Ankara'nın yanı başındaki ilde dağda eğitim. Milli Eğitim Bakanı bu çocukları görecek mi

20 Ocak 2021 19:34

Tokat’ın Zile ilçesine bağlı Ali Hoca ve Karşıpınar köylerinde vatandaşlar çocuklarının uzaktan eğitime katılabilmesi için köylerinin yakınlarında bulunan tepelerdeki alana çadır kurdular. Çocuklar kış şartlarında zorlu tepeye çıkarak eğitimlerini sürdürmeye çalışırken, her iki köyün muhtarı da tüm kurumlara gerekli başvuruları yapmalarına rağmen sonuç alamadıklarını belirttiler.

Fatih ERGİN / YENİÇAĞ - Özel Haber

Salgınla birlikte uygulanan uzaktan eğitim Tokat'ın Zile ilçesine bağlı Ali Hoca Karşıpınar köylerinde çileye dönüştü. Vatandaşlarçocuklarının eğitim alabilmesi içinköylerinin yakınlarında bulunan tepelere çadır kurdular.
Çocuklar zorlu tepelerekış şartlarında tırmanarak eğitim almaya çalışırken,her iki köyün muhtarı isetüm kurumlara gerekli başvuruları yaptıklarınıama sonuç alamadıklarını belirttiler.Çocuklar,zorlu eğitim serüvenini devam ederken, yolları bile bulunmamaları sebebiyle ayrıca bir mağduriyet yaşıyorlar."BUÇOCUKLARINSURİYELİMİOLMASI GEREK"
Köydeki çocukların Suriyeli çocuklar kadar eğitim alamadığını belirten Ali Hoca Köyü Muhtarı İsmail Elibol, “Çocuklarımız okula gidemediği gibi hiçbir şekilde EBA'yada giremiyor. İnternet olmadığı için çocukları traktörlerle dağlara götürüyoruz. Bu kış günlerinde dağın tepesinde internete giriyorlar." dedi.
Elibol, hiçbir şekilde devletten yardım alamadıklarını belirtirken,"Sesimizi artık yetkililerin duymasını istiyoruz. 21. Yüzyılda biz çok mağduruz. Yolumuz yok, hiçbir şekilde ilçeye bile gidemiyoruz. Sesimizin duyulmasını, çocuklarımıza yardımcı olunmasını istiyoruz. Çocuklarımız gerçekten Suriye’den gelen çocuklar kadar eğitim alamıyor. Onlara sahip çıkılıyor. Bizim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarımıza hiçbir şekilde sahip çıkılmıyor." şeklinde konuştu.
"ÇOCUKLARIN HALİNİ GÖRDÜKÇE AĞLIYORUM"
Öğrencilerin EBA üzerinden eğitimalamadığı için çok zor durumda olduklarını belirten Karşıpınar Köyü Muhtarı Mehmet Işıldak, ise, “2 yıldır başvurmadığımız hiçbir kurum kalmadı. Geldiler şöyle yapalım böyle yapalım. En son dilekçeme 'nüfus az olduğu için yapamıyoruz' diye cevap geldi. Şimdi zor durumdayız. Ben de çocuklara 'internet şu gün gelecek bugün gelecek' dediğimden yalancı duruma düştüm." dedi.Çocukların halini gördükçe ağladığızamanlar olduğunu ifade eden Işıldak,"Herkes 'muhtar sen neden ilgilenmiyorsun' diyor. Ankara’ya kadar vekillerin kapısını çaldım, durumu izah ettim. Sorunumuzu çözecek hiçbir yaklaşım olmadı. Çocukların tabletleri de yok. Kendi imkanları ile tepeye çadır kurdular. Havalar soğudu, kar yağıyor ve bu yüzden çoğu gelemiyor." diye konuştu.