Okyanusların derinliklerinde, ispermeçet balinaları yüzyıllardır bilim insanlarını büyüleyen bir iletişim sistemiyle konuşuyor. Bu devasa deniz memelilerinin çıkardığı “coda” adı verilen ritmik tıklama sesleri, sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda karmaşık bir dilin yapı taşları olabilir.

Yapay zeka ve ses analizi teknolojilerindeki son gelişmeler, bu gizemli dilin şifresini çözme yolunda çığır açıyor.

Bilim insanları, ispermeçet balinalarının iletişiminin insan diline benzer özellikler taşıdığını ve düşündüğümüzden çok daha karmaşık olduğunu ortaya koydu.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) ve Project CETI liderliğinde yürütülen bir araştırma, Karayip ülkesi Dominika açıklarında toplanan 8.719 ispermeçet balinası ses kaydını inceledi.

Makine öğrenimi algoritmalarıyla analiz edilen bu veriler, balinaların “coda” seslerinin yalnızca 21 farklı örüntüden ibaret olmadığını, tam 156 farklı coda türü içerdiğini gösterdi.

MIT’de bilgisayar bilimi uzmanı ve çalışmanın başyazarı Pratyusha Sharma, “Bu sesler, ritim, tempo, süsleme ve rubato gibi özelliklerle insan diline benzer bir kombinatoryal yapı sergiliyor. Bu, balina iletişiminin sadece rastgele tıklamalar olmadığını, sistematik bir dil yapısına sahip olduğunu gösteriyor” dedi.

Araştırmacılar, bu codaların balinalar arasında sosyal bağları güçlendirmek, avlanma stratejilerini koordine etmek ve hatta duygusal durumları ifade etmek için kullanıldığını düşünüyor.

Oregon Eyalet Üniversitesi’nden biyoakustik uzmanı Taylor Hersh, “Bu sesler, bir dil kadar karmaşık olabilir ya da müziğe benzer bir işlevle duygusal bir etki yaratabilir. Henüz tam anlamını çözemedik, ama bu, balinaların iletişiminin ne kadar zengin olduğunu gösteriyor” yorumunda bulundu.

YAPAY ZEKANIN ROLÜ VE GELECEK VİZYONU

Project CETI’nin biyoloji lideri Shane Gero, bu yana Dominika İspermeçet Balinası Projesi kapsamında balinaların sosyal ve vokal davranışlarını inceledi.

Gero, “Yapay zeka, insan kulağının algılayamayacağı incelikleri ortaya çıkarıyor. Balinaların iletişiminde, daha önce fark etmediğimiz bir derinlik var” dedi.

Araştırmacılar, dört milyar coda kaydı toplama hedefiyle, doğal dil işleme (NLP) teknolojilerini kullanarak bu seslerin bağlamsal anlamlarını çözmeyi planladı.

Monterey Bay Aquarium Araştırma Enstitüsü’nden (MBARI) okyanus bilimci Dr. John Ryan, düşük frekanslı ses dalgalarının balinalar için bir tür “sosyal ağ” oluşturduğunu belirtti. Ryan, “Hidrofon ağlarını genişletip yapay zeka ile analizleri derinleştirdiğimizde, balinaların grup içi koordinasyonundan avlanma stratejilerine kadar birçok sırrı çözebiliriz” dedi.

Bu keşifler, sadece bilimsel bir merakın ötesinde, balinaların korunması için de kritik bir öneme sahip. İspermeçet balinaları, 19. ve 20. yüzyıldaki yoğun avcılık nedeniyle “savunmasız” olarak sınıflandırıldı.

Günümüzde ise iklim değişikliği, artan okyanus gürültüsü ve gemilerin çarpması gibi tehditlerle karşı karşıyalar.

New York Şehir Üniversitesi’nden hayvan davranış bilimcisi Diana Reiss, “Balinaların iletişimini anlamak, onların davranışlarını ve ihtiyaçlarını daha iyi kavramamızı sağlayacak. Bu, koruma stratejilerini daha etkili hale getirebilir” dedi.

İngiltere’den deniz biyoloğu Dr. Rhonda Patrick, balinaların seslerinin nesilden nesile aktarılabilen bir “kültürel miras” olduğunu vurgulayarak, “Farklı popülasyonların kendine özgü aksanları var. Bu, balinaların yalnızca biyolojik değil, kültürel bir çeşitliliğe de sahip olduğunu gösteriyor” dedi.

Ancak, insan kaynaklı okyanus gürültüsünün bu iletişimi bozabileceği uyarısında bulundu.

OKYANUSUN ŞARKISI ÇÖZÜLÜYOR

Yapay zeka destekli bu çalışmalar, balinaların sadece okyanusların sessiz devleri olmadığını, aynı zamanda karmaşık bir iletişim ağına sahip sosyal canlılar olduğunu kanıtladı.

Exeter Üniversitesi’nden deniz bilimci Kirsten Young, ispermeçet balinalarının sosyal davranışlarını şöyle tarif etti:

“Derin sularda, kilometrelerce alanda birbirlerini çevreliyor, sürekli tık tık sesleriyle konuşuyorlar. Gün sonunda yüzeyde bir araya gelip sosyalleşiyorlar. Bu, adeta bir aile toplantısı gibi.”

Bilim insanları, balinaların dilini çözmenin, yalnızca deniz ekosistemlerini anlamakla kalmayıp, insan dışı zeki yaşam formlarıyla iletişim kurma yolunda bir model oluşturabileceğini düşüntü.

SETI Enstitüsü’nden Dr. Fred Sharpe, kambur balinalarla yapılan bir deneyde, bir balinanın insan kaynaklı bir çağrıya yanıt verdiğini hatırlatarak, “Bu, türler arası iletişimin ilk adımı olabilir. Balinalar, dünya dışı yaşamla iletişim kurma çalışmalarına bile ilham verebilir” dedi.

Okyanusların derinliklerinde yankılanan bu tıklamalar, yapay zekanın gücüyle birleştiğinde, balinaların gizemli dünyasını aydınlattı.

Bilim, her bir coda ile insanlık ve doğa arasındaki bağı biraz daha güçlendirdi.