Son yıllarda, anne sütünün yetişkinler arasında popüler bir tüketim maddesi haline geldiği görüldü.

Fitness tutkunlarından kronik hastalığı olanlara, hatta doğal beslenme meraklılarına kadar geniş bir kitle, anne sütünü “sıvı altın” olarak nitelendirdi.

Bilim dünyası, bu trendin sağlık üzerindeki etkileri konusunda temkinli.

Araştırmalar ve uzman görüşleri, anne sütünün yetişkinler için iddia edilen faydalarının sınırlı olduğunu, buna karşın ciddi sağlık riskleri taşıyabileceğini ortaya koydu.

TRENDİN KÖKENİ: NEDEN ANNE SÜTÜ?

Anne sütü, bebekler için ideal bir besin kaynağı olarak biliniyor. İçeriğindeki antikorlar, büyüme faktörleri ve insan sütü oligosakkaritleri (HMO), bebeklerin bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve gelişimlerini destekledi. Bu faydalar, bazı yetişkinlerin anne sütünü bir “süper gıda” olarak görmesine yol açtı. Özellikle sporcular, anne sütünün kas gelişimini desteklediğine veya bağışıklığı artırdığına inandı. Diğer yandan, kanser hastaları gibi bağışıklığı zayıf bireyler, semptomları hafifletmek için anne sütüne yöneldi.

ABD’deki Arizona State Üniversitesi’nden laktasyon uzmanı Doç. Dr. Katie Hinde, anne sütünün eşsiz bir besin olduğunu belirtti:

“Süt, bebekler için benzersiz bir besin profili sunar, ancak yetişkinler için aynı etkileri beklemek yanıltıcı olabilir.”

Hinde, yetişkinlerin fizyolojik ihtiyaçlarının bebeklerden farklı olduğunu vurguladı.

BİLİMSEL BULGULAR: FAYDALAR VE SINIRLAR

Anne sütünün yetişkinler üzerindeki etkilerine dair bilimsel çalışmalar oldukça kısıtlı.

Nutrients dergisinde yayımlanan bir derleme, anne sütünün bazı bileşenlerinin (örneğin HAMLET adlı bir protein-lipid kompleksi) kanser hücrelerine karşı laboratuvar ortamında etkili olduğunu gösterdi. Ancak bu etkiler, doğrudan süt tüketimiyle değil, izole edilmiş bileşenlerle elde edildi.

ClinicalTrials.gov’da kayıtlı bir çalışma, HAMLET’in cilt papillomları ve mesane kanseri tedavisinde umut vaat ettiğini bildirse de, bu bulgular henüz yaygın klinik uygulamalara dönüşmedi.

Bazı erken dönem araştırmalar, anne sütündeki HMO’ların yetişkinlerde bağırsak sağlığını destekleyebileceğini öne sürdü.

İngiltere’deki Quadram Enstitüsü’nden mikrobiyolog Dr. Lindsay Hall, “HMO’lar, bağırsak bariyerini güçlendirebilir ve sızdıran bağırsak sendromu gibi durumlara karşı koruyucu olabilir” dedi. Ancak Hall, bu etkilerin sentetik HMO’larla test edildiğini ve doğrudan süt tüketiminin aynı sonuçları garantilemediğini ekledi.

Buna karşın, anne sütünün yetişkinler için besinsel faydaları sınırlı. Journal of the Royal Society of Medicine’da yayımlanan bir makale, anne sütünün protein içeriğinin inek sütünden daha düşük olduğunu ve yetişkinlerin besin ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalabileceğini belirtti. İddia edilen faydaların çoğu, örneğin kas gelişimi veya bağışıklık güçlendirme, henüz sağlam klinik çalışmalarla doğrulanmadı.

CİDDİ RİSKLER: KONTAMİNASYON VE HASTALIKLAR

Anne sütü tüketiminin en büyük risklerinden biri, özellikle çevrimiçi platformlardan satın alınan sütlerin güvenilirliği.

ABD’deki California Üniversitesi’nden İnsan Sütü Enstitüsü’nün kurucu direktörü Prof. Lars Bode, “İnternetten alınan anne sütü, hastalıkların bulaşması için bir vektör olabilir” uyarısında bulundu.

Bode, bu sütlerin HIV, hepatit B ve C, sifiliz gibi ciddi enfeksiyonları taşıyabileceğini belirtti.

Yapılan bir çalışma, çevrimiçi satın alınan anne sütü örneklerinin %93’ünde bakteri tespit edildiğini, %74’ünde ise zatürre ve ishal gibi sorunlara yol açabilen gram-negatif bakteriler bulunduğunu gösterdi. Ayrıca, bazı örneklerin inek sütü veya formül mamayla karıştırıldığı ortaya çıktı, bu da saflık ve kalite konusunda ciddi soru işaretleri oluşturdu.

UZMAN GÖRÜŞLERİ: TEMKİNLİ YAKLAŞIM

Uzmanlar, anne sütü tüketiminin yetişkinler için gerekli olmadığını ve risklerin faydaları gölgede bıraktığını vurguladı.

Philadelphia Çocuk Hastanesi’nden hemşire bilimci Dr. Diane Spatz, “Anne sütü, bebekler için tasarlanmıştır. Yetişkinler için aynı biyoyararlılığı beklemek mantıksız” dedi

Spatz, bağışıklık sistemi zayıf bireylerin doktor gözetiminde ve güvenilir kaynaklardan süt kullanabileceğini, ancak bunun genel bir öneri olmadığını ekledi.

İngiltere’deki Queen Mary Üniversitesi’nden Dr. Sarah Steele, çevrimiçi süt ticaretinin düzenlenmemiş doğasına dikkat çekti:

“Pek çok satıcı, gebelik sırasında test edildiğini iddia etse de, bu testler güncel olmayabilir. Süt, postpartum dönemde yeni enfeksiyonlara maruz kalabilir.”

KÜLTÜREL VE SOSYAL DİNAMİKLER

Anne sütü tüketiminin popülerleşmesinde sosyal medya ve alternatif sağlık toplulukları büyük rol oynadı.

Fitness forumlarında “doğal doping” olarak lanse edilen süt, bazı gruplarda prestij unsuru haline geldi. Ancak uzmanlar, bu trendin bilimsel dayanaklardan çok pazarlama ve popüler kültürle beslendiğini düşündü.

Dr. Hinde, “İnsanlar, doğal olanın her zaman daha iyi olduğunu varsayıyor, ama bu her zaman doğru değil” dedi.

BİLİNÇLİ SEÇİMLER ŞART

Anne sütünün bebekler için tartışmasız bir besin hazinesi. Ancak yetişkinler için aynı sihirli etkiyi vaat ettiği söylenemediğinin altı çizildi. Bilimsel araştırmalar, potansiyel faydaların laboratuvar ortamıyla sınırlı olduğunu, gerçek hayatta ise risklerin ağır bastığını gösterdi.

Uzmanlar, özellikle çevrimiçi kaynaklardan süt almaktan kaçınılmasını ve sağlıkla ilgili kararların doktorlarla birlikte alınmasını önerdi.