Bakanlıkta kurşun sesleri!

Hürriyet’ten Aysel Alp’in 14 Nisan 2013 tarihli haberi tuzun koktuğuna dair sağlam ipuçları veriyor:
“Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nda ‘İ. Abi’ kavgası... Hukuk Müşaviri M. S. ile 1. Hukuk Müşaviri İ. T. arasında yaşanan tartışmaya raportör H. Ç., “İ. Ağabeyimi nasıl üzersin, ben adamı oyarım, öldürürüm, sen benim kim olduğumu biliyor musun, ben Ağrılıyım” diyerek dahil oldu.
Sayın Alp devam ediyor:
“Karakola yansıyan olay üzerine aradığımız Hukuk Müşaviri M. S., kendilerinin Ulaştırma Bakanlığı’na bağlanan Denizcilik Bakanlığı’ndan geldiklerini ama sanki başka memleketten gelmiş gibi dışlandıklarını söyledi. ‘Zamanla nasıl olsa bizi tanırlar’ deyip sessiz kaldığını belirten S., ancak 1. Hukuk Müşaviri İ. T.’nın üç kişilik bir hücre sistemi kurup, kamulaştırma, tren yolları, havaalanları gibi önemli dosyaları bu ekibe verdiğini ileri sürdü. Kendilerine ise hukuk mezunu olmayanların, hatta ortaokul mezunlarının bile yapabilecekleri malvarlığı araştırma tarzı işler verdiğini söyledi.
Bakanlıklarda neler oluyormuş neler. Sayın muhabir hadisenin kahramanlarını ad ve soyadları ile yazmış. Biz, mesele hukuka yansıdığı için, açık ad yazmadık, ilk harflerle yetindik.
Ve bu haber bizde bir çağrışım yaptı.
Pek çok kişinin ilgisini çekmiyor olabilir, bizim kahvaltı yaptığımız anlara denk gelen saatlerde Kanal A’da “Sormak Lâzım” isimli bir canlı yayın yapılıyor. Programda, emekli Müftü Osman Albayrak Hocaya, seyirciler karşılaştıkları fıkıh meseleleri hakkında soru yöneltiyor.
Ben de hem kahvaltımı yapıyor, hem bu programı seyrediyorum.
Geçtiğimiz haftaların birinde Ankara’dan bir seyirci bağlandı. İsmini vermemişti. Özetle ve mealen, ben diyordu, bir bakanlıkta, özelleştirme ve ihalelerin alınıp verildiği bir birimde yetkili bir bürokratım. Abdestli, namazlı, hacı-hoca müteahhitler ve onlarla iş yapan abdestli namazlı bürokratlar, haksız kazanç sağlıyor; yetim hakkı yiyor. Bu ihalelerin ve özelleştirmelerin verildiği birimlere, bu işlere olur diyecek bürokratların gelmesini sağlıyorlar. Engellemek için elimden geleni yapıyorum, amma gücüm yetmiyor. Yapılanlarda benim de bir sorumluluğum var mıdır?
İşte size birbiri ile örtüşen talihsiz iki Türkiye gerçeği.
Biz, alnı secdeli kardeşlerimize AKP’nin işte bu yönünü bir türlü anlatamadık. Basiretler o kadar bağlanmış ki ne tür yolsuzluk örneği verirsek verelim, “Başkaları da yiyordu, biraz da bunlar yesin” diyenlerle de karşılaştık, “Bu devlet laik, kâfir devlet, malı Müslüman’a helal” diyen dangalakla da.
Her iki çalma çırpma gerekçesi de İslâm’a hakarettir ve insanı dinden çıkarır. Çünkü Allah ve Resulü’nün açık “haram” dediği şeye “helâl” denilmektedir. Eğer o kazanç haksız bir kazanç ise, bir Müslüman’a, Müslüman’ın da kâfirin de malı haramdır.
Siz İslâm’ı ne zannediyorsunuz? Bırakınız 70 milyon kahir ekseriyeti, Müslüman olan bir milletin devlet malını yemeyi, eti haram olan domuzun hakkını gasp etmek bile, ahrette domuzla helâlleşmeyi gerektirir.
Bahçeli ve dönemi yolsuzlukları için araştırma komisyonu elbette kurulsun. Amma Sayın Erdoğan’ın daha önce yapması gereken şey, bakanlıktaki kurşun seslerinin gerekçesine kibrit suyu dökmek, kendi döneminin hesabını vermek, meselâ Deniz Feneri’nin Almanya bağlantısı ile ilgili dâvâ sürecindeki kapalılığı izah etmek olmalıdır. Bu hesaplar bir gün mutlaka nasıl olsa sorulacaktır.
......
Bahsettiğim programa dün sabah Diyarbakır’dan bir öğretmen hanım bağlandı.
Sorduğu soru şu:
“-Diyarbakır’a atanalı 7 ay oldu. Tam 7 aydır okulumuzun bulunduğu sokakta lambalar gece gündüz sürekli yanıyor. Bu günah değil mi? Bu kul hakkına girmez mi?”
İşte, bir “Devlet malı deniz” mantığı ve işte PKK zihniyetinin, “Nasıl olsa bizim kullandığımız elektriğin bedelini Türk devleti, Türk milletinin sırtından çıkartıyor” ruh çukurluğu...
Nedir bu milletin bu zihniyetlerden çektiği? Allah(c.c.) elbette ki mazlumun yanında, hırsız ve zalimin karşısındadır.
Allah’ı karşısına alanlar arkasına ABD’yi, PKK’yı alsalar ne yazar ve arkasında Allah(c.c.) olan mazlum Türk insanının karşısında PKK ve bütün dünya olsa, ne ifade eder!

Yazarın Diğer Yazıları