Günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline gelen plastikler, insan sağlığı için giderek büyüyen bir tehdit oluşturdu.
Yeni bilimsel çalışmalar, mikroplastiklerin insan vücuduna sızarak sadece 6 saatte beyin dokusuna ulaşabildiğini ortaya koydu. Bu çarpıcı bulgu, nörolojik hastalıkların tetikleyici faktörlerinden biri olabileceği şüphesiyle bilim dünyasını harekete geçirdi.
Uzmanlar, plastik kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki etkilerini anlamak için daha kapsamlı araştırmalara ihtiyaç olduğunu vurgularken, acil önlem alınması gerektiğini söyledi.
MİKROPLASTİKLERİN HIZLI YOLCULUĞU
Mikroplastikler, 5 milimetreden küçük plastik parçacıklar olarak tanımlanıyor ve günlük hayatta kullandığımız su şişelerinden gıda ambalajlarına, hatta giysilere kadar her yerde bulundu.
Hollanda’daki Amsterdam Özgür Üniversitesi’nden Prof. Dr. Marja Lamoree’nin liderliğindeki bir araştırma, mikroplastiklerin insan kanında tespit edildiğini ilk kez ortaya koydu.
Araştırmada, 22 gönüllünün 17’sinin kanında mikroplastik bulunması, bu parçacıkların vücutta hızla dolaştığını kanıtladı.
Daha yakın tarihli bir çalışma ise mikroplastiklerin beyne ulaşma hızını gözler önüne serdi.
ABD’deki New Mexico Üniversitesi’nden Prof. Dr. Matthew Campen’in ekibi, gerçekleştirdikleri otopsi analizlerinde, beyin dokularında mikroplastik yoğunluğunun kıyasla belirgin şekilde arttığını tespit etti. Campen, “Mikroplastiklerin beyne bu kadar hızlı ulaşması, nörolojik sağlık üzerindeki potansiyel etkilerini acilen araştırmamız gerektiğini gösteriyor” dedi.
NÖROLOJİK HASTALIKLARLA BAĞLANTI ŞÜPHESİ
Mikroplastiklerin beyin dokusundaki varlığı, özellikle demans ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklarla ilişkilendirildi.
Campen’in çalışmasında, demans hastalarının beyinlerinde mikroplastik yoğunluğunun sağlıklı bireylere göre yaklaşık altı kat fazla olduğu gözlendi. Ancak, bu yoğunluğun demansın nedeni mi yoksa sonucu mu olduğu henüz netlik kazanmadı.
İngiltere’deki Plymouth Üniversitesi’nden Prof. Dr. Richard Thompson, mikroplastiklerin çevresel etkileri üzerine yaptığı çalışmalarla tanındı.
Thompson, “Mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki etkileri henüz tam olarak bilinmese de, bu parçacıkların vücutta birikmesi endişe verici. Daha sıkı düzenlemeler ve plastik kullanımını azaltacak politikalar şart” dedi.
Avustralya’daki Macquarie Üniversitesi’nden Dr. Mark Browne ise mikroplastiklerin deniz canlıları üzerindeki etkilerini inceleyen öncü isimlerden. Browne, “Plastik atıklar okyanuslarda mikroplastiklere dönüşerek besin zincirine giriyor ve sonunda insan vücuduna ulaşıyor. Bu döngüyü kırmak için üretimden tüketime kadar köklü değişiklikler gerekli” açıklamasında bulundu.
Mikroplastiklerin beyne bu kadar hızlı ulaşmasının ardında, nanoplastik adı verilen daha küçük parçacıkların rolü büyük. Gözle görülemeyecek kadar küçük olan bu parçacıklar, kan-beyin bariyerini aşarak sinir hücrelerine yerleşebildi.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE ÇAĞRILAR
Uzmanlar, mikroplastik kirliliğini azaltmak için bireysel ve toplumsal adımların önemine dikkat çekti.
Viyana Tıp Üniversitesi’nin bir araştırması, plastik kaplar yerine cam veya porselen kullanmanın ve musluk suyu tüketiminin mikroplastik alımını azaltabileceğini gösterdi. Ayrıca, plastik ambalajlı ürünlerden kaçınmak, poşet çay yerine dökme çay tercih etmek ve evleri düzenli havalandırmak da önerilen önlemler arasında.
Prof. Dr. Richard Thompson, hükümetlere ve endüstrilere de seslenerek, “Plastik üretiminde çevresel etkileri dikkate alan yeni standartlar getirilmeli. Tüketiciler kadar üreticiler de sorumlu” dedi.
GELECEK İÇİN UYARI
Mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki etkileri henüz tam olarak çözülmemiş bir bulmaca olsa da, bilim insanları bu parçacıkların vücutta birikmesinin ciddi riskler taşıdığı konusunda hemfikir.
Beyne sadece 6 saatte ulaşabilen bu görünmez tehlike, modern yaşamın bir bedeli olarak karşımıza çıktı.
Uzmanlar, plastik kullanımını azaltmak ve kirliliği kontrol altına almak için zamanın daraldığını söyledi.
İnsanlık, bu tehdidi ciddiye almazsa, gelecek nesiller için geri dönüşü olmayan sonuçlarla karşı karşıya kalabildi.