METİN KURT-AKSARAY / YENİÇAĞ

Aksaray Valisi Mehmet Ali Kumbuzoğlu ve Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuran Yıldız’ın yerel basın mensuplarıyla gerçekleştirdiği buluşma, Aksaray’ın marka şehir olma yolundaki hedeflerini masaya yatırıldı.

whatsapp-image-2025-06-13-at-13-46-23-1.jpeg

Toplantının ana gündemi, Aksaray’ın tanıtımı için basının oynayacağı rol üzerine istişare etmekti. Ancak Prof. Dr. Nuran Yıldız’ın konuşmaları, bazı basın mensupları tarafından küçümseyici ve üstten bakan bir tavır olarak algılandı. Gazeteci-yazar Nazmi Çalışkan, köşe yazısında bu durumu “Tufah ayar” olarak nitelendirerek, “Kıymetli bir profesör hanımefendi, basın mensuplarına neyi nasıl yapmaları gerektiğini ince ince işlemeye çalıştı,” ifadeleriyle tepkisini dile getirdi. Çalışkan, konuşmalardaki ders verme havasının rahatsızlık yarattığını vurguladı.

Gazeteci Sedat Eker ise tepkisini daha sert bir şekilde ortaya koydu. Sosyal medyada yaptığı paylaşımda, “Basına ve Aksaray’a hakaret eden, kendini hoca zanneden bir zât ve buna sessiz kalanlar... Yazıklar olsun!” diyerek öfkesini ifade etti. Eker’in bu çıkışı, basın camiasında geniş yankı bulurken, sessiz kalanlara yönelik eleştirisi de tartışmayı alevlendirdi.

whatsapp-image-2025-06-13-at-13-46-23-2.jpeg

Gazeteci Ayşe Alp ise toplantıdaki söylemlerin teknik açıdan doğru olduğunu, ancak üslubun sorunlu olduğunu belirtti. Alp, “Valimizin ve Prof. Dr. Nuran Yıldız’ın anlattıkları kâğıt üstünde doğruydu. Ancak haber sadece görmekle yapılmaz; akıl, vicdan ve cesaret gerekir. Aksaray basını, kalemini gerektiğinde kullanmasını bilir,” diyerek basının bağımsızlığına vurgu yaptı. Alp, “sahnenin ardındaki gölgeyi sorgulama” gerekliliğine dikkat çekerek, basının yalnızca gösterilenle yetinmeyeceğini ifade etti.

whatsapp-image-2025-06-13-at-13-46-23.jpeg

Toplantı sonrası ortaya çıkan bu tartışmalar, Aksaray basınının kimliğine, onuruna ve bağımsızlığına sahip çıkma kararlılığını bir kez daha gözler önüne serdi. Basın, sadece bir tanıtım aracı değil, aynı zamanda şehrin hafızası, vicdanı ve aynasıdır. Bu tür buluşmaların, eleştirileri bastırmak yerine çoğulcu bir diyalogla ilerlemesi, hem kamu yöneticileri hem de medya için daha yapıcı sonuçlar doğurabilir. Aksi takdirde, “marka şehir” hedefinde basının desteği riske girebilir.

Aksaray basını, susmadı ve susmayacak. Görülmeyeni görmek, söylenmeyeni söylemek için kalemini kararlılıkla kullanmaya devam edecek.