Alzheimer hastalığı, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ve henüz kesin bir tedavisi bulunmayan bir nörodejeneratif rahatsızlık. Ancak Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden gelen yeni bir araştırma, bu yıkıcı hastalığa karşı umut verici bir yol sundu: Lityum.

Nature dergisinde yayımlanan çalışma, beyindeki lityum eksikliğinin Alzheimer’ın erken evrelerinde kritik bir rol oynadığını ve düşük doz lityum orotat takviyesinin farelerde hafıza kaybını tersine çevirdiğini ortaya koydu.

unnamed.jpg

Harvard Tıp Fakültesi’nde genetik ve nöroloji profesörü olan Dr. Bruce Yankner liderliğinde yürütülen araştırma, yaklaşık on yıllık bir çalışmanın ürünü.

Ekip, 500’den fazla insan beyni üzerinde yaptığı incelemelerde, hafif bilişsel bozukluk (MCI) ve Alzheimer hastalarının beyinlerinde lityum seviyelerinin sağlıklı bireylere kıyasla belirgin şekilde düşük olduğunu tespit etti.

Yankner, “Lityumun beyinde doğal olarak bulunan ve yaşlanma sürecinde bilişsel sağlığı koruyan bir element olduğunu gösterdik. Bu, Alzheimer’ın temel nedenlerinden biri olabilir” dedi.

FARELERDE MUCİZEVİ SONUÇLAR

Araştırmacılar, Alzheimer benzeri semptomlar gösteren genetik olarak modifiye edilmiş fareler üzerinde deneyler yaptı.

Lityum orotat verilen farelerde, hastalığın karakteristik belirtileri olan amiloid-beta plakları ve tau protein yumaklarının birikiminde belirgin bir azalma gözlendi. Dahası, bu fareler nesne tanıma ve labirent testlerinde genç yetişkin farelere eşdeğer bilişsel performans sergiledi.

Dr. Yankner, “Düşük doz lityum orotat, farelerde hafızayı gençlik seviyesine geri getirdi ve beyin hasarını tersine çevirdi” diyerek sonuçların heyecan verici olduğunu vurguladı.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) Picower Öğrenme ve Bellek Enstitüsü direktörü Prof. Dr. Li-Huei Tsai, çalışmayı “çok heyecan verici” olarak nitelendirdi.

Tsai, “Genetik risk faktörleri Alzheimer’ın tek nedeni değil. Bu çalışma, hastalığın çevresel ve biyokimyasal faktörlerle ilişkisini anlamada önemli bir parça sunuyor” dedi.

alzheimer-resim.jpg

LİTYUMUN BENZERSİZ ROLÜ

Lityum, bipolar bozukluk ve depresyon tedavisinde uzun süredir kullanılıyor. Ancak bu çalışma, lityumun beyinde doğal olarak bulunan bir element olduğunu ve Alzheimer hastalarında amiloid plaklar tarafından bağlanarak biyoyararlanımının azaldığını ilk kez gösterdi.

Araştırmacılar, lityum orotatın, bipolar bozukluk tedavisinde kullanılan lityum karbonata kıyasla daha düşük dozlarda etkili olduğunu ve böbrek ile tiroid toksisitesi gibi yan etkilerin riskini azalttığını belirtti.

Avustralya’daki Melbourne Demans Araştırma Merkezi direktörü Dr. Ashley Bush, Nature’da yayımlanan bir editöryal yazısında, “Bu çalışma, lityumun fizyolojik bir rolü olduğunu ve normal yaşlanma sürecinde lityum seviyelerinin düzenlenmesinin bozulabileceğini ortaya koyuyor” diyerek çalışmanın önemine dikkat çekti.

Bush, lityumun Alzheimer tedavisinde yeni bir yol açabileceğini belirtti.

KLİNİK DENEMELERE DOĞRU

Araştırma, lityumun Alzheimer’ı önlemede ve tedavisinde potansiyel bir oyun değiştirici olabileceğini öne sürse de, uzmanlar temkinli.

Dr. Yankner, “Lityumun insanlarda güvenli ve etkili olduğunu kanıtlamak için klinik denemeler şart. İnsanlar kendi başlarına lityum takviyesi almamalı” uyarısında bulundu.

Ekip, lityum orotatın düşük dozlarının toksisite testlerine kısa sürede başlanmasını umdu.

Danimarka’da yapılan bir epidemiyolojik çalışma, içme suyunda daha yüksek lityum seviyelerine sahip bölgelerde demans oranlarının daha düşük olduğunu gösterdi. Bu bulgu, Harvard’ın çalışmasıyla birleştiğinde, lityumun Alzheimer riskini azaltmada potansiyel bir rolü olabileceğini güçlendirdi.

kimler-alzheimer-hastaligi-icin-risk-tasiyor.jpg

GELECEK İÇİN UMUT

Alzheimer, dünya genelinde 55 milyondan fazla insanı etkiliyor ve 2030’a kadar ekonomik yükünün 2 trilyon dolara ulaşması beklendi.

Mevcut tedaviler, genellikle semptomları hafifletmekle sınırlı kalıyor ve hafıza kaybını tersine çeviremedi.

Lityum orotatın, hastalığın temel patolojilerine etki ederek bilişsel işlevleri geri kazandırabileceği fikri, bilim dünyasında büyük bir heyecan oluşturdu.

Nörolog Doç. Dr. Matthew Schrag, “Lityum, Alzheimer tedavisinde uzun süredir radarımızda. Bu çalışma, lityum seviyelerinin düşüklüğünün hastalığın erken bir tetikleyici olabileceğini güçlü bir şekilde gösteriyor” dedi. Schrag, çalışmanın klinik denemeler için güçlü bir temel sunduğunu ekledi.

YENİ BİR BAŞLANGIÇ MI?

Harvard’ın bu çığır açan bulguları, Alzheimer tedavisinde yeni bir dönemin kapısını aralayabilir.

Lityum orotatın düşük dozlarının, hastalığın ilerlemesini durdurma ve hatta hafızayı geri kazanma potansiyeli, bilim insanlarını ve hastaları umutlandırdı. Ancak uzmanlar, bu umut verici bulguların insan denemelerinde doğrulanması gerektiğini vurguladı.