011 Perşembe 00:00
- 50 yıl önce başbakanımızı ve bakanlarımızı idam ettik22 Eylül 2011 Perşembe 00:00
- AKP yanlış yolda giden iktidarımızdır15 Eylül 2011 Perşembe 00:00
- Türk Dünyası’ndan iyi haberler08 Eylül 2011 Perşembe 00:00
- Türk’ün sembolü Bozkurt’u nasıl büyüttüm01 Eylül 2011 Perşembe 00:00
- Kastamonu’muzda iki bayramımızı birlikte kutladık25 Ağustos 2011 Perşembe 00:00
- 2020 Olimpiyat’ı 18 Ağustos 2011 Perşembe 00:00
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.