Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Gülpınar köyünde, tarih ve kültür mirasının izlerini taşıyan önemli bir keşif yapıldı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Arkeoloji Bölümü’nün öncülüğünde yürütülen kazı çalışmalarında, Osmanlı dönemine ait bir hamam gün yüzüne çıkarıldı.
Apollon Smintheus Tapınağı çevresinde sürdürülen kazılar, bölgenin tarihsel zenginliğini bir kez daha gözler önüne sererken, uzmanlar bu buluntunun Osmanlı mimarisi ve sosyal yaşamı hakkında yeni bilgiler sunacağını belirtti. Ayvacık’ın kültürel mirasına ışık tutan bu keşif, arkeoloji dünyasında büyük yankı uyandırdı.
OSMANLI HAMAMININ TARİHSEL ÖNEMİ
Hamamın, 16. veya 17. yüzyıla tarihlendiği tahmin ediliyor ve taş işçiliği ile su dağıtım sistemleri, dönemin mimari ustalığını ortaya koydu.
Hamamın keşfi, Osmanlı mimarisi üzerine çalışan uluslararası uzmanların da dikkatini çekti.
ARKEOLOJİK KAZILAR VE BİLİMSEL KATKILAR
Ayvacık’taki kazılar, Apollon Smintheus Tapınağı’nın çevresinde uzun yıllardır devam ediyor. Antik Yunan döneminden Osmanlı’ya uzanan katmanlı bir tarih barındıran bu alan, arkeologlar için bir hazine niteliğinde.
Hamamın keşfi, bölgenin yalnızca antik çağlarla değil, Osmanlı dönemiyle de önemli bir merkez olduğunu kanıtladı. Kazılarda ortaya çıkan seramik parçaları, su künkleri ve taş döşemeler, hamamın işlevselliği ve estetiği hakkında ipuçları sundu.
ABD’deki Princeton Üniversitesi’nden arkeolog Dr. Michael Jones, Gülpınar’daki kazıların çok katmanlı bir tarihsel anlatı sunduğunu belirtti. Jones, “Bu tür buluntular, bir bölgenin tarihsel sürekliliğini anlamak için paha biçilmez. Osmanlı hamamı, antik tapınakla aynı alanda bulunarak, farklı medeniyetlerin bir arada var olduğunu gösteriyor” dedi. Jones’un yayımlanan bir çalışması, Osmanlı hamamlarının su sistemlerinin, Roma ve Bizans teknolojilerinden etkilenerek geliştirildiğini öne sürdü.
KÜLTÜREL MİRASIN KORUNMASI VE TURİZM POTANSİYELİ
Ayvacık’taki bu keşif, yalnızca arkeolojik değil, aynı zamanda kültürel ve turistik açıdan da büyük bir potansiyel taşıyor. ÇOMÜ’nün kazı ekibi, hamamın restorasyon ve koruma çalışmalarına hız verirken, Çanakkale Valiliği ve Kültür ve Turizm Bakanlığı ile iş birliği içinde hareket ediyor. Bölgeye yapılacak bir açık hava müzesi, hem yerel halkın hem de turistlerin Osmanlı mirasını daha yakından tanımasına olanak sağlayabilir.
UNESCO’nun raporuna göre, arkeolojik alanların turizme kazandırılması, yerel ekonomilere %20’ye varan bir katkı sağlayabiliyor. Ayvacık’taki hamamın, restore edilerek ziyarete açılması durumunda, bölgenin kültürel turizm gelirlerini artırması bekleniyor. Ayrıca, kazıların devam etmesiyle, hamamın çevresinde başka Osmanlı yapılarının da ortaya çıkabileceği öngörüldü.
GELECEĞE MİRAS: TARİHİN SESİNE KULAK VERMEK
ÇOMÜ’nün Gülpınar’daki arkeolojik kazıları, Ayvacık’ın tarihsel derinliğini ortaya koyarken, Osmanlı hamamının keşfi, bölgenin kültürel mirasını yeniden canlandırdı.
Ayvacık’taki bu keşif, sadece arkeologların değil, tarih ve kültür meraklılarının da ilgisini çekiyor. Osmanlı hamamı, taş duvarları ve su künkleriyle, geçmişin sessiz hikâyesini günümüze taşıyor. Çanakkale’nin tarihine yeni bir sayfa ekleyen bu buluntu, kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması için bir çağrı niteliğinde.
