İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "Sermaye Piyasası Kanunu'na muhalefet suçu"ndan elde edilen gelirleri borsa ve diğer yatırım organlarını kullanarak akladığı belirtilen Investco Holding’e yönelik başlattığı soruşturmada tutuklanan borsacı Nihat Özçelik ile birlikte tutuksuz yargılanan istihbaratçı polislerin duruşmasında ilginç ifadeler ortaya çıktı. Emniyet İstihbarat’ın ilgilendiği alanlarla ilgili bilgi veren polisler, Masonları da takip ettiklerini söyledi.
25 Nisan 2025 tarihinde İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada tutuksuz sanık İbrahim Özal, bulunduğu büronun Masonlarları da kapsadığını belirterek, “Bahse konu olayda sorguları yaptığım söylenen 03/10/2023 tarihi itibariyle e-büro amirliğinde yani azınlıklar, masonluk, misyonerlik, yabancı ibadethaneler, Suriyeliler, Afganlar, Rusya, Ukrayna konuları yabancı istihbarat servisinin faaliyetleri Çeçenler, Doğu Türkistanlılar ve daha çok konuyu kapsayan büro amirliğinde kısım amiriydim” dedi.
DOĞU TÜRKİSTANLILAR DA VAR
Kişilerin verileri hukuksuz bir şekilde ele geçirmekle suçlanan İbrahim Özal’ın duruşmadaki savunması ifadesi şöyle:
“Sayın başkanım ben 2006 yılında polis memuru olarak göreve başladım. Asayiş, narkotik ve daha sonrasında 2017'de rütbe alarak komiser yardımcısı olarak istihbarat şubede göreve başladım 2017'den 2014 sanıyorum Şubat ayına kadardı yaklaşık 7 yıllık sürede istihbarat şubede çeşitli bürolarda masa amiri, kısım amiri ve 1 yıldan biraz uzun süre İstanbul Anadolu Yakası Büro Amiri olarak 14 ilçeye bakarak görev yaptım. Bahse konu olayda sorguları yaptığım söylenen 03/10/2023 tarihi itibariyle e-büro amirliğinde yani azınlıklar, masonluk, misyonerlik, yabancı ibadethaneler, Suriyeliler, Afganlar, Rusya, Ukrayna konuları, yabancı istihbarat servisinin faaliyetleri, Çeçenler, Doğu Türkistanlılar ve daha çok konuyu kapsayan büro amirliğinde kısım amiriydim. Yaptığım görev ve 18 yıl boyunca İstanbul'da görev yapmış olmam sebebiyle hemen hemen koordineli çalışmadığım bilgi akışı sağlamadığımız ilçe yoktur. Özellikle Güvenlik ve Asayiş Büro Amirlikleri açısından çok irtibatlıydık yoktur. 39 ilçe ile hemen hemen irtibatlı ve koordineli görev yaptık. Bahse konu tarihte bana konunun nereden geldiğini hatırlamamakla birlikte log kayıtlarına dosyada ben de baktığımda sayın başkanım iddianamede belirtildiği üzere 4 GSM, 4 şahıs sorgusu deniyor ancak 1 GSM 4 şahıs şeklinde bir sorgu olup sadece bir şahsın bilgisinin içeriğine girildiği görülmektedir.”
KANUNDA MADDE ÇOK AÇIK
Bir kişinin telefonun dinlenmesi, yer tespiti için mahkeme kararı gerekli. Ancak acil durumlar için ise Emniyet Genel Müdürlüğü veya Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nın yazılı emri ile dinleme ve yer belirlemesi yapılacağı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunun ek 7. Maddesinde net olarak belirtiliyor:
“(…)hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Emniyet Genel Müdürü veya İstihbarat Dairesi Başkanının yazılı emriyle, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişim tespit edilebilir, dinlenebilir, sinyal bilgileri değerlendirilebilir, kayda alınabilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde verilen yazılı emir, yirmi dört saat içinde yetkili ve görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını en geç kırk sekiz saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir derhal kaldırılır. Bu halde dinlemenin içeriğine ilişkin kayıtlar en geç on gün içinde yok edilir; durum bir tutanakla tespit olunur ve bu tutanak denetimde ibraz edilmek üzere muhafaza edilir.”
Dosyada bu yapılan HTS ve baz kayıtlarıyla ilgili bir tutanak olmadığını, hatta yapılan diğer çalışmalarla ilgili de tutanak tutulmadığını sanık polisler açık açık söyledi.
Büyük skandal... Devletteki sistemsel açık: Devletin kaydına herkesi FETÖ, PKK, IŞİD diye düşebilirlerGündem